Taş olsaydı çatlardı!

A -
A +
Çok tuhaf günlerden geçiyoruz.
Ülkede bir kesim var ki düşman başına! Öylesine memnuniyetsiz, öylesine bağnaz, öylesine saldırgan ki her beğenmediğini linç etmek, parçalamak ve yok etmek üzere derin bir kin ve nefret girdabında biteviye bir öfke nöbeti içinde insanlara saldırıyor…
Ülkemizde vatansever halkın karşısındaki bu gafiller güruhuna hiçbir şey beğendiremezsiniz. Her şeye bir kulp bulup kötülemekte pek mahir oldukları hâlde bugüne kadar gözle görülür bir güzellik ortaya koydukları, ülke hayrına bir fayda sağladıkları ise hiç görülmemiştir… Onlar sadece eleştirir, dudak büker ve linç ederler!
Önceki gün sanatçı Ferdi Tayfur’un da bu insanların linç ve hakaretlerine maruz kaldığını görünce “bu kadar naif bir insan ne yapmış olabilir acaba?” kabilinden meselenin ne olduğuna baktığımda afalladım gerçekten de. Adamcağız, meğerse çok büyük suç işlemiş!
Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’a verdiği mülakatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan için olumlu birkaç cümle kurmuş, ordunun muhtemel operasyonunu desteklemiş… Demiş ki:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefa hissettiği insanları kırmayan bir yapıya sahip, onun iyi niyetini kullanan riyakârlar ihanet ediyorlar ona. Bu konuda dikkatli olmalı… İçinde bulunduğumuz şartlarda Türkiye'nin güvenli bölge planını çok yerinde buluyorum. Amerika yine kalleşlik yapıyor bu konuda da. Onun işi gücü silah satmak, başka bir amacı yok..."
Bu cümleler kendisine binlerce hakaret olarak geri dönüyor ve sosyal medyada linç ediliyor. Ancak öte yandan diğer sanatçılar karşıtlık üzerinden fikir beyan ettiklerinde onlar yere göğe sığdırılamıyor… Böylesine enteresan bir güruh çok organize olup işlerine gelmeyen her meselede böyle bir hâletiruhiye içindeler ve biricik emelleri de iyi niyetli insanları sindirmek!
Biraz aklıselim, izan sahibi olan, insaflı olan bilir ancak… Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kadar ağır mesaiyi, bu kadar sorunu kimin için çekip katlanıyor? Dünyada bu kadar dengesiz lider varken onların bunca tutarsız sözleri ortada dururken hâlâ ülkesini hatırı sayılır bir ülke olarak ayakta tutan bir Erdoğan, ülkenin kelli felli bir sanatkârı tarafından edilen bir iki güzel iltifatı, içtenlikle yapılan bir desteği hak etmiyor mu?
Şu ülkede bizler bu kadar insafımızı ve ölçümüzü kaybetmiş olamayız. Her meseleye siyaset dürbününden bakan bir körlükle itiraz etme, yok sayma, hafife alma, burun kıvırma hastalığı kanımıza iliğimize işlemiş durumda.
Güneyimizde ülkemizin güvenliği için uzun zamandır inceden inceye sürdürülen oldukça hassas bir terazide yapılan diplomatik görüşmeleri taş yapmış olsaydı çatlardı. Sabah söylediğini akşama inkâr eden, bir söylediği diğerini tutmayan ancak dünyayı parmağında döndüren Trump gibi bir adama her babayiğit katlanamazdı, sonunda masayı devirir, çıkar giderdi!
Açıkçası Cumhurbaşkanımızı bu engin sabrı için tebrik ediyorum. Öte yandan durup dinlenmeden böylesine ağır bir tempoda çalışan bir başka devlet adamı var mı onu gerçekten bilmiyorum. Bizler bu anlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a borçluyuz.
Yolunda gitmeyen şeyler yok mu?
Pek çok sorunumuz var ve birçok anlamda mutsuz da sayılırız. Özellikle iş ve işleyişlerde liyakat, ehliyet ve kabiliyet sorunumuz çok ciddi boyutlarda. Bu mesele hemen herkesi rahatsız ediyor. İş bilmez insanların adamları var diye, arkaları sağlam diye hiç olmadık yerlerde boy göstermeleri hem o işleri aksatıyor hem de o işi düzgün ve sorunsuz yapabilecek insanları umutsuzluğa sevk edip derinden üzüyor. Bu zaman ve sinerji kaybından da ülkemiz menfi etkileniyor!
Bir de kraldan fazla kralcı, kendilerine tevdi edilen, daha doğrusu emanet verilen mevki ve makamları kendi hırs, enaniyet ve keyfi için kullanan insanları gördükçe gerçekten de üzülüyor insan. Cumhurbaşkanımızın bu tipleri not ettiğinden vakti zamanı geldiğinde onların üzerini çizeceğinden de hiç kuşkumuz yok. Dava, mefkure böyle insanların harcı değildir.
Hasılı meseleleri tartışırken hakkaniyetli ve adil olmakta fayda var. Doğru da yanlış da tarafsız, ön yargısız bir şekilde, birlikte söylendiğinde anlam kazanır.
Öyle değil mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.