Türkçe'ye öğrenci olmak

A -
A +

"Söz ola kese savaşı/Söz ola kestire başı/Söz ola ağulu aşı/ Balıla yağ ede bir söz" diyor ya Yunus Emre. Yani; savaşı kesen de, başı kestiren de, zehirle pişen aşı bal ile yağa döndüren de söz... Sözü söylemek çok önemlidir; sözcüğü seçmek ise ilim. Bu ilimse sevdalısı var mıdır? Var! Biri de Sırrı Er... Bir kişi dese ya şimdi; "bundan sonra doğru kelimeleri söylemeye ve kelimeleri doğru yazmaya çalışacağım!" * Hazret-i Yunus'u anlıyorduk ama okul kitaplarımızı anlayamıyorduk! Nefretlik bir tezgâhta, kasten defolu dokunan kumaşlardık! Veya temellerine saman tıkılan inşaatlardık!.. Ortaokula başladığım seneye denk gelmişti bu hafriyat(!); kelimeler, dersler, eğitim sistemi kökünden kürünmüştü! Sınıfın ortasında kitaplara bakıyor; içinde yazanları anlamıyorduk! Öğretmenler de anlamıyordu, yeni mezunlar da... Yaz başında mevcut olmayan uydurmalara "kelime" denmiş ve üç ay içinde ders kitabı diye bizlere satılmıştı! İsmi "modern" derslerde; "aptallığı, okuduğunu anlayamamayı, anlar gibi olduğunu anlatamamayı, yani yetersizliği, işe yaramazlığı, kendimize güvensizliği" öğreniyorduk! Bizden öncekilerse zaten siyasi kavgaların içine itilmişlerdi... Sanki sağır bir âlemin karanlıklarında kuyulara düşen dilsizlerdik!.. Bunları kaç kere yazdığımı hatırlamıyorum; çünkü en derin sızılarımdan biridir! * Dolayısıyla, kelime ve sözcüklerimize gönül veren birini gördüğümde elbette yanındayım. İşte, "Konuşmak Sanattır" ve "Türkçe'nin adı var!" isimli kitapların da sahibi Sırrı Er'in yeni kitabı: "Temel Konuşma Teknikleri, Diksiyon". Hayat Yayınları'ndan... Öğrenmek isteyenler için isabetli bir ders kitabı... Bu kitabı alın veya almayın çok önemli değil; ama "doğru Türkçemizin" öğrencisi olun!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.