Slimani ne yaptı ki?

A -
A +
MKE Ankaragücü maçında Hüseyin Göçek, Slimani’yi bana göre direkt kırmızıdan oyundan ihraç etmişti. Bize ulaşan bilgilere göre de, Slimani hakemin “hatırını” sormuştu İngilizce, hem de iki defa... Bir de malzemesiz tükürük atmıştı. Bizde böyle bir söz kullanılması cinayet sebebi bile olabilir. Ve de bu hakem İngiltere’de alt kademede de olsa, üç yıl maç yönetmişti. Sonrasında yayıncı kuruluşun bandından gelişmeyi izledim. Ceza mı? Yok gibi... Büyük ayıp! Disiplin Kurulu; siz hakikaten bu işi bilmiyorsunuz... Sahada kırmızı görmeyenleri görüntülere bakarak cezalandırıyorsunuz ama görenleri es geçiyorsunuz... Bu arada İngilizce bilen hakemimiz acaba raporunda ne yazdı? Değil mi? Yazık!
 
Terim’de çare tükenmez!
Bu benim görüşüm ve inancımdır. Fatih Terim bu ülkenin bir numaralı teknik adamıdır. Hataları yok mudur? Olmaz mı? Ama Kayseri'deki kurgu bize bir kere daha onun ustalığını sundu. Baktım Galatasaray üçlü savunma ile diziliyordu sahaya... Öndeki ikili ise sürekli gezen, yani çakılı kalıp rakibe yerleşme imkânı vermeyen bir yapıda oynuyordu. Göbek dediğimiz yer hem üçlü orta alan, hem de üçlü savunma ortası ile kalabalık idi. Tabii ki bu maçın koşullarına uygun idi bu yapı. Sanki başka çare de yoktu. Kayserispor ise bu yepyeni Galatasaray kurgusu karşısında doksan dakika şaşkınlığından kurtulamadı.
 
Erdoğan Karabelen'in ardından
Fenerbahçe ve ülke basketbolunun unutulmaz isimlerinden Erdoğan ağabeyi de kaybettik. Nurlar içinde yatsın. Abi kardeş ilişkimiz hiç arıza göstermemiştir. Rahmetli ağabeyi Kayhan ağabeyin koyu bir Galatasaraylı olan eşiyle tutuştuğu iddiaları hiç unutmadım. Rahmetli paşa babası da çok ciddi de olsa ara sıra katılırdı savaşlara... Allah rahmet eylesin!
 
Alanya'ya da bravo!
Bu ülkede bir, iki kulüp, Terim olursa Galatasaray, Avcı olursa Başakşehir ve de Şenol olursa Beşiktaş teknik adam seçmede isabet kaydediyor. Gerisi mi? Baksanıza Alanyaspor Sergen Yalçın'a sarıldı... Peki neden Sergen Bey, Fenerbahçe maçında kenarda yoktu? Yoksa bu takımı lig başında bu yana hiç seyretmemiş miydi; ki, ben o kanaatteyim. Yazık! Genç arkadaş Ceyhun ve Efecan'ı oyundan alacak kadar birinci lig seviyesinde olmadığını gösterdi.
 
Cocu ile Koeman dargın mıydı?
Başlığı açayım değil mi? Fenerbahçe'de teknik patron Cocu iken bu Koeman onun bir numaralı yardımcısı değil miydi? Peki, o feci günlerde  neden vatandaşı Cocu'nun en azından kulağına "Şu Valbuena'yı az süre de olsa oynatalım. Yoksa takım yürümüyor" diye uyarıda, hatta istekte bulunmadı? Ama aralarında bir gün İsmail'in ön libero oynayacağına dair tek kelimenin geçmediğine de bahse girerim.
 
Trabzon yönetici aramalı!..
Bizim en üst ligimize çıktığı ilk günlerde, ilk yıllarda Trabzonspor'un yöneticileri İstanbulluları feci şekilde kıskandırıyorlardı. Ama ya sonra? Yurt dışı kampındaki disiplinsiz hareketleri sebebiyle kadro dışı bırakılıp ve oradaki önemli Avrupa maçında oynatılmadan Trabzon'a gönderilen Onur'u affedip yeniden kaptan yapmadınız mı? Burak'ın o muhteşem seyirciyi ve kenardaki teknik adamları protesto edişine de seyirci kaldınız. Neredeyse kulübün tapusunu vermediğiniz sözleşmeden hareketle 500 bin lira ceza verdiniz. Şimdi de kadro dışı... İstanbul tef çalıyor haberiniz ola!
 
İslam Çupi'yle oynamayınız, yanarsınız!
Dün sabah yayıncı kuruluşun programında  kulüplerde tutunamayan yorumcu, yani Önder Özen, Fenerbahçe analizini yaparken merhum İslam Çupi'nin Fenerbahçe Stadı'nın duvarlarında asılı kısa yazısından söz etti. Başkaları da aynı tuzağa düşüyorlar. Ben de onlara derim ki, on yıla yakın birlikte çalıştığım İslam Ağabey’in 2001 yılının başlarında, yani vefatından kısa bir süre önce Milliyet'te yazdığı yazıyı  bulup okuyun. Bakın bakalım İslam Ağabey şampiyonluk unvanına, kupa kazanmaya mı daha çok değer vermiş, yoksa eskimiş yazısındaki fikirlerine mi? Zahmet etmezseniz haftaya onu da yazarım...
 
Bazen fazla mal da göz çıkarır!
Hani derler ya, fazla mal göz çıkarmaz, tam tersine işe yarar diye... İşte Beşiktaş'ta bu deyiş tam tersine sonuç veriyor. Pektemek, Love, Larin ve Güven, tam dört adet santrfor... Ve de Şenol Hoca hâlâ bir numarayı bulmuş değil. En azından maçına göre iki numarayı... Papatya falı mı açılıyor acaba? Pektemek oynadığı son maçlarda iyi işler yapmadı mı? Neden Güven o zaman? Şimdi ilk maçta kim oynayacak? Siz de alın papatyaları Beşiktaşlılar, açıp açıp durun!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.