Futbolun cilvesi

"Sonunda Beşiktaş kalesi çerçevesine giden serseri bir mayın Fabri tarafından patlatıldı"

Ligin şampiyonunu belli edebilecek hatta Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılım ile ön eleme tarafını ortaya koyacak olan maç böyle sıradan bir futbol anlayışıyla geçmeye adaydı. Çünkü her iki taraf da risk almaktan uzak yaşamalıydılar. Atiba ile Mehmet Topal’ın, yani ön liberoların olmayışı çok fazla önlemli oynamanın sebebini oluşturuyordu. Fenerbahçe’de Van Persie’nin adeta takımı 10 kişi oynatışı hemşehrisi teknik direktör tarafından 72 dakika hayranlıkla (!) izlendi. Fenerbahçe’nin top yaparak atağa çıkabilme özellikleri zaten kısıtlıyken, Sow’un kenarda kalışı da bütün işleri Lens’in omuzlarına yüklemişti ki onu da Beşiktaş sürekli iki kişiyle kollama gibi bir özellik sergiledi. 
Beşiktaş’ta Aboubakar çok top kaybetmesine rağmen yakın takipçiliğiyle bir gol yaptı ama çabuk tükendi. Talisca çok top gevelediğinden Oğuzhan ve Tolgay’ı da sıkıntıya soktu. Ben yazıyı yazdırmaya başladığım 80. dakikaya kadar Beşiktaş’ın 6 şutuna karşılık sadece kaleci Fabri’nin kucağına giden Emenike vuruşu vardı. Advocaat bir başka sol ayaklıdan sağ bek yapmak gibi bir yanlışını ikinci devrede düzeltirken, Şenol Hoca da Aboubakar’la Cenk değişiminde geç de olsa doğruyu yaptı. Beşiktaşlıların en büyük korkusu Atbia’nın olmayışıydı ama Tolgay o görevi umut edilenin de üzerinde gerçekleştirdi. 
Oğuzhan ise sadece kaptırılan topları yanındaki arkadaşlarına servis etti, onun dışında fazlaca bir teknik gösteremedi. Maçın hakemi 11’e 11 bitirmek adına çok gayret etti ama son 5 dakika içinde Fenerbahçeli futbolcular adeta gelecek hafta tatil yapmak için birbirleriyle yarıştılar. Sonunda Beşiktaş kalesi çerçevesine giden serseri bir mayın Fabri tarafından patlatıldı.

MAÇIN ADAMI

Kaleci Volkan 

Yaptığı 3 net kurtarışla umutları devam ettirdi.