Meclis iç tüzük değişikliğine ihtiyaç var mıydı?

A -
A +
Meclis iç tüzük değişikliği Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye başladı.
18 maddelik değişiklik teklifi ile ilgili tartışmalar, diğer birçok konuda olduğu gibi meselenin özü ile ilgili değil.
Bu tip teknik özellik barındıran konularda kamuoyunda tartışmalar, doğal olarak siyasi partilerin meseleye yaklaşımı üzerinden şekilleniyor. Ancak iç tüzük değişikliğine muhalefet eden partilerin bu konuda bir önerisi olmadığı için, daha iyisinin ne olduğu yönünde kamuoyunun karşılaştırma yapma imkânı bulunmuyor.
Geriye ne kalıyor? Mevcut durumla, getirilen önerileri karşılaştırarak bir sonuca varmak.
O zaman önemli olan soru şu: Mevcut iç tüzüğü değiştirmeye ihtiyaç var mı?
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini içeren anayasa değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren TBMM’nin “en geç altı ay içinde” kendi iç tüzüğünü değiştirmesi bir zorunluluktu.
Bu zorunluluğun bir sonucu olarak, haziran ayı başında Meclis Başkanı’nın inisiyatifi ile bu konudaki süreç başlatılmış, Meclis’te grubu bulunan tüm partilerin ortak bir komisyon oluşturamaması nedeniyle, bu konudaki çalışmalar her partinin kendi önerisine bırakılmıştı.
AK Parti ve MHP kendi önerilerini hazırlamış, bu öneriler iki partinin müzakere ve uzlaşmasının ardından tek bir teklif metni olarak, 7 Temmuz’da Meclis başkanlığına sunulmuştu.
Komisyonda yapılan müzakerelerin ardından da belirli iyileştirmelerle teklif Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye başladı.
***
Bugün yürürlükte olan Meclis iç tüzüğü, 5 Mart 1973’te kabul edildi. Yani çift meclis sistemini getiren 1961 Anayasası’nın ruhunu taşıyor ve 1982 Anayasası’na rağmen yürürlükte kalmaya devam etmiş. Bu güne kadar, 111 maddesinde 155 kere değişikliğe gidilen iç tüzüğe birçok yeni madde de eklenmiş.
Geçmişten bugüne, iç tüzüğün rasyonel bir sistematiği olmadığı için iktidar partileri, “kanun yapım süreçlerinin yavaşlığından”, muhalefet partileri ise “denetim araçlarının etkisizliğinden” şikâyet etmişler.
AK Parti döneminde 2008 yılında Meclis’teki tüm partilerin uzlaşması ile oluşturulan İç Tüzük Mutabakat Komisyonu dört ay süren çalışmalarının ardından uzlaştıkları taslak metni kamuoyu ile paylaşmışlardır. Yine 2012’de yeni bir iç tüzük komisyonu kapsamlı çalışmalar yapmışlardır.
Daha önceki partilerin uzlaşma metinlerine bakıldığında, iç tüzük değişikliklerinin ana gerekçesi, genel kurulun daha hızlı ve verimli çalışması, denetim olanaklarının artırılması, Meclis idari denetiminin iyileştirilmesi gibi hususlar üzerine odaklanmıştır.
Bu gerekçelere ek olarak, hükûmet sistemi değişikliğini içeren anayasanın kabul edilmesiyle birlikte Meclis iç tüzüğü değişikliğini zorunlu hâle getiren iki alan vardır.
İlki, teknik düzeydeki değişikliklerdir. Yani başbakan, bakanlar kurulu, kanun tasarısı, gensoru ve güvenoyu gibi yeni sistemde olmayan mekanizmaların iç tüzükten çıkarılması.
İkincisi, yapısal zorunluluklardır. Artık yeni sisteme göre Meclis daha da güçlenmiştir. Yürütme organı kanun tasarısı sunamayacaktır. Kanun teklif etme yetkisi sadece milletvekillerine aittir. Dolayısıyla, parlamentonun kanun yapma ve denetim kapasitesi anayasal olarak artmıştır.
Meclis’te yürütme organı etkili olmayacağı için, oluşacak boşluğu siyasi parti grupları ve komisyonlar dolduracaktır. Bu anlamda, yeni sistemde, kanun yapma sürecinde komisyonların çok daha etkin hâle getirilmesine yönelik bir düzenleme ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Yine yeni sistemde, yasamanın yürütmeyi denetlemesi, “yazılı soru”, “genel görüşme”, “Meclis araştırması” ve “Meclis soruşturması” mekanizması ile yürütülecektir. Dolayısıyla, bu denetim yollarının işletilme süreçlerinin birçok yanı iç tüzüğü ilgilendirdiği için bu alanlarda da yeni düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Sonuç olarak, bu iç tüzük değişikliği bir ihtiyaç olmasının yanında zorunluluktur. 
Muhalefetin, iç tüzük değişikliğine yönelik kendi önerisini hazırlamak yerine sadece muhalefet şerhi yazması, muhalefetin etkinliğine değil, tembelliğine işaret etmektedir.
Bir sonraki yazıda, iç tüzük değişikliğinin getirdiği hususları ve muhalefetin şerhini analiz edeceğim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.