AK Parti’nin seçim performansı

A -
A +
Bir önceki yazıda seçimin genel sonuçlarını analiz etmiştim. Bundan sonraki bir dizi yazıda tek tek partiler açısından sonuçları, önceki seçimlerle de karşılaştırmalı şekilde, analiz etmeye çalışacağım.
AK Parti ile başlayalım…
Türkiye’nin ilk başkanı Erdoğan yüzde 52,6 oy oranı ile seçildi. Seçimin yine tartışmasız en büyük galibiydi.
2014 seçimlerinde 13 parti “çatı aday” Ekmeleddin İhsanoğlu’na desteğini açıklamasına rağmen, Erdoğan yüzde 51,7 oy almıştı. Dolayısıyla bir önceki seçimlerde aldığı oyun üzerine de böylece çıkmış oldu.
2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde toplam seçmen sayısı 55 milyon 692 bindi. Katılımın AK Parti dönemi seçimleri içinde en düşük olduğu (74,3) seçimlerde, 41 milyon 283 bin oy kullanılmış ve bunun 40 milyon 283 bini geçerli sayılmıştı. Erdoğan söz konusu seçimlerde 21 milyon, İhsanoğlu 38,4 oy oranı ile 15 milyon 588 bin ve Demirtaş ise yüzde 9,7 oy oranı ile 3 milyon 958 bin oy almıştı.
24 Haziran seçimlerin seçmen sayısı 59 milyon 354 bindi. Cumhurbaşkanlığı seçimi için kullanılan oy sayısı 49 milyon 669 bin, geçerli oy sayısı ise 48 milyon 559 bindi.
Yine bu seçimlerde geçersiz oylar bir milyon 110 binin üzerindeydi. Dolayısıyla önceki seçimlere benzer şekilde, bu seçimlerde de geçersiz oy oranı hâlâ çok yüksektir. İttifak düzenlemesinde geçersiz oyları azaltmak için yapılan düzenlemeler de bu anlamda işe yaramamış…
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aksine bu seçimlerde 5 cumhurbaşkanı adayı vardı. Seçimlerin galibi Erdoğan, 26 milyon 325 bin oy aldı. İnce 15 milyon 336 bin (%30,6), Demirtaş 4 milyon 205 bin (%8,4), Akşener 3 milyon 649 bin (7,3), Karamollaoğlu 443 bin (%0,9) ve Perinçek ise 98 bin (%0,2) oy aldı.
Erdoğan 2014 seçimlerinde rakiplerinin toplamından 1 milyon 454 bin daha fazla oy almıştı. Bu seçimlerde ise bu fark iki katına çıkarak 2 milyon 549 bin oldu. Erdoğan 2014 seçimlerinde en yakın rakibine 5 milyon 412 bin fark atmıştı. Bu seçimlerde ise bu fark 11 milyona yaklaştı. Dolayısıyla Türkiye’nin demokratik seçim tarihi açısından Erdoğan başarılması güç oy oranı ve sayısı ile seçimleri kazanmaya devam etmektedir.
Bu seçimlerden AK Parti en yakın rakibi ile karşılaştırıldığında yine çok yüksek oy oranına ulaşsa da, aldığı oy oranı önceki seçimlere göre düşmüştür. AK Parti bu güne kadar genel seçimlerde 2002’de yüzde 34,2, 2007’de 46,58, 2011’de 49,8, 7 Haziran 2015’te 40,8 ve 1 Kasım 2015’te 49,26 oy almıştı. Bu seçimlerde AK Parti, kendi seçim tarihi açısından 7 Haziran seçimleri kadar oy oranını düşürmese de bir önceki genel seçime göre 7 puan düşürmüştür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı oyla AK Parti’nin aldığı oylar arasında 5 milyona yakın fark bulunmaktadır. Bu oy farkını, çeşitli dinamikler açısından analiz etmek mümkündür.
İlki, seçimi kazanma açısından partiler arasında ittifak yapmanın önemidir. AK Parti’nin MHP ile ittifak yapması, Erdoğan’ın seçimleri önemli bir farkla kazanmasını sağlarken; parlamentoda yürütme organına yasama desteği açısından iki partinin çıkardığı milletvekili sayısının önemi ortadadır.
İkincisi, cumhurbaşkanlığı sisteminde seçilen başkan ve partisi arasında bundan sonraki seçimlerde de oy farkının olacağına işarettir. Çünkü seçmen, parlamento ve cumhurbaşkanına verdiği oyu parti bağlamında farklılaştıracaktır.
Üçüncü olarak, oy oranının düşmesi AK Parti açısından çeşitli mesajları içeriyor. Bunda 16 yıllık iktidar pratiklerinin kuşkusuz etkisi vardır. Çünkü seçmen devletle ilişkilerinde, bürokratların da iş yapma tarzının bir sonucu olarak, karşılaştığı her olumsuzluğu doğal olarak AK Parti’ye yüklemektedir.
Diğer taraftan AK Parti’nin iktidar olmasından kaynaklanan yerelde oluşan “siyasi ağların” olumsuzlukları da doğrudan seçmen tarafından bir cezalandırma motivasyonuna dönüşmektedir.
Kuşkusuz bu yeni sistemin en önemli özelliği, seçmenin başkan ve parlamento seçimlerinde oyunu farklılaştırmasına etki edebilecek aday tercihidir. Özellikle başkanın seçilme ihtimalinin yüksek olduğu siyasi ortamda, seçmen yerelde aday tercihlerini önemsemektedir. Bu seçimlerde de seçmen, özellikle ittifak içinde, milletvekili olan adaya göre parti tercihini değiştirdiği anlaşılmaktadır.
Seçim sonuçları, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin hâlâ güçlü bir alternatifinin olmadığını göstermektedir. Ancak AK Parti’nin sonraki seçimler için, bu seçim sonuçlarını titiz, dikkatli ve ince bir işçilikle analiz etmesini zorunlu kılmaktadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.