Terim’in intiharı

Öteden beri hem yazılarımda hem de ekrandaki söylemlerimde Fatih Terim’in bu ülkenin bir numaralı hocası olduğunu ifade etmişimdir. Ama anlaşılan o ki, zaman dediğimiz canavar Terim Hoca’nın da beynini bir hayli yıpratmış. Düşünebiliyor musunuz, devre arasında Serdar Aziz soyunma odasında kalıyor. Alakası olmayan penaltı cezası mı, yoksa sakatlık mı? Onu bunu bilmem de Galatasaray’ın ilk yarıdaki orta alan üstünlüğünün ve de attığı golün hazırlayıcısı Donk’u tutup da stopere nasıl çekersin hocam? Kulübende o vazifeyi yapacak kaç tane adam var yahu!
Bitmedi, Gomis’in geçirdiği vaka belki ona göre oynayabilmesine engel değil ama bu oyuncunun hiç riske girmeden psikolojikman bitmiş olarak oynayacağını nasıl bilemediniz?
Devam edeyim mi, bence bugün G.Saray’ın en iyi iki üç oyuncusundan biri olan kaptan Selçuk çıkar da yerine Yasin mi girer? Hani şu iki buçuk ayda bir topa vurup gol yapan oyuncu…
Terim Hoca’nın bu fahiş yanlışlarına karşılık Kasımpaşa’nın hocası Kemal Özdeş yaptığı değişiklikler ve planladığı oyunla acaba meslektaşına ders vermiş olabilir mi? Oyunun ilk 20-25 dakikalık bölümünde topun kontrolünü G.Saray’a bırakan Kasımpaşa, daha sonra Gomis’in de oyunu kafa olarak terk edişiyle orta sahaya birikmeye; oradan pas tezgâhlarıyla çıkışa başladı. İşte tam bu arada Donk’un muhteşem biçimde hazırladığı pozisyonu Rodrigues aynı güzellikte kalenin köşesine çakınca ‘Her şeye rağmen mi?’ dedik. Ama yukarıda da değindiğim ikinci yarı değişiklikleriyle, daha doğrusu yanlışlarıyla Terim Hoca oyunda giderek her türlü üstünlüğü ele almaya başlayan Kasımpaşa’ya adeta ‘Gel ne olur beni yen’ dedi. Bence G.Saray bu yarışın dışına çıkmıştır. Hakem Halis Özkahya’ya şunu sormak isterim; Serdar’ın yaptığı harekete penaltı çaldıysan ikinci yarıda Donk’un yaptığına neden faul dahi çalmadın. Hiç kusura bakma sen çifte standart bir hakemsin. Bana göre de penaltıyla uzaktan yakından alakası yoktu.

MAÇIN ADAMI: Donk