Yayıncı kuruluşta falsolar!

A -
A +

Geçtiğimiz perşembe, akşam vakitleri, yani 6 Aralık 2018... Şöyle bir beIN TV’nin hafta sonu yayın programına göz atayım dedim... O da ne? Ertesi akşam, yani 7 Aralık Cuma akşamı, Trabzonspor-Konyaspor maçı var programda... Eeee, ben Alanyaspor-Beşiktaş diye biliyordum. Yatmak üzereydim. “Sabah TFF’ye bakarım” dedim. Demeye kalmadı, cuma sabahı aynı yayıncı kuruluşun programında Alanyaspor-Beşiktaş maçı var. Aklım karıştı. Açtım TFF’yi ve doğruyu gördüm. Yahu size tonla para ödüyoruz be... Yok mu doğru dürüst bir maç programını verecek elemanınız? Pardon bitmedi. Galatasaray’ın Avrupa maçı için de artı mangır kestiler. Üstelik maçın 20 dakikasını da yiyerek... Dört adet dekoderim var. Anlaşılan bu işten vazgeçeceğim...

Galatasaray zor kazanır!
Tarihi pek kafamda tutmadım ama uzun zamandan bu yana Galatasaray’ın elindeki kadro ile kolay kolay maç kazanamayacağını hem bu sütunlarda, hem de a Spor’daki programlarımda gündeme getirdim. Gerekçem mi? Galatasaray büyük firma... Yani nerede olursa olsun rakibin üzerine yüklenerek oynar. Ama bu defa kadro buna uygun değildir. Son maçlarda berabere kaldığı takımlar gibi öndeki hızlı adamlarına geniş ve uzun alanlar açarak oynamalıdır. Aksi takdirde dünya üçüncüsü kalecisi Muslera başta olmak üzere büyük isimli hocasıyla acılar çekmeye devam eder. Neyse ki Avrupa Kupalarına devam bileti alındı.

Trabzonspor’un sırrı!

Trabzonspor geldi zirveyi tehdit etmeye başardı. Beşiktaş’la Galatasaray’ı averajla da olsa ligin ilk yarısının bitimine sadece iki hafta kala geçiverdi. Peki, bunun sırrı nedir? Bence Burak Yılmaz’la kalecisi Onur’u kadronun dışına iterek belki de farkında olunmadan, kurulmuş otoritedir. Kadro da klasikleşmeye başladı. Özellikle önde kullanılan eleman sayısı arttı. Sosa direksiyonun başına geçti. Öyle değil mi? Zaten kulüp taraftar yaygarasıyla yönetilmezse iyi işler çıkar.

Hem yarış, hem de yenilen!
Beşiktaş’ta şimdilik üç genç isimle bir yenilenme çabası, hamlesi var. Babel ve Tolgay gibiler de saf dışı... Bu arada hem UEFA Avrupa Ligi’nde yürüme, hem de bizim ligde en büyük unvan için çaba var. Zor mu zor! Elde en fazla sayıda hücum hattında ismi olan Beşiktaş, henüz maç başına iki golü bile bulamadı. Bence sezon hedefi buna çözüm bulunamazsa erişilemez olarak kalır.

Ali Bey tarihe mi sığınıyor?
Beşiktaş’ın efsanesi Baba Hakkı, yanılmıyorsam 1944’te Ankara’daki maçın devre arasında takımı fırçalamış ve maçın kazanılamaması hâlinde dönüş biletlerini yırtacağını açıklamıştı takım arkadaşlarına... İşte Ali Bey de büyük maharetle (!) tam 74 yıl sonra aynı formülü buldu. Takımdaki yabancılar acaba ülkelerine, eşe dosta bu konuyla ilgili hangi haberleri verdiler? Çoğunun menajerlerini çağırdıkları söyleniyor.

Vakıfbank ve Eczacıbaşı’na saygılarımla...

Dünya Kulüpler Şampiyonası Çin’de yapıldı. Benim Vakıfbank’ım Brezilyalı rakibini eze eze yenip altın madalyayı kazandı. Benim Eczacıbaşı’m da yine bir başka Brezilyalıyı yenip bronz madalyayı boynuna astı. Son yıllarda özellikle baba branş futboldaki hâlimize bakınca, her iki kadın takımımıza saygılar ve sevgiler sunmak görevimiz olmalıdır. Ama ne yazık ki, benim boş spor yorumları ile dolu ekranlarım bu büyük zaferi bana sunamadılar. Buradan da Sports TV’ye de şükranlarımı iletmek istiyorum. Gözde Sonsırma ve Naz Aydemir; bu başarıda sizin de hakkınızı teslim edelim. Guidetti mi? Şapkaaaa!

Derbiyi Akhisar kazandı...
Şu Akhisar-Fenerbahçe maçının oynanacağı hafta Kadıköy’ün neresinden geçsem hep şu soruyla karşılaştım? “Abi, derbiyi kim kazanır?” Yahu ne derbisi diyecek oldum, yüzlerce kişi “Akhisar-Fenerbahçe maçı be” diye güldü. Ne mi oldu? Sonucu herkes biliyor. Benim bilmediğim Mehmet Topal’la İsmail’in değişimidir. Eeee bu ülkede daha haziran ayı ortalarında tek başına Ali Koç yönetiminin bu işi beceremeyeceğini yazıp söyleyen, gerekçe olarak da yönetimin zayıf oluşunu ve yansıma olarak Hollandalılara takımı teslim etmek gibi garabet bulunduğunu göstermiştim. Tabii ki Comolli’nin de altı sene işsiz kaldıktan sonra Dereağzı taraflarına sığınışı da vardı.

Ersun Yanal mı?

Bilmem kaç aydır evde... Onca kulüp hoca değiştirdi kimse kapıyı çalmadı. Fenerbahçe mi? Ne demişler; “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı.” Şayet bu iş olursa size tavsiyem Samandıra ve Düzce Topuk Yaylası’nı kontrol altında tutunuz! Zaten ülke futbolunda saha içi devrimini yapan adamı millî takımdan atan hoca benim için fostur.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.