Fanatik’in büyük ayıbı!

A -
A +

Galiba benden başka da yazacak ve söyleyecek kimse çıkmayacak. Bu ülkenin, bana göre kötünün iyisi olan tek spor gazetesi Fanatik. Ama son yaptığına bir bakınız! 20 Ocak Cumartesi günkü sayısının 10. sayfasına şöyle bir manşet atmış; “Bıyıklı tanıtım...” Yani TFF’nin 2024 adaylığımız için yaptığı toplantısı ile ilgili... Manşetin yanına da Başkan Demirören’in bıyıklı fotoğrafını koymuşlar. Ne ayıp! Ne rezalet! Ne kepazelik! Ne ucuzluk! Yok muydu başka bir akıllı zat başka bir başlık atabilecek? Ben şimdi UEFA’nın yerinde olsam, böyle spor medyası olana o organizasyonu vermem... Acı ama gerçek!

Arda ne oynadı?
Arda Turan, yanılmıyorsam maçın 65. dakikasında oyuna girdi ve çıkan Mossoro’nun yerine doğru yürüdü. Ama hemen birkaç saniye sonra da sol öne, taç çizgisine geldi. Yani asıl ve tek oynayabilecek, yararlı olabileceği yere... Ve de golünü attı. Hani Abdullah Avcı hocayı başka hayallere sürüklenmeden kurtardı diyebiliriz.

Ali Koç hangi kulüpten?
Geçtiğimiz perşembe akşamı Kalamış'taki büyük otelde Ali Koç'un yani Fenerbahçe'de başkanlığa aday zatın bir etkinliği vardı. İnternetten bu etkinliğin bir bölümünü izleyebildim. Ali Koç zaten kısa konuşma yapmış. Tamam da, bu Ali Koç denen zat bir dönem Fenerbahçe'de asbaşkanlık yapmadı mı? Halis, hatta biraz çılgın Fenerbahçeli olduğu bilinmiyor mu? O halde kulübün internet sitesinde neden acaba tek satır yoktu bu akşamla ilgili? Yoksa dağları bir şeyler mi sardı?

Tarihî kongre!
Evet, Galatasaray’ın olağanüstü kongresinde kulübün tarihinde galiba ikinci defa yeniden adaylığını koymuş başkan kaybetti. Bitti mi? Hayır! Yeni başkanın Galatasaray Lisesi ile uzaktan yakından alakası yoktu. Yani bana göre Galatasaray Spor Kulübü’nde yeni bir tarih sayfası açılmıştır. Hayırlı olsun! Dursun Özbek’le Mustafa Cengiz arasındaki oy farkı da sadece 80... Darısı diğer büyük kulüplerin başına derim. Çünkü bu rakam hayat öpücüğü demektir. Yönetimdekileri tanımıyorum. Ama Cengiz Başkan’la kongreden iki gün önce çok yakın dostum Gürtay aracılığıyla telefonda görüştüm. Derim ki; spor branşlarını işinin ehilleri ile planlayınız...

Fenerbahçe artık budur!
Aykut Kocaman hoca kendi sesi ve görüntüsünden “Bundan böyle sahada, Göztepe maçındaki oyun anlayışı ile birebir aynı takımı izleyeceksiniz” dedi. Yani derinliğe hızlı ve organize oyun yok. Topal’la Josef’in garanti altında tutacağı takım al sana-ver bana oynayacak ve rastgele golü atıp puan cetvelinde tırmanmaya devam edecek. Acaba çuvalla para döken taraftar ne diyecek, merak konusudur... Tabii ki şampiyonluk en önemlisidir de, her maçta mide spazmı geçirmek, tansiyon patlamasıyla baş ağrısı çekmek ne olacak?

Rıza Hoca  ön liberosunu seçmeli!
Rıza Çalımbay hocam, hangi takımı eline alsa yükseltir ama lig sonuna doğru da düşüş yaşar. Trabzonspor’da da böyle oluyor galiba... Onu bilemem de bu takımın ön liberosu adeta kendisiyle kavga ederek oynayan Okay olamaz. Oysa bu genç için ben geldiği takımda iken iyi şeyler yazmıştım. Ama bu Trabzonspor takımına daha oturaklı, pozisyon yerini iyi seçebilen, dağınık olmanın tam tersine iyi yer belirleyen bir ön libero gerek. Aksi takdirde çıkış devam edemez...

Tudor ders alır mı?
Adam gitti, bu maçta da mı adamı yazdın diyeceksiniz. Yazdım da gerekçesi önemli... Fatih Hoca, Kayserispor maçı ele alıp da Galatasaray ceza alanı içinde cirit atmaya başlayınca, hem Selçuk’u, hem de Feghouli’yi oyundan aldı. Yerlerine de Tudor’un attığı Donk’la, Tolga’yı oyuna sürdü. Böylece de rakibin orta alan etkinliği sona erdi. Bu değişiklikler dörder dakika arayla oldu... Maç okumak diye buna denir ey Tudor!

Hamam parası mı?
Nihayet Fenerbahçe arızalı aldığı Robin van Persie’yi gönderebildi. Tabii ki 1 milyon 800 bin avro daha ödeyerek. Diyorlar ki, 200 bin avroyu da almamış. Eh, bizim halk arasında buna hamam parası demezler mi?

Şenol Hoca’yı Talisca kurtardı!
Hep yazdım, hep söyledim; Atiba’nın önünde hem Oğuzhan, hem de Talisca olmaz diye... Olursa ne olur? Antalyaspor gibi Charles dışındaki bütün yıldızlarını kaybetmiş bir takıma karşı bile zorlanırsınız. Talisca iki vuruşla maçı kazandırdı. Şenol Hoca da zaten durumun farkına vardı ki, 70. dakikada Oğuzhan’ı kenara alıp sigorta adam Tolgay’ı sahaya sürdü... Riskli kurgu, hem de tandemde ilk defa yan yana oynayan Medel ve Vida’ya rağmen kurulmuştu.

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.