Balyoz davasının “bavulu” MİT’e kumpasın “harddisk”i
17 Haziran 2017 02:00
Bu ülkede yaşayan herkes biliyor ki, MİT tırları operasyonu FETÖ’nün bir kumpasıydı.
MİT tırları ile ilgili üretilen ve belge diye sunulan kâğıtların FETÖ imalatı olduğu da biliniyordu.
Üretilmiş bu belgelerin Cumhuriyet gazetesinde yayınlanması için servis eden Enis Berberoğlu da, yayınlayan Can Dündar da FETÖ’nün bu süreçlerdeki rolü hakkında her ayrıntıya vâkıftı.
FETÖ’nün kumpasları konusunda, 17-25 Aralık sürecine kadar mağdur tarafında yer alanlar, söz konusu tarihten sonra FETÖ operasyonlarının “propaganda kolu” vazifesine gönüllü olarak yazılmasalardı, bugün çok farklı şeyleri tartışıyor olabilirdik.
Balyoz benzeri davalarda, “bavul belgeleri!” olarak bilinen FETÖ kumpası ile MİT tırları olayında yaşananlar ve kumpasın “harddisk ile servis” edilmesi aynı yöntemin uygulanmasıydı.
Balyoz ve Ergenekon gibi davalarda FETÖ imalatı belgelerle, yüzlerce insanın hayatının karartıldığını bilen ve zamanında buna karşı çıkan bazı çevrelerin; 17-25 Aralık yargı darbesi sonrasında, FETÖ’nün kumpas ve operasyonlarının yürütücülüğüne soyunmaları bugünkü yaşananları ortaya çıkarmıştır.
“Nasılsa hükûmet düşecek”, “sonradan kimse bizden hesap soramaz” diye FETÖ rüyasıyla amel ederek, ülkenin bekasını Türkiye düşmanlarına peşkeş çekmek, var olan hukukun bile bile çiğnenmesiydi.
Kendinize bir öz güven vehmederek ve uluslararası şebekelere güvenerek iyi ya da kötü var olan hukuku kendiniz başta çiğnerseniz, sonradan ortaya çıkan sonuçtan da az ya da çok siz de sorumlu olursunuz.
***
FETÖ'nün; kendisine alan açmak için kumpaslarla Balyoz ve Ergenekon davalarında aldığı sonuçların benzerini, 17-25 Aralık sonrası için AK Parti ve Erdoğan’a karşı planladığı açıktı. Soru işaretine mahal vermeyecek derece her şey ortadaydı.
Türkiye’nin DEAŞ’a destek verdiği iddiasını FETÖ’cülerin yürüttüğü de bu konuyu takip eden yine herkesin malumuydu.
Bu bağlamda, iktidarı düşürmek için FETÖ aracılığı ile uluslararası çevrelerden medet ummak bir muhalefet hareketi olarak görülemezdi.
FETÖ ve Türkiye karşıtı uluslararası koalisyonla birlikte, kendi ülkenizi ve o ülkenin seçilmiş liderini “uluslararası savaş suçları mahkemesi”nde yargılatmak için kurulan kumpasa figüran olmak, demokratik hak safsatası ile açıklanamazdı.
Yani şunu demek istiyorum.
FETÖ 17-25 Aralık’tan sonra sizleri kullanarak, hem size hem ülkeye zarar verdi. Vermeye devam ediyor.
İktidara muhalif olmak, her türlü iktidar düşmanı ile koalisyon kurulacağı anlamına gelmez.
FETÖ ile mücadeleye destek vererek de, hak ve hukuk mücadelesi yapılabilir.
FETÖ’nün operasyonların karşısında durarak da iktidarla demokratik yollardan hesaplaşabilirsiniz.
Söylediğim bu hususları aynı zamanda Berberoğlu’nun tutuklanması ve verilen cezanın süresinin ötesinde bir çerçeveden bakarak söylüyorum.
Balyoz ve Ergenekon “bavulu” ile MİT tırları “hard diski” arasında hiç fark yoktur.
İşlevi benzerdir. Amaçlanan hedefler aynıdır.
Yani senaryo, yapım ve uygulama bir FETÖ projesidir.
Bugünlerde FETÖ ile iş tutarak yine aynı yanlışa düşüyorsunuz.
Bir sonraki yazıda bu yanlışların neler olduğunu analiz edeceğim...