Çok konuşan yanar!

A -
A +

Fenerbahçe’de son hafta önüne gelen federasyona, hakemlere, rakiplere yüklendi durdu. Hatta hatta medyadaki yazar-yorumcu amigoları da bunlara katıldı... Ben çoğunu dinlememek için olmadık ekranlara bile döndüm. Ama Aykut Kocaman rakip takım oyuncuları için dedi ki, “Alper’den beş defa daha fazla kart görmesi gerekirdi.” Demek ki Alper’in kartı size göre de doğru... Yani mislisi fark etmez... Beş değil sadece tek kart gösteriliyor da ondan...  Yani Alper atılmasaydı maçı mı kurtaracaktın hoca? O zaman neden ilk on birde yok diye sormazlar mı adama? Hem de çapına göre çok uygun olan deplasman oyununda... Bence hocanın önce onca mangır dökülüp yapılan transferlerden, sonra rakip ceza sahasına giremeden maçı bitirmesini analiz etmesi gerekir.

Bravo TÜBAD!
TÜBAD’ın açılımı şu: Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği... Eeee mi? İşte bu dernek geçtiğimiz günlerde bizim spor basınının ıska geçtiği şahane bir etkinlik gerçekleştirdi. Beşiktaş, Galatasaray, Olimpiakos ve Gaziantepspor’un katıldığı turnuva. Tamam da, asıl önemli olanı bu etkinlik içinde diyabet hastası çocukların eski basketbolcularla yaptığı maçtı... Batur Kaptan; helal olsun sizlere!

Ne yaptın be Naim!
Naim Süleymanoğlu’nu Barcelona Olimpiyat Oyunlarında basın kısmında izlerken hem heyecanlanmış, çokça da duygulanmıştım. Nasılsa rekorları yerle bir edecekti ama olsun, göğsünde ay-yıldız vardı ya... Ya şimdi? Yahu biz neden böyle efsane sporculara gerektiği kadar sahip çıkamıyoruz? Bir Allah’ın kulu kolundan çekip, “Bir dakika şampiyon...” diyemedi mi? Acil şifalar şampiyon!

Tek taraflı olmayınız yorumcular!
Galatasaray-Karabükspor maçı sonrası izlediğim ekran yorumcuları, Galatasaray’ı eleştirirken, sanki tek başına oynamış gibi değerlendirmeler yaptılar. Zaman zaman hakeme de yüklendiler. Yahu, Karabükspor’ün oyunun tamamında, hem de tam saha pres uygulamasını, müthiş yardımlaşmasını neden gündeme getirmediniz? Takım sporlarındandır futbol... Güreş, boks, tenis değil ki... Tudor’un böylesine rakipler karşısında teknik kapasitesi yüksek takımına gerçekten de Tolga gerekiyor... Ya da başkası... Benden söylemesi de, acaba bir başka yerli ekip bu presi yapabilecek mi? Bu arada Karabükspor’u bu maçta yöneten yerli kardeşime de tebrikler!

Maç böyle okunmalı işte!
Öteden beri bizim ligde teknik adamların maçı okumada ciddi eksiklikler sergilediklerini yazıp, söyledim. Bu defa tribündeki Şenol Güneş de, sahadaki Ersun Yanal da gelişen şartlara göre zamanında oyuncu değişiklikleri yaptılar. Hem de doğru isimlerle... Tombik Medel’in yerine Gökhan Gönül, dolayısıyla Necip ön liberoya; kütük Negredo’nun yerine Cenk, maçı kazanma adına Necip’in yerine Mustafa Pektemek...Karşıda ise maçı kurtarma adına Onazi’nin yerine Yusuf, Gökhan Gönül’ün maç eksiğine ceza için Olcay’ın yerine Castillo ve de biraz geç ama Abdülkadir’in yerine Rodallega... Aklınıza ve gözüne sağlık!

Yine de tebrikler çocuklar!
Başlıkta çocuklar dedim ya, kimse kızmasın... Çünkü benim Kadınlar Voleybol Millî Takımımdaki en yaşlı (!) oyuncu benim büyük kızımdan nereden bakarsanız en az on- on beş yaş ufaktır. Neyse, Avrupa üçüncüsü olduk. Yani göğsümüzde yine madalya var. Şampiyon olamaz mıydık? Olabilirdik tabii ki... Ne bileyim yani, sanki bazı değişiklikler zamansız mıydı ya da isim olarak yanlış mıydı? Neden bu kadar detaya indim? Eh, yedek-medek, İstanbul orta okullar arası bir şampiyonluk da bizde var yani...

Buna ne dersiniz?
Kadın atlet Aslı Çakır’dan sonra bir de bizim halter feci bir darbe yedi. Halter millî takımımız bir yıl tüm müsabakalardan men edilmiş. Bakınız tek halterci değil, takımın tamamı... Yahu tam da Naim hayat mücadelesi verirken bu darbe daha da ağır geldi. Buradan hareketle bir merakım daha oluştu. Acaba futbol maçları öncesi kura ile belirlenen karşılıklı toplam dört oyuncunun doping kontrolleri ile neden, sonuç açıklaması yapılmıyor? Ya da bir başka bakışla futbolcular çok delikanlı oynuyorlar!

 

Helal sana Sabri!
Millî takımın hayati iki maçı için açıklanan kalabalık kadroda bir de baktık ki Sabri Reis de var... Şöyle bir bizim torbadaki yerli sağ beklere bir bakalım, sağlam Gökhan Gönül hariç, kaç adet millî formalık adam var? Sabri ile ilgili ötenler yeni bir ders daha almış oldular... Hem de kaç yaşından sonra...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.