Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğüne katkı sunanlara bir örnek

A -
A +
Ana muhalefet partisi başta olmak üzere Türkiye’de bazı çevreler, Türkiye’nin dışarıdaki algısının giderek kötüleştiğini ve bunun tek sorumlusunun siyasal iktidar olduğunu iddia ederler.
Bu çevrelerin büyük kısmı uluslararası alanda yaşanan değişimi ve küresel aktörlerin Türkiye’ye yönelik düşmanca tutumlarını dikkate almazlar.
Odaklarının merkezinde hep Erdoğan ya da hükûmetin, uluslararası sisteme ve küresel aktörlerin Türkiye’ye karşı haksız tutumlarına yönelik eleştirileri yer alır. Bu eleştirilerin yapılmaması gerektiği üzerinden iktidarı suçlarlar. 
FETÖ ve benzeri terör örgütlerinin Türkiye’ye yönelik uluslararası alanda yaptıkları algı operasyonlarını görmezden gelirler.
FETÖ’nün ve diğer terör örgütlerinin gerçek yüzünün uluslararası çevrelere anlatılması için en ufak bir inisiyatif almazlar. Hatta iktidara zarar vereceğini düşündükleri her ittifakın içinde yer almaktan kaçınmazlar. Bu anlamda, olumsuz algının düzeltilmesine değil, daha da derinleşmesi için söz konusu çevrelere malzeme ve söylem üretirler.
Mevcut iktidara zarar vereceğini düşündekileri en ufak gelişmeyi ıskalamazlar. Bunu kullanışlı hâle getirerek uluslararası alanda pazarlarlar.
Türkiye ile ilgili olumsuz algıdan şikâyet eden kesimlerin önemli bir kısmı da gazetecilerdir. Birçoğunun bu olumsuz algının oluşması için özel çaba harcadığı, uluslararası medyayı takip edenlerin malumudur.
Bu yazıda Türkiye’ye yönelik olumsuz algının oluşmasında uluslararası çevrelere nasıl malzeme üretildiğine bir örnek vereceğim. Bu konuda sayısız örnek var. Ama ben bu hafta içinde yazılan ve daha taze olanına değinmekle yetineceğim. Bu anlamda yazı bir polemik yazısı değil, durum tespitidir.
***
Uluslararası gazete ve internet sitelerinde Türkiye ile ilgili çokça yazı yazan bir köşe yazarı, farklı dillerde yayın yapan Al-Monitor haber sitesine birkaç gün önce “earth is flat, pro-Erdoğan youth leader argues” (Erdoğan’cı gençlik lideri dünyanın düz olduğunu savundu) başlıklı İngilizce bir makale yazdı.
Söz konusu yazar aynı zamanda yakın bir döneme kadar Türkiye’de İngilizce yayın yapan günlük bir gazetenin (Hürriyet Daily News) de köşe yazarıydı. Yani yabancılara, Türkiye’de ne olup bittiğini farklı yayın organlarında anlatıyor, yorumluyor.
Makalenin başlığını okuyanlar, içeriğini okumadan yazıda “batılılara ne anlatılmak istendiğini” zaten fark ediyor.
Makale, AK Parti’nin bir ilçe teşkilatında görevi olan genç birinin yazdığı yazıyı konu alıyor. Hâlbuki söz konusu yazı içeriğinin fark edilmesinden hemen ardından internet sitesinden kaldırılıyor.
Ama yazar sanki yazıyı yazan genci, Türkiye’de Erdoğan’cı gençliğin lideri olarak sunuyor. Ve söz konusu yazı üzerinden bir “zihniyet analizi” yapıyor.
Genç siyasetçinin yazısının “yeni iktidar seçkinlerinin zihniyet dünyasının anlaşılmasını kolaylaştıran bir araç olabileceği” iddia ediliyor. Yine, Türkiye’deki AK Parti’nin oy potansiyelini de oluşturan geniş toplum kesimlerinin “komplo teorilerine yatkın olduğu” bu yazı dayanak gösterilerek gerekçelendiriliyor.
Söz konusu yazıda dile getirilen hususlar tartışılırken, konu bir anda millî eğitim müfredatı ile ilişkilendirilerek, zaten yakın bir dönemde ders kitaplarından, AK Parti iktidarının “evrim teorisi”ni tamamen çıkarttığı belirtiliyor.
Söz konusu gencin dile getirdiği hususların ve benzerlerinin, sadece bir kişinin görüşü olmadığı mevcut iktidarı destekleyen kesimlerin “ideolojik itici gücü”nün motivasyonu olduğu iddia ediliyor yazıda.
Yazı bu iddialarla da kalmıyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizlerin düşürülmesi konusundaki görüşlerinin de söz konusu yazıda dile getirilenlere benzer olduğu savunuluyor. Erdoğan’ın, faizlerin düşürülmesini “yaygın iktisat teorilerinin” tam tersi argümanlarla savunduğu bu iddiaya gerekçe olarak sunuluyor.
Bir kez daha vurgulayalım. Bu yazı Türkiye’de yaşayanlar için yazılmıyor. Batı’ya Erdoğan ve ona oy veren kesimlere yönelik bir algı çalışmasını içeriyor. Sıradan bir parti üyesinin, ne amaçla dile getirdiği de tam bilinmeyen sözleri, genelleştirilerek Batı’ya pazarlanıyor.
Bunu yazan gazeteci, başka yazılarında Türkiye’nin Batı’daki olumsuz algısından da şikâyet ediyor.
Hâlbuki bu ve bu tip yazılar, söz konusu algının oluşması için özel bir çaba ile yazılıyor. Yazının başlığından kurgusuna ve seçilen kelimelere kadar her şey belirli bir amaca matuf olarak oluşturuluyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.