Cimbom doğru yolda

Muslera’nın kurtardığı penaltı maçın dönüm noktası oldu. G.Saray doğru kadroyla doğru oyunu ortaya koydu…

G.Saray, zirvedeki yerinden bir puan dahi rötar yapmanın nelere mal olabileceğini hesaplarıyla bana göre yeniler hariç doğru bir kadroyla çıktı sahaya. Buna karşılık Aykut Kocaman ile yeni bir döneme giren Başakşehir de son maçlarda çorbaya dönmüş kadrosunun yanlışlarından arınmış ve oyunu orta bölgede kabullenip pas tezgâhıyla tehlikeyi olmayı planlamıştı.
Böyle bir oyun kurgusu içinde tabii ki müsabakanın içinde zengin gol pozisyonu görmemiz pek mümkün olamazdı. Ama 20’de G.Saray ceza sahasına inen bir yüksek topta Marcao, Epureanu’nun saçlarını tarayınca maçın hakemi VAR desteğiyle penaltı noktasına gidiverdi. İşte yine maç burada dönecekti. Nasıl yani diye sorarsanız; düne kadar penaltı kaçırmamış olan Giuliano’ya bizim ligin gördüğü belki de en iyi üç kaleciden biri olan Muslera’nın kurtarışıyla yön aldı.
Bu hem G.Saray adına büyük bir moral motivasyon desteğiydi hem de yukarıda bahsettiğim kurgular içinde öne geçme ihtimali yüksek olan Başakşehir’in ayağına atılmış kement idi. Devre biterken her zaman yazıp söylediğim bu oyuncu benim elimde olsa ilk on bire onu yazar gerisini sıralarım dediğim Donk’un harika uzun topunu sürati ve çabukluğuyla iyi takip eden Onyekuru şık bir kafayla belki de maçın kilidindeki ilk çevirişi yapacaktı.
İçeriden dönüldüğünde maç yine başlangıç kurgusuna yakın devam etme sinyalleri taşıyordu. Etebo’nun yerine yeni santrfor Muhammed’in çifte görev verilen Arda’nın yerine de Belhanda’nın girişi açık ve net söylemek gerekirse Başakşehir’in oyununda olumsuz bir kurgu yapmadı. Buna karşılık Başakşehir değişikliklerini taa 68’e kadar yapmadı ve yukarıda da sözünü ettiğim Donk, duran topta harika bir kafayla maçı bitirdi.
Haa, son penaltı mı? Olsa ne olurdu, olmasa ne olurdu?

MAÇIN ADAMI: Ryan Donk