Şaşkın büyüklere dersler!
Alanyaspor adlı bir Süper Lig takımımız var. Yanılmıyorsam bu kategoride ikinci sezonu... Bu tüyü bitmemişler tuttular Vagner Love diye birini transfer ettiler. Brezilyalıdır kendisi... Son olarak da Rusya’da oynuyordu. Hele hele şimdilerde bu hücum bloğunun en son adamı, santrfor aldıklarını sanan büyük kulüplere ders vermeye devam ediyor. Öylesine ki, orta alanla iş birliği yaparak, hani şu bizim ünlü yorumcuların 10 numarası var ya, hah işte onunu işini de yapıyor. Gol de atıyor, attırıyor da... Bir de merakım odur ki, ünlü takımlardaki santrforlar kadar para alıyor mu?
Bunlar büyük hoca ha!
Biri üçlü hayranı... Dua etsin, Serdar Aziz sakatlandı da dörtlüye döndü. Geçen maçın en iyisi Selçuk İnan, hiç mi Fenerbahçe maçı oynamadığı için yedekte kaldı? Belhanda ile Feghouli çok mu müthiş oynuyorlar? Gomis’i geceleri bir takip ettirsen ya... Acaba Valbuena oyunda kalsaydı da, bir dakika sonra on kişi kalan rakibin karşısında ne yapardı? Alper o saatte mi oyuna girer? Soldado mu daha hareketli, daha yıpratıcı yoksa Janssen mi? Aatıf adını mı değiştirse acaba?
Derbi dediğin budur işte!
Takım gibi oynamak, tempoyu hiç düşürmeden sahada kalabilmek adına hem Beşiktaş’a , hem de Başakşehir’e teşekkür ederim. Yorumcular; gelin siz de bana katılın! Hem de iki şık gol var... Bol bol pozisyon mu? Bu tip oyunlarda çok fazla olamaz, olmadı da... Ayrıntı mı? Beşiktaş, Kerim’i gönderip yerine tombik Medel’i, yürüyen heykel Negredo’yu, şişman Lens’i alarak acaba doğru mu yaptı? Avcı Hoca, şu Elia’nın peşine adam mı taksa acaba? Bir de şu Attamah’ın kaça mal olduğunu bir öğrenebilsem...
Trabzonspor’da son durum!
Trabzonspor yine kaybetti. Tamam... Ama Rıza Çalımbay’la buluşmasından sonra en azından saha kapatma, savunmaya gelirken derin ve geniş saha bırakmamayı öğrenmiş. Bu arada kırmızı kart gören bu Yusuf kardeşin artık takımla birlikte oynaması gerekiyor. Her top alışta kaleye şut düşünülmez. Bir önemli nokta da, Beşiktaş’ın yeni bir Sosa eziyetinden kurtulduğunun resmini gördük. Yönetimdeki istifalar ise peş peşe geliyor. Ufukta olağanüstü kongre var... Yeni oluşumda birinci şart, bütün yönetimin Trabzon’da oturması ve futbolun başına futboldan anlayanların getirilmesi olmalıdır. Bu arada maçın hakemi Halil Umut Meler’i de kutlarım... Harika bir maç yönetti... Demek ki göğsündeki kokardı hak etmiş.
Cüneyt Çakır’a yazık ediyorsunuz!
Bu köşede kaç defa yazdım, ekranlardan kaç defa söyledim ve de tek başıma; Şu Cüneyt Çakır hocaya derbi maçı vermeyiniz... Özellikle de Fenerbahçe maçlarını... Düne kadar çalışma ofisi Kadıköy Çarşısı’nın tam ortasında idi. Şimdi taşındı ama yine Kadıköy’de bir yere... Devamla; diyorlar ki, yardımcısına atılan maddelerden sonra neden maçı tatil etmedi? Yahu beyler; siz hafıza arızalısınız be... Neuchatel maçında Galatasaray beraat etmedi mi? Kadıköy’de maç başlamadan kan revan içinde kalan yardımcının kafasına sekiz dikiş atılmadı mı? Peki, maç oynanmadı mı? Ali Sami Yen’de daha seremonide yabancı madde yağmadı mı? Maç oynandı değil mi?
Yaşa be yayıncı kuruluş!
Pazartesi akşamı şöyle bir ekran gezeyim dedim. O da ne? Yayıncı kuruluşta eski başkomiser hakem Bünyamin Gezer var... Pozisyonları yorumluyor. Hemen kanal değiştirdim. Peki, neden izlemedin derseniz... Hemen açayım. Maç öncesi ısınırken, kafası yarılan yardımcısına sekiz dikiş atılmıştı. Maçı da oynattı bu emekli düdük. Sonra neden oynattın denildiğinde ise, “Ne yapayım yani. Statta 50 bin kişi vardı” diye, hem de bir emniyet mensubu olarak, bir gerekçe göstermişti. İşte bu yüzden pas geçtim onu...
Vardar’ı övenlere...
Hani şu bizim Fenerbahçe’yi UEFA Avrupa Ligi’nden eleyen Vardar var ya... Ben ve Ömer Üründül hariç, ne kadar ekran yorumcumuz ve gazete yazarımız varsa ne demişlerdi, ne yazmışlardı? Efendim bu Vardar çok organize takımmış da, çok müthiş kontraya da çıkıyormuş ve bu sebeple de Fenerbahçe’ye hiç yenilmeden dört gol atıp elemiş. Vah ki vah size! Yahu bu Vardar kupaya devam yolunda, kendi sahasında özellikle, beşlik olmadan oynayamıyor, müthiş ekran yorumcusu kardeşler!
Kanal 24 pes dedirtti!
Yukarıdaki başlıkta ismi bulunan televizyon kanalı geçtiğimiz akşamlardan birinde Ümit Özat’ı konuk etmişti. Güzel! Güzel ama sunucu kardeşimiz yayının bir yerinde aynen şunları söyledi: “Konyaspor’da Mustafa Reşit Akçay gidici... İşte burada Ümit Özat var, canavar gibi teknik direktör. alın onu...” Eh pes artık! Ümit Özat iyi bir teknik adam olabilir. Ama televizyonlar kulüplere teknik direktör pazarlayan mecralar olamazlar! Ayıp kere ayıp! Desenize gazetelerde de uzaktan kumanladı yazar kısmı olduktan sonra...