Taylan'ın milliyeti ne?

A -
A +
Millî takımımızın kasım ortasına doğru oynayacağı özel-resmî oyunlar için aday kadro açıklanmıştı. Ben, hangi televizyondu şimdi hatırlamıyorum, altyazısından takip etmeye çalıştım. Tabii bu çok sağlıklı olmuyor. Bu yüzden de bizim İrlandalı Cahit'i aradım kadroda G.Saraylı Taylan'ın olup olmadığını sordum, cevap "Hayır" idi.  Hemen ardından bir soru daha sordum, "Yoksa Taylan TC vatandaşı değil mi" diye cevap "Bizden" idi. 
Sonra bendeniz de yaşını araştırdım 30 üzeri değilmiş. 
Sizce bu tercih doğru mu? 
 
Beşiktaş'ı kim yakıyor? 
Beşiktaş'ın G.Antep'teki kadrosu sahaya çıktığında Atiba'nın yanında yer alanlar arasında ne Souza vardı ne de Mensah. Tabii böyle bir orta saha ile yani hem Oğuzhanlı hem Dorukhanlı, Beşiktaş'ın bu deplasman sonunda gülmesi de pek beklenemezdi. Nitekim kaleci Ersin'in de katkısıyla Sergen Hoca'nın bu mesaisi fos çıktı. 
Haa unutmadan altını çizeyim; kaç defa yazdım söyledim, büyük takımın büyük kalecisi olur diye. Yoksa siz Ersin'i büyük kaleci mi sanıyorsunuz? 
 
Trabzon'un Alanya kazancı
Trabzonspor, Alanya'daki zorlu deplasmana değişik bir on bir ve değişik bir oyun planıyla çıkmıştı. Ligimizdeki tarihsel altı şampiyonluğu bir kenara koyarsak bu zor deplasmanda nasıl oynanacağını iyi planlamıştı. Şimdi o hoca yok. Yerine başrolde Abdullah Avcı olacak. Hani şu ekran yorumculuğu ile teknik direktörlük arasında sıkışıp kalan… 
 
F.Bahçe daha çok yanıltır
Sezon başından bu yana gerek ekranlarımızda gerekse gazete sütunlarımızda F.Bahçe'nin bol takviyeli kadrosuyla birlikte kenar yönetimi de uçurulup duruyordu. Bendeniz de “Yapmayın, etmeyin, önümüzdeki günler sizi yanıltacak” diye yazıp söyledim. 
Neden mi? 
Şayet bir takımın kadrosunda 27-28'e yakın mevkilerinin eş değer oyuncusu varsa bu bir teknik direktör için en büyük handikaptır. Seçimler genelde ve büyük oranda yanlış olur. Şöyle bir bakalım, Kasımpaşa'da goller atan Thiam ne zamandır ortada yokken Konya maçında ilk on birdeydi. Hele hele oyuncu değişiklikleri akıl almaz bir teknik adam faciası oldu. Pelkas oyundan alınıp yerine Cisse konacaktı. E, Samatta da oyundaydı, bol santrfor tipiyle maç kazanılacağını sanmak yukarıda bahsettiğim sayısal zenginliğin altında eziliştir. 
Haa, gelelim Pelkas'ın attığı golün iptaline. Maç o zaman 0-0… Yani yenilgi stresi yaşamıyorsunuz. Siz de bu hakem faciası cevabınızı iki üç tane atarak verebilirsiniz ama olmadı. Ve galiba bu tür cevaplar da daha çok beklenecek. 
 
Temsilcilerimize teşekkürler
Başakşehir ile Sivasspor Avrupa kupası maçlarından galibiyetle çıktılar. Hem kendi isimleri üzerindeki iddialarını sürdürdüler hem de şiddetle ülke puanına olan ihtiyacımızı biraz olsun verdiler. 
Her iki takıma da teşekkür ederim… 
 
Altın adamımız Yusuf Yazıcı
Fransa'nın Lille takımında yer alan üç Türk oyuncusundan biri olan eski Trabzonsporlu Yusuf Yazıcı, Avrupa kupalarında iki maçta 3'erden 6 gol attı. Bu o kadar önemli bir başarı ki, baksanıza bizim millî takımımız olsun kulüplerimizde olsun yerli malı oyuncular bu gol patlamasının yanından bile geçemiyorlar.  Yusuf kardeşimiz bizim övgümüzü kazanmanın yanı sıra Avrupa basınında da kendinden bir hayli manşetlerde söz ettiriyor. Ayağına sağlık Yusuf kardeş…
 
Oh be şike davası bitti
2010-2011 sezonundan bu yana başımızı ağrıtan, canımızı sıkan, futboldan başka tuhaf tuhaf meselelere yönelten şike davası nihayet beraat kararlarıyla noktalandı. Hukuktan anlamam ama galiba öyle oldu. Zaten bizim ülkemizde sporla ilgili davalar mahkeme salonlarına yansımadan futbol federasyonları tarafından -ki onlar özerktir- neticelendirilmelidir. Ama masaya vuracak federasyon nerede? 
 
E-Spor da neymiş?
Milliyet gazetesinin geleneksel yılın sporcuları ödül töreni sponsor firma desteğiyle gerçekleştirildi. İyi güzel de e-spor denen spor alanlarıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir ögenin bu yarışmada yer alıp ödül kazanmasını pek aklım kesmedi. Bizim ülkede spora tutunulup daha yarışmalar ne göreceğiz... 
 
G.Saray'daki üçlü dert
G.Saray'ın sık sık yönetim ve teknik adamla giriştikleri "söyleşi" arızalarında başrol, Feghouli, Belhnada ve Arda'nın ismi geçiyor. Yani günümüz G.Saray takımındaki oyun okuma teknik kapasitesi an fazla olan oyuncular. Onlar son Sivas maçında kendilerine yukarıdaki özellikleri açısından şiddetle karşı çıkıp eleştirenlere ders verircesine oynadılar. 
Bu önemli özelliklerinin ötesindeki kulüp içi takım içi sürtüşmeler beni hiç ilgilendirmiyor. Üçü birden oyundan alınarak Fatih Terim tarafından âdeta eleştirilere "ne haber" dedirtti… 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.