En kötü karar kararsızlıktan iyidir...

A -
A +

Hayat baştan sona handikaplarla dolu. İleride ne olacak nasıl olacak bunu bilmek mümkün değil... Bunun için her şeyin yolunda gideceğini, hayatın güllük gülistanlık olacağını düşünmek ve buna göre kendini şartlandırmak insanı çoğu zaman sıkıntıya sokar. İnsanın her an önüne bir dikenin, sıkıntının, problemin çıkacağını düşünmesi bunun da hayatın tabii bir parçası olduğunu kabullenmesi gerekir. Hiç kimse, harekete geçmeden önce şartların mükemmel olmasını isteme gibi bir lükse sahip değildir. Bunun için öncelikle şu iki hususu peşinen kabullenmek gerekiyor: 1- Gelecekte problem ve zorlukların olacağını kabul edin. Dünya hayatı zaten baştan sona sıkıntı ve imtihandır. İmtihanın kolayı olmaz. Her işin riski, problemleri, belirsizlikleri vardır. Diyelim ki arabanızla uzun bir yola gitmek istiyorsunuz ama yolun güvenli olması konusunda kesin, emin olana kadar tehir etmeye taraftarsınız. Trafik servis yolundan verilmesin, motorda sorun olmasın, hava kötü olmasın, yolda sarhoş sürücüler olmasın, hiç risk olmasın... Bu şartlarda yola ne zaman çıkabilirdiniz? Cevap: Hiçbir zaman. Yola çıkma planı yaparken güzergâhınızı belirlemek, arabanızı bakımdan geçirmek ve buna benzer şeylerle riski en aza indirmek için elinizden geleni yapmak mutlaka mantıklı bir harekettir. Ancak riskin tamamını ortadan kaldıramazsınız. "Tedbir kuldan, takdir Allah'tan" deyip yola çıkmak zorundasınız. 2- Problem veya zorlukları ortaya çıkarken ele alın. Başarılı insan olmak, problemleri ortaya çıkmadan çözmek yeteneğine sahip olmak demek değildir. Bu yüzde yüz zaten mümkün olmaz. Daha ziyade zorluklarla karşılaştığında onlara çözüm bulma yeteneğidir. İş hayatında, evlilik veya herhangi bir faaliyet alanında karşı karşıya geldiğinizde köprüden geçmekten geri kalmayın. Fikirlerinizle ilgili olarak bir şeyler yapmak üzere bakış açınızı değiştirin. Şartlara göre kendinizi yenilemeyi bilin! Yılmayın mücadeleci olun! Yıllar önce, kendi alanında oldukça uzman olan bir psikolog, insan karakterleri ile ilgili bir kitap yazma planları olduğundan bahsetmişti. Fikirleri oldukça ilginç, canlı ve heyecan vericiydi. Vermek istediği mesajın ne olduğunu biliyordu ve bunu verecek yeteneğe de enerjiye de sahipti. Bu çalışma ona kendini tatmin, prestij ve para getirecekti. Bir gün onunla karşılaştığımda, hemen kitabın bitip bitmediğini sordum. Hayır, kitabı yayınlamamıştı. Bir an için acaba nedenini sorsam mı sormasam mı diye düşünürken, acele etmemeyi, işi zamana bırakmayı düşündüğünü söyledi. Gerçekte yaptığı şey o fikri toprağın derinliklerine gömmüş olmasıydı. Aklının olumsuz düşünceler üretmesine izin vermişti. Yapması gereken başarılı çalışmayı ve etmesi gereken fedakârlıkları gözünün önüne getirmişti. Hep olumsuzlukları düşünmüştü... FİKİR ÖNEMLİDİR; ANCAK!.. Fikirler önemlidir. Bir şey yapmak veya geliştirmek için fikirlerimiz mutlaka olmalı. Başarı; fikirleri olmayan kişiden uzak durur. Ancak şu konuda da hata yapmayalım. Fikirler kendi başlarına yeterli değildir. Daha çok iş yapma veya çalışma yöntemlerini basitleştirme fikirleri, ancak gerçekleştirildikleri takdirde bir değere sahiptir. Her gün binlerce insan birçok fikri gerçekleştirmekten korktukları için toprağın altına gömmekte. Ve bunun ertesinde de bu fikirlerin hayaletleri geri gelip onları rahatsız etmekte. Şu iki düşünceyi zihninizin derinliklerine yerleştirin. Önce fikirlerinizi hayata geçirerek onlara değerini verin. Bir fikir ne kadar iyi olursa olsun onunla bir şey yapmadığınız sürece hiçbir şey elde edemezsiniz. İkincisi fikirlerinizi hayata geçirdiğinizde zihinsel sükûnete kavuşursunuz. Birisi bir zamanlar şöyle demişti: Bir ağızdan veya kalemden çıkabilecek en acı kelime şudur: "Olabilirdi". Her gün birilerinin şuna benzer şeyler söylediklerini duyarsınız: On yıl önce iş dünyasına girseydim, şimdi çok daha iyi bir konumda olabilirdim." Veya "Öyle olacağı içime doğmuştu. Keşke bir şey yapmış olsaydım..." İyi bir fikir eğer hayata geçirilmezse korkunç bir psikolojik ağrı yapar. Ama gerçekleştirilen iyi bir fikir müthiş bir zihinsel tatmin verir. İnsanı ruhen rahatlatır. İyi bir fikriniz var mı? O halde bir şeyler yapın. Geciktirmeyin!.. Ne demişler: "En kötü karar kararsızlıktan iyidir..." > NOT: Hakk'ın rahmetine kavuşan yazarımız Mehmet Oruç'un vefatından önce kaleme aldığı yazılarını yayınlamaya devam ediyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.