Bir ömre bedel gece

A -
A +
Peygamber Efendimiz şöyle dua etti: "Ya Rabbi benim ümmetimin ömrünü kısa eyledin. Diğer ümmetler kadar ibadet edemeyecek onlar kadar sevap kazanamayacaklar..." 
 
 
Önümüzdeki pazar gününü pazartesiye bağlayan gece, inşallah Kadir Gecesini idrak edeceğiz... Kadir gecesi Kur'an-ı kerimin ilk nazil olduğu gecedir. Bir gece ama bin aydan daha hayırlı... Nice bin aylar geçmişti ama bu gecenin verdiklerini verememişti...
Kadir gecesi bize mahsustur. Sadece Ümmet-i Muhammed'e! Diğer ümmetlerin böyle bir gecesi yoktu. Bu ne büyük bir ihsan-ı ilâhidir.
Sevgili peygamberimiz (aleyhisselâm) yaratılmışların en şereflisi olduğu gibi; ümmeti de ümmetlerin en hayırlısıdır. Ali İmrân suresi 110. Ayeti  kerimesinde meâlen şöyle buyuruluyor: "İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a iman edersiniz!"
Hazret-i Ali (radıyallahu anh) buyuruyor ki: "Rabbimiz Ümmet-i Muhammed'e azap vermek isteseydi onlara ramazan-ı şerifi ve içindeki Kadir Gecesini vermezdi."
Kadir gecesinin ramazan ayının son on gününde ve tek gecelerinde olması muhtemeldir. Yirmi yedinci gecede olması ise daha da kuvvetlidir...
Asrımızda ortalama insan ömrü 60-70 senedir. Halbuki eskiden insanların ömürleri çok uzundu. Nuh aleyhisselamın 950 sene kavmini imana davet ettiği ayet-i kerime ile sabittir. Bu husus Peygamber Efendimizi mahzun etti.  Allahü tealaya yalvardı: "Ya Rabbi benim ümmetimin ömrünü kısa eyledin. Diğer ümmetler kadar ibadet edemeyecek onlar kadar sevap kazanamayacaklar..." 
Hiç Rabbimiz, yüzü suyu hürmetine kâinatı yarattığı habibini üzer mi? "Senin ümmetine öyle günler ve geceler vereceğim ki her biri bir ömre bedel olacak!"
Nitekim bin ay 83 seneden ziyadedir. On Kadir Gecesini idrak eden mümin 830 sene ibadet etmiş gibi olur. Ne büyük bir ihsan!
Bu gecede nazil olan Kur'ân-ı kerim Peygamberimizin (aleyhisselam) en büyük mucizesidir. Bütün mucizelerden büyüktür. Tesiri  kıyamete kadar da devam edecektir.
Kur'ân-ı kerimin faziletini bildiren hadis-i şerifler çoktur. Buyuruldu ki:
"Sizin en hayırlınız Kur'ân-ı kerim okumayı öğrenen ve onu başkalarına öğretendir."
Kalpler de pas tutar demirin paslandığı gibi.
Eshab-ı kiram sordular: "Demirin pasını giderebiliyoruz. Fakat kalbin pasını nasıl temizleyeceğiz?" Buyurdu ki:
"Kur'ân-ı kerim okumakla temizlenir!"
Kur'ân-ı kerim ile oruç kıyamet günü şefaat için izin isteyecekler. Kur'ân-ı kerim diyecek ki: "Kullarından bazıları bana değer verdi, beni çok okudu bugün ben de onlara şefaat etmek istiyorum."
Oruç ise, "Sıkıntı çektikleri hâlde bana değer veren kullarına şefaat etmek istiyorum" der. İkisine de şefaat izni verilecektir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.