Galatasaray hastanede!

A -
A +

Yok yok öyle sandığınız gibi ameliyat falan yok. Yok ama savunmada oynayanlar başta olmak üzere kaleci Muslera ve ön libero Fernando tedavi altına alınmışlar. Teşhis mi? Beyin bulanıklığı! Nedeni mi? Efendim; Tudor isimli müstesna doktor usta, uygulamalarıyla savunmadaki elemanlarının, dolayısıyla arkadaki Muslera ile öndeki ön libero Fernando’nun beyinlerini hayli zedelemiş. Bütün damarlar birbirine karışmış, kan dolaşımının nereden nereye olduğu da zor tespit ediliyormuş. Başhekim Özbek ve hastane yönetimi de bu yüzden diğer elemanların da yatağa düşme ihtimallerine karşı yatak kapasitesini artırmayı planlıyormuş... Ve ilk icraat olarak eğlenceli(!) bir kongre düşünülmüş. Tudor mu? Onu harcamışlar (!) Yerine mi? Eh Riekerink ve Tudor’dan sonra sizce hangi tür gelir ki? Hani futbol tekniği mi? Var mı ki, yazalım?

Trabzon, Trabzonspor’u ağırlıyor!

Tamam stat yepyeni... Konforlu da... Ama Rıza Çalımbay gelene kadar o güzelim stat en fazla kaç seyirci ile ekrana geliyordu? Şimdi nasıl? Demek ki Trabzonspor’un yönetimine,  taaa bir sezon önceden yorumcu (!) Ersun Yanal tercihinin ne kadar yanlış olduğunu hem takımı, hem hocası, hem de taraftarı anlatabiliyor sanırım...

Bursaspor’un 3-5-2’si sonu getiriyor!

Fenerbahçe yenilgisinden sonra dile getirmiştim. Trabzon’daki maçta da şayet Burak ofsayta düşme inadını yenebilse, son pas tercihleri doğru yapılabilse, Paul Le Guen’e sormak isterim kaç farklı yenilirdiniz? Hani derler ya zararın neresinden dönülse kârdır diye... Yoksa kâra geçmek istemiyor musunuz mösyö?

Oh be Anadolu Efes!

Geçtimiz cumartesi öğlen vakitlerinde bizim Dalyan ekibi dedi ki, “Sende ne ağız varmış. Anadolu Efes, hocasını göndermiş...” Benim de böylece haberim oldu. Sevgili dostum Tuncay, geç de olsa takımını kurtarma operasyonu için düğmeye basmış... Hele hele pazar sabahı Ergin Ataman’ın da işin başına getirilmiş olduğunu duyduğumda “Oh be” çektim. Bir eksik kaldı. Ne mi? Aydın Örs’ün de ekibe dâhil edilmesi... Eeee ne de olsa bu ülkeye basketbolda takım bazında ilk Avrupa Kupası’nı getiren ekipten söz ediyorum... Siz son yenilgiye bakmayanız, o eski hocanın kalıntısıdır...

Sumudica’dan ne kadar var?

Lig başlamadan önce düşme potasına girecekleri sıralayınız deselerdi, Kayserispor’u da kalabalığın içine koyardık değil mi? Hele hele ilk maçta Galatasaray’dan 4 yedikten sonra... Ama şu Rumenler var ya, yanlışı hemen görür ve doğruyu da çabuk bulurlar... Hiç unutmam Lucescu’nun Beşiktaş’ı son hazırlık maçında sıradan bir Yunan takımından 5 yemişti. Avrupa’dan dönüşteki ilk lig maçında Bursa’daki maçı kazanmıştı. O güne kadar dörtlü savunma ile oynayan Lucescu o Bursaspor maçıyla birlikte üçlüye dönüp hem Avrupa kupalarında ilk defa çeyrek final izlettirmiş, hem de 100. yıl şampiyonluğunu kazandırmıştı. Sorduğumda da “Baktım bizimkiler dörtlüde çok açık veriyor, döndüm...” demişti. Sumudica da öyle yaptı ve sonuç ortadadır.

Valbuena'dan Aykut'a ikaz!

Valbuena ilk günlerde “Top benim” tip oynuyordu. Ve kesildi. Kesildikten sonra da Fenerbahçe yukarıya yapıştı. Karabükspor’a da basketbol üçlüğü gol attı. Ya sonrası? Aykut Kocaman’a dedi ki, baş parmağı ile; “Bak benim yerim bu yeşil zemin... O kulübe değil...” Sizce Konya’da bu Fransız ilk on birde oynar mı? Onu bilmem ama bildiğim o ki, Didier Deschamps bu oyuncuyu bir daha almamak üzere millî takımdan yolladı. Fransa ne mi oldu? Rusya’da seyredeceğiz yine...

Medel, fark atmış!

Vallahi düşünüyorum; acaba diyorum artık futbol yorumu yapmasam mı? Buraya nereden mi geldim? Yahu, Beşiktaş, Osmanlıspor’a fark atmış ise, bu tamamen Medel’in işi imiş... Eh, önümüzde başka maçlar da var... Medel’i Atiba’sız bir oynatın bakalım ama yanına Tolgay’ı koymayacaksınız ha... Neyse, Şenol Hoca bendenizin altı hafta önceydi galiba, “Atiba’nın yanına mutlaka bir koruma koyarak oynaman lazım” görüşüme aynen katılıp devam ediyor...  Böylece arka kanatlar da rahatlıkla her atak girişimine katılıyorlar. Sonuç mu? Ortada...

İki hakem komedisi!

Malatya’daki hakem, bir faulü çalmayıp avantajı oynatıyor. Faule maruz kalan Malatyalı topu kendi arkadaşına paslıyor. Arkadaşı bomboş vaziyette topu tutarken ayağının altında taca kaçırıyor. Karar mı? Geriye faulün yapıldığı noktaya... Bu hakem arkadaş defalarca dediğim gibi göğsüne malum kokardı erken takmış. Devamla; Kadıköy’de ceza alanı içine, altı pas yakınına çıkan bir pasa hücum eden oyuncu hamle ederken savunan takımın oyuncusu eliyle hücum edenin suratını ensesinden aşırarak tokatlıyor. Karar mı? Devam! Eh adam ölmedi ya! Sana da o kokart çok erken be!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.