Aylardan ağustos…

A -
A +
“Aylardan ağustos, günlerden cuma
Gün doğmadan evvel iklimi Rum’a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
 
Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah, Bismillah, Allahuekber…”
 
Ağustos ayı Türk milletinin büyük zaferler kazandığı önemli bir aydır.
Malazgirt Zaferi, bu büyük zaferlerden biridir ve gerçekte de Türk tarihinin dönüm noktasıdır. Selçuklu hükümdarı Sultan Alpaslan’ın Bizans’a diz çöktürdüğü bu muhteşem zaferin 947. seneidevriyesi bu yıl da Muş ilinin Malazgirt ilçesinde kutlandı.
Bu kutlama, Türk milletinin uyanış ve silkeleniş kutlamasıdır. Bu kutlama, devlet ricalinin Osmanlıdan daha öteye, Selçukluya kadar uzanışı, millî tarihe bütünsel bakışı ve bütün Türk tarihini ayırmaksızın sahiplenişi anlamına gelmektedir ki işte tam olarak yerli ve millî duruş da bunu gerektirirdi diye düşünüyorum.
Selçuklu Hakanı Alpaslan’ın verdiği pası gole çeviren Fatih Sultan Mehmet Han’a selam olsun, zira Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması bu iki hakanın uzak görüşlü olmasıyla çok yakından ilgilidir.
Gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Hilmi Demir Hoca’nın dün bu hususta sosyal medyada paylaştığı birkaç önemli anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Sultan Alpaslan yalnızca büyük bir asker ve komutan değildir. Türk tarihinin en büyük dinî, jeopolitik tasarımını inşa ederek pax-Sunnica / Sünni Barışını da kuran bir dehadır. Bu sayede Anadolu’nun İslamlaşmasını sağlamıştır.
Nizamülmülk der ki: Sultan Mahmut, Sultan Tuğrul ve Alpaslan devirlerinde… Türklere kethüdalık yapanlar, tüm mutasarrıflar ve ileri gelenlerin hepsi mezhepleri halis Hanefi ve Şafii Horasan ahalisinden idi…”
Nizamiye Medreselerinde yetişen devrin ilim ve düşünce erbabının yazmış olduğu eserler, bugün bile şaşkınlık ve hayranlık uyandıracak derinliktedir. Gerek büyük Selçuklu, gerekse Anadolu Selçuklu Devletleri hakkında yeterince bilgi sahibi değiliz ne yazık ki.
Sahiden bu güne kadar Malazgirt Zaferi’ni niçin resmî olarak kutlamıyorduk diye düşünmeden edemiyor insan. Nizamiye Medreselerinin işleyiş modeli hakkında neden fikir yürütmedik acaba?
İmam-ı Maturidi hakkında toplum neden bilgi sahibi değil? Pek çok yabancı ve zehirli akımlar bu topluma birer virüs gibi enjekte edilirken bu güne kadar Maturidi hazretleri neden gündem olmadı veya olamadı?
Ya İmam-ı Gazali? Selçuklu döneminin çok önemli bir düşünce ve bilim adamı olan Gazali, Hüccetü’l-İslam lakabıyla bilinir. Bazı üniversitelerin felsefe bölümlerinde ismi dahi zikredilmediği gibi, onun adını bilmeden felsefe bölümünden mezun olan çocuklarımız var!
Tıp fakültesi öğrencileri İbn-i Sina’nın kim olduğunu, kitaplarını biliyorlar mı dersiniz?
Sorular sorular…
Hasılı, Malazgirt Zaferi’nin kutlanıyor oluşu çok şeydir! Okçular Vakfı 1453’ü bütün kalbimle tebrik ediyorum. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a, MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli’ye ne kadar teşekkür etsek azdır, gururlandık, yıllar süren hasretimiz, hayallerimiz gerçek oldu.
Keşke merhum destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu da bu günleri görmüş olsaydı. Nitekim Malazgirt üzerine en güzel şiirleri yazan, en güzel Malazgirt destanları söyleyen odur. Ruhu şad mekânı cennet olsun.
“Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu
Ardında Oğuz'un elli bin tuğu
Andırır Altay'dan kopan bir çığı
Budur, Peygamberin övdüğü Türkler...
Ya Allah... Bismillah... Allahuekber
Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
Anadolu başlar, vatan olmaya...
Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!!
En güzel marşını vurmadan mehter
Ya Allah... Bismillah... Allahuekber”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.