İşte TFF adaleti!

A -
A +

Spor alanlarımızda, başta da futbolda, ne yazık ki işlenen suçlar cezalarının karşılığını alamıyorlar. Daha doğrusu ceza kesiciler adalet dağıtmaktan o kadar uzak kalıyorlar ya da nabza göre şerbet veriyorlar ki, ancak bu kadar olur. Konyaspor-Başakşehir finali sonrası her iki kulübe de birer maç seyircisiz cezası kesildi. Yahu Başakşehir ne yaptı, Konyaspor ne yaptı? Biri maç sonrası sahayı istila etti, diğeri zaten seyirci yoksunu idi, ortalarda görünmedi. Bitti mi? Hayır! Antalyaspor şehir stadını harap eden, sahaya kimyevi madde yağdırarak insan sağlığını tehdit eden sözüm ona taraftarlar yüzünden her iki kulübe de ikişer maç seyircisiz cezası... Yani Eskişehir’deki finalden sadece ve sadece bir adım daha ağır. Hadi canım siz de! Sizi gidi eyyamcılar sizi!

Yayıncı kuruluşa dikiz!
Futbol milli maçlarımız TV 8’den yayınlanıyor. Yani parayı basan alıyor yayın hakkını. Ama gelin görün ki, aynı kanal, bütün ülkenin maçtan çok merak ettiği Terim Hoca’nın basın toplantısını vermiyor. Neden? Çünkü o kanalın işi başka... Buradan TTF’ye sesleniyorum; Bundan böyle maçlarımızın yayın hakkını spor kanallarına veya ciddi spor servisi olanlara veriniz! Para mı? Eh, zaten bütçeyi üçe katlamışsınız ya ne fark eder?

Hoş geldin Valbuena!
Fenerbahçe, orta alan oyununu hem o bölgeden orta şekerli, hem de kenardan iyi organize eden bir Fransız’ı kadrosuna kattı diyebiliriz. Ancak ne var ki, bu oyuncu da tıpkı bizim Arda gibi milli takımından, hem de Real Madrid’in santrforu Benzema ile birlikte kovuldu. Sebep mi? Aramıza katılacak olanının bazı kasetlerinin golcü tarafından şantaj malzemesi yapılışı...

Geçen haftadan bugüne Terim...

Fatih Terim hocamız Kosova maçı sonrası hayli uzun süren, hem de gece yarısı bir basın toplantısı düzenledi. Neredeyse A’den Z’ye gelişen olayları ayrıntılarıyla anlattı. Benim için en önemli yeri, “Dış mihraklar ve bazılarının organizasyonu” bölümü idi. Hatırlarsanız bendeniz geçen haftaki köşemde, TFF başkanı, milli takım saha dışı patronu, bazı yan görevler için ekiplerin hazırlandığını dile getirmiştim. Milli takım teknik patronunun da birilerinin onayı alınırsa hazır olduğunu ilave etmiştim. Bak; İftar yemekleri... Ne dersiniz acaba Terim Hoca da aynı senaryoyu mu anlatmaya çalıştı? Pardon unutmadan; Fatih Altaylı da kendi ekranından aynı bilgileri paylaştı.

İbra ve cumhuriyet!
Tam maçlar bitti, konu sıkıntısı çekilir diye endişelenirken spor basını, yardıma malum kişiler ve kuruluşlar hemen yetişir bizde... Baksanıza Türkiye Futbol Federasyonu mali genel kuruluna! Fenerbahçe’den tek bir fert yok. O zaman ibranızın değeri nedir, hiç düşündünüz mü? Canım tek kulübün olmaması yüzünden üzülecek miyiz derseniz, sizi protesto edenin bir cumhuriyet (!) olduğunu sakın unutmayınız! Hani yarın bir olağanüstü genel kurulu patlaması olursa, beni hatırlarsınız!

Kim kimi kandırıyor acaba?
Daha lig bitmeden, sağ olsunlar bizim spor muhabiri arkadaşlar, hatta yorumcular, hatta hatta müdürler adeta bir transfer yarışına girdiler. ‘Üç Büyükler’ her gün ortalama iki adam alıyor... Bazıları insaflı davranıp her büyüğe aylık ortalama dört-beş oyuncu postalıyor, hem de ne paralara... Peki, siz değil miydiniz, bir senedir “UEFA adamın gırtlağına sarılır” diye yazıp, konuşan? Eeee şimdi ne oldu da, bu kadar para saçılabiliyor?

Galatasaray nereye koşuyor?

Çok Galatasaraylı dostumun sorusu bu... Hatta futbola tutkun olan tarihi rakiplerin taraftarları da aynı soruyu soruyor... Haksızlar mı? Hayır! Tonla paraya sağ bek aranıyormuş. Bence siz gene de Sabri’nin gönlünü alınız. Üstelik elinizde bir de Linnes var... Ne olur ki yani, birilerini de bir yerlerden bozdurup bek oynatabilirsiniz yoklukta... Örnek mi? İlker Yağcıoğlu orta alandan bozulup beke konan ve milli takıma da böylece giren adam... Peki ön kenar adamınız var mı? Hiç yok... Santrfor var mı? Sadece yarım porsiyon bir tane var. Yarın Sneijder’in kılı dönerse alternatifi var mı? Tandemin durumu da farksız... Cenk Ergün bey transfer turundaymış... Demek ki Galatasaray’da çok şey değişmiş... Su Ada falan bir kenara, ne futbol sihirbazları türemiş oralarda da haberimiz yokmuş...

Stopere ucuz adres!
Başta Beşiktaş olmak üzere, Galatasaray ve başka takımlar stoper arayışındalar. Zaten Beşiktaş 4 milyon 200 bin avro bonservis ile Mitrovic skandalını yaşatmıştı. Devamı da gelecek galiba... O zaman ben size en ekonomik, en sağlıklı adresi vereyim. Hatırlarsanız Fenerbahçe bir zamanlar üç otuz paraya Danimarka liginden, Selim Soydan markalı hareketle, Uche ile Högh’ü almıştı... Bunu örnek alarak siz geliniz, Danimarka, Norveç, İsveç rotasına girip hem ucuza, hem de dörtlünün tandemini en iyi oynayabilenleri kapınız. Bir örnek daha mı? Bugünkü Kjaer, şayet Fransa’ya gitmeden bulunsaydı, ne kâr getirirdi ama değil mi?

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.