Yalancının mumu…

Beşiktaş’ın ezberlenmiş oyununa bir değişiklik, bir yenilik katmanın tahmin ediyorum ki zamanı da biraz geçiyor gibi.

Maçın 10’uncu dakikası falandı bu ana kadar geçen önümdeki notları şöyle bir toparlayayım dedim ve o dakikada bir kanaate vardım; o da Beşiktaş’ın bu maçı kazanma ihtimalinin sıfıra yakın olduğuydu. 
Çünkü Beşiktaş maçın 25’inci dakikasına kadar kendi yarı alanına topluca biriken G.Birliği karşısında geri dörtlüsü ve orta alandaki iki elamanıyla bir yalan pas tezgâhıyla uğraşıp duruyordu. Bu süreçte Negredo yerinden kıpırdamıyor, Cenk de çizgide kaldığından ve de şişman Lens’in hareketsizliğinden Beşiktaş pozisyon denen olgunun yanından bile geçemiyordu. Yani maçın gidişatı da şayet iyi kontraya çıkabilirse G.Birliği’nin avucunun içine sıkışmıştı bile ve 16’ncı dakikada bir kontrada Beşiktaş savunması gafil avlanınca Vedat Muriqi tabelayı değiştiriverdi. Zaten bu gol benzerlerinin de gelebileceğinin haberciliğini taşıyordu hem de daha o dakikadan itibaren. Sonra Beşiktaş Lens’in yerine Quaresma’yı, Negredo’nun yerine de Babel’i alarak Şenol Güneş tarafından tedavi edilecekti. Ama ne var ki, Babel 3 dakikada kırmızıyla soyunma odasına gidince artık G.Birliği’nin kontralarda ne yapabileceğine kalmıştı maçın gidişatı. Nitekim 74’üncü dakikaya girilirken öyle bir kontrada Scekic maçı bitirdi. 
Şimdi Beşiktaş malum da, G.Birliği için de bir iki kelam etmek gerekir. Başakşehir ve Beşiktaş maçları G.Birliği için bu ligde kalabilme, yani puan kazanabilme formülünün ne olduğunu kopyalamıştır adeta. Yani, siz Ankara takımı olarak büyükler hariç öyle kahramanlar gibi oynamaya kalkarsanız düşersiniz beyler. Şenol Güneş ve takımına gelince; Beşiktaş’ın ezberlenmiş oyununa bir değişiklik, bir yenilik katmanın tahmin ediyorum ki zamanı da biraz geçiyor gibi. 
Sonuçta bana kimse dün akşamki Beşiktaş için “millî maçlar sonrası” mazeretini anlatmaya kalkışmasın. 

MAÇIN ADAMI: Vedat Muriqi