Terör ve destekçileri

A -
A +
PKK terör örgütü Hakkâri’de asker olan eşini ziyaretten dönen Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeğini alçakça bir saldırı ile şehit etti.
PKK terör örgütünün kurulduğu günden bu yana stratejisi aynı, hiç değişmiyor. Bebekler, kadınlar dâhil herkes PKK terörünün hedefinde.
PKK’yı destekleyen, terör örgütü ile arasına mesafe koyamayanlarda da bir değişiklik yok.
PKK bebekleri, masum insanları, kadınları şehit etmeye devam ediyor. PKK destekçileri ise konumlarını ve pozisyonlarını hiç değiştirmiyor.
11 aylık bebek ve annesi alçakça katlediliyor, terör destekçisi ya da PKK’ya mesafe koymayan medya, PKK terör örgütünün adını bile anamıyor. Neredeyse “otomobilin ne işi vardı patlayıcı döşenen yolda” diye anne ve bebeği suçlayacak bir haber dilini kullanıyor.
Örneğin Cumhuriyet gibi bir gazete, PKK’nın bu saldırısını “sivil aracın geçişi sırasında patlama: asker eşi öldü bebeği ağır yaralandı” şeklindeki bir manşetle haberleştirebiliyor.
Terör saldırısı diyemiyor. PKK’nın adını bile anmıyor.
Bazı gazeteci ve yazarlar, PKK terörünün adını anmadan “terörün her türlüsü” gibi muğlak bir söylem üzerinden saldırıyı değerlendiriyorlar. Bebek katili olan PKK’nın sorumluluğunu perdeliyorlar.
PKK’ya müzahir partinin parlamentoya taşınması için her türlü siyasi manevrayı seçim sürecinde yapan Ana Muhalefet Partisi CHP’nin bir milletvekili “saldırının adı terördür” açıklamasını yapsa da, bu terör saldırasını gerçekleştiren PKK terör örgütünün adını söylemiyor.
HDP zaten malum. PKK’yı desteklemeye terör örgütünün bu tip saldırılarını cesaretlendirmeye devam ediyor. Her PKK terörünün ardından “nereden gelirse gelsin…, ama, …fakat” gibi ifadelerle PKK’nın sorumluluğunun üstünü örtüyor.
Geçen yıl ağustos ayında Trabzon’un Maçka ilçesinde 15 yaşındaki Eren Bülbül’ü şehit eden teröristlerden kırmızı listede aranan PKK’nın sözde Karedeniz bölge sorumlusu önceki haftalarda güvenlik güçleri tarafından etkisiz hâle getirildi. Söz konusu teröristin cenazesine HDP milletvekilleri katıldı. HDP yönetimi de milletvekillerinin teröristlerin cenazesine katılmalarını destekledi.
Zaten HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş partisinin genel başkanı olduğu dönemde “PKK’lı cenazesine gitmeyen vekile soruşturma açarım” demişti.
Maalesef ileriki günlerde göreceğiz, Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeğini katleden teröristlerin güvenlik güçleri tarafından etkisiz hâle getirilmesinin ardından, HDP’li milletvekilleri bu teröristler için cenaze töreni düzenleyecekler.
Seçimlerin üzerinden bir aydan biraz fazla bir süre geçti. Seçimlerin ardından PKK terör örgütü saldırılarını artırdı.
Daha önceki seçimlerde de görüldüğü gibi kendi siyasi uzantısı parti güçlendiğinde ya da parlamentoda önemli temsil oranına ulaştığında PKK’nın terör saldırılarını artırdığı biliniyor.
Herkesin bildiği bir gerçek var.
HDP’nin 7 Haziran’da ulaştığı oy oranını PKK terör eylemlerinin onaylanması olarak gördü. Seçimlerin ardından da terör saldırılarını artırmıştı.
24 Haziran seçimleriyle HDP tekrar Meclis’e girdi. HDP’nin Meclis’e girmesi PKK’nın eylemlerini artırması ile sonuçlandı.
Meclis’te milletvekili olan HDP’liler şu ana kadar terörist cenazelerine katılmaktan başka, terörün durması ile ilgili herhangi sözlü bir beyanda bile bulunmadılar.
Şimdi esas soru şu: 24 Haziran seçimlerine giderken HDP’nin barajı geçmesinin, Meclis’e girmesinin ve yüksek oy almasının ne kadar önemli olduğunu söyleyen diğer muhalefet partileri ve temsilcileri bu terör eylemleri ve HDP’nin tutumu karşısında ne söyleyecekler?
HDP’ye çağrı yapıp ‘hiç olmazsa PKK terörünü kınayın’ bari diyebilecekler mi? ‘Masum bebekleri ve kadınları alçakça saldırıları ile şehit eden teröristlerin cenazelerine katılmayın’ diyecekler mi?
Soruların cevabı belli. Tabii ki böyle bir çağrı dahi yapmayacaklar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.