“Tomris” filmini kim getirecek?

A -
A +
Sinema büyük bir güçtür.
ABD hiçbir tarihî figürü olmadığı hâlde uydurduğu sahte kahramanlarıyla kendini bütün dünyaya “Sinema” yoluyla duyurdu. Yediden yetmişe neredeyse adamların bütün sinema sanatçılarını ezbere biliyor ve tanıyoruz.
Sinema, çok ilginçtir ekonomi ile paralel gelişen, zenginleşen bir alan. Çok ciddi bütçelere ihtiyaç duyan sinema sektörü bu bütçeyi edinemeyince kısır bir iklimin içine sürükleniyor ve hâliyle üretemiyor. Bazı ülkelerde bu sektör devlet tarafından bizzat teşvik ediliyor.
Aylar önce medyada çok güzel bir haber duyduk. Kazakistan’da “Tomris” filmi çekilmişti. Araştırdığımızda bu filmin çekilmesini isteyen kişinin bozkırın bilgesi Nur Sultan Nazarbayev olduğunu gördük. Tomris ismi kadim Türk tarihinin en önemli ve asil isimlerinden birisidir. Tomris, Sakaların anası ve Alp Er Tunga’nın torunu olan Kraliçe’dir.
MÖ 6. yüzyılda yaşayan Tomris Hatun, Türk tarihinin ilk kadın hükümdarıdır. Kocasının vefatı üzerine tahta geçen Tomris Hatun, Pers Devleti'yle bir var oluş mücadelesine girişmiş ve bu mücadele uzun yıllar sürmüştür.
Saka Devleti'nin başında bir kadın olduğu için sık sık bu devlete tasallutta bulunan Pers Kralı Kiros, Tomris’e evlenme teklif ederek, kendisiyle evlenmesi durumunda bu kavganın sona ereceğini bildirir. Tomris bunu şiddetle reddeder.
Bunun üzerine Kiros, güçlü bir ordu hazırlayarak saldırıya geçer. Bu saldırıda Tomris’in oğlu ölür. Buna çok üzülen Tomris, ertesi günü çok şiddetli bir muharebeye girişir ve ünlü turan taktiğiyle Kiros’u mağlup eder. Kellesini vücudundan ayırıp içi kanla dolu bir fıçıya atarak “Kan içmeye doymazdın, şimdi ben seni kan ile doyuruyorum” der...
Yönetmen Akan Sataev’in çektiği bu film “SATAI” film tarafından vizyona sokulmuş. Kardeş ülkelerin bu kabilden yapımlarını ülkemize getirmek için kim, nasıl bir girişimde bulunur/bulunabilir bilmiyorum ancak ümit ediyorum.
Maalesef tarihî filmler noktasında bazı ön yargılarımız var. Osmanlıdan daha geriye bakma kabiliyeti göstermiyoruz yazık ki! Hâlâ bir Selçuklu filmi yapılamadı. Diğer Türk devletleriyle ilgili filmler ise an itibarıyla ütopik geliyor!
İlk gençlik yıllarımızda Hüseyin Nihal Atsız’ın “Bozkurtlar” isimli romanını okurken bu kitap filmleşmeli diye hayal kurardık. Ne yazık ki Göktürkleri, Kürşat ve kırk çerisini anlatan bu romanı film yapan bir yönetmen çıkaramadık! Ancak bol bol argolu, küfürlü, pespaye filmleri çeken ve milyonları sinemaya dolduran yönetmenler yetiştirdik ve isimlerini sayamıyorum bile…
Bu millet bu kadar bahtsız mı acaba?
“Tomris” bir Türk kadını değil de bir Amerikalı, Avrupalı olsaydı şimdi sinema salonlarında izlenme rekoru kırıyordu muhtemelen. Aslında bu millet bu tür tarihî ve millî yapımlara aç ve özlem dolu.  Diriliş Ertuğrul dizisinin ne kadar izlendiğini herkes biliyor. Ertuğrul’un olduğu akşamlar sokaklar boşalıyordu neredeyse.
Ertuğrul dizisinin yapımcısı ve senaristi Mehmet Bozdağ gerçekten de çok güzel bir iş çıkardı. TRT Genel Müdürü İbrahim Eren Beyefendi'ye bu hususta çok teşekkür ediyoruz ve kendisinden istirham ediyoruz; Lütfen, “Tomris” filmini siz getiriniz ve izletiniz bu millete.
Kültür Bakanlığının sinema ile ilgili bir birimi olduğunu biliyorum. Üstelik sinemaya ayrılan bir miktar bütçenin de olduğunu duymuştum. Nur Sultan Nazarbayev gibi bir aksaçlının talimatıyla çekilen bir film, bu ilgiyi hak ediyor diye düşünüyorum.
Tomris’i bütün gençlik bilmeli ve beş bin yıllık maziye sahip olan Türk milletinin bütün zamanlarda devamlı surette birileriyle bir var oluş mücadelesi içinde nasıl büyük devletler kurduğunu öğrenmeli ve hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.