Türk-Kazak ilişkileri zirvede...

A -
A +

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev önceki gün Türkiye’de idi. Kazak Cumhurbaşkanı Tokayev’in bu ziyareti hiç şüphesiz çok derin ve güçlü anlamlar taşıyor.

Daha önceki yazılarımızda da duyurduğumuz üzere Türk-Kazak ilişkileri bu ziyaretle birlikte detaylandırılmış çok daha güçlü bir stratejik ilişkiye ve ortaklığa dönüşecek demiştik.

Aslında beş bin yaşında olan ama uzun süren bir Rus işgalinden sonra Alaş’ın torunları yeniden ayağa kalktı ve Hoca Ahmet Yesevi’nin izini süren bir tasavvurla çok büyük ataklar yaptı ve kendine dünyada çok şerefli bir yer edindi. Alaş Orda devleti yeniden manevi uyanışla, yeniden millî kimlikle can buldu…

Ocak ayında, bu uyanışın üzerine karanlık gibi çökmeye çalışmak isteyenler başaramadılar ve ata yurdumuz daha güçlü, daha istikrarlı yeni bir dönem için arka arkaya reformlar yapmaya başladı.

Her şey 30 yıl önce Sovyetlerin dağılmasıyla başlamıştı…

1992’de rahmetli Özal’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde temeli atılan  diplomatik ilişkiler her geçen gün güçlendi ve Merhum Demirel de kendi Cumhurbaşkanlığı döneminde bu ilişkileri bir üst noktaya taşıdı. Tabii bu dönemlerin en önemli bir diğer mimarı da hiç kuşkusuz Nur Sultan Nazarbayev idi.

Bağımsızlığını kazanan Kazakistan gençlerinin ve Türk gençlerinin kaynaşması için Türkistan’da kurulan Türk Kazak Ahmet Yesevi Üniversitesi o günden bugüne on binlerce genci mezun etti. Ve şimdi Kamu diplomasisinde yumuşak gücün en önemli temsilcileri işte bu gençler!

Zamanında atılan bu adımlar bugün meyvesini veriyor.

Geçen yıl bahar ayında Kazakistan’ın Türkistan eyaletine gittiğimde Çimkent şehrindeki hatıra ormanında her iki Cumhurbaşkanının diktiği hatıra çınarları beni çok etkilemişti...

Bugün bütün dünyada ülkeler çeşitli ortaklıklarla, stratejik ve jeopolitik bir akılla bir araya gelerek güçlerini pekiştiriyorlar. Bu bağlamda Türk Devletleri Teşkilatı’nın çatısı altında bulunan Türk ülkeleri de hızla daha güçlü ve daha detaylı iş birliğine girmelidir.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tokayev arasında çok önemli anlaşmalar yapıldı. Savunma sanayinden enerjiye, güvenliğe, ulaşıma, tarıma, eğitim ve kültüre uzanan yeni anlaşmalar var. Özellikle ticaret hacminin geçen yıl yüzde 58 arttığını söylemek lazım ki bu da Kazakistan ile Türkiye’nin her geçen gün biraz daha yakınlaştığının en somut ispatı olsa gerek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kazak Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in bu görüşmesi hiç şüphesiz her iki ülke arasında yepyeni kapılar aralayacak.

Her iki ülke arasında yapılan anlaşmaya göre özellikle İnsansız Hava Aracı üretiminin bundan böyle Kazakistan'da da üretilecek olması çok sevindirici. Teknik ve güvenlik alanlarında yapılan birçok anlaşmanın yanı sıra kültürel anlaşmaların çokluğu da ilgi çekici.

Kazakistan kültür ve sanatı önceleyen bir ülke... Türkiye ve Kazakistan sinema sektöründe de ortak çalışmalar yapacak. Ortak filmlerin çekilmesi fikri heyecan verici. O hâlde ilk teklifi biz verelim. Göktürk Kağanlığını anlatan H. Nihal Atsız’ın “Bozkurtlar” kitabı mutlaka film yapılmalı. Bu görüşün neredeyse bütün tarihçilerin ortak fikri olduğunu da söyleyebilirim.

Sonra sırasıyla ortak tarihimiz bir bir sinemaya aktarılıp bir ortak millî bilinç oluşturulmalı. Eminim ki bu rüzgâr diğer Türk Cumhuriyetlerinde de esecektir.  Stratejik hedef her anlamda güçlü, her anlamda sağlam bir "Türk asrı" tasavvuru olmalıdır. Daha fazla zaman kaybetmek demek, değişen dünya şartlarında kaybetmek demektir! 

Hasılı Türk dünyası o süt mavisi günlerin özlemini duymaktadır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.