Bayram tatili, orta sınıflaşma ve İstanbul seçimleri

A -
A +
Bayram tatili dokuz gün olunca yurt içi ve yurt dışına yoğun bir seyahat başladı. Uçak, tren, otobüs seyahatleri için ek seferler kondu.
Alımını son haftalara bırakanlar için bilet fiyatları epeyce yüksekti. Ama seyahat planlayanlardan yine de bilet bulmayanlar vardı.
Biletli yolculukların dışında, birçok insan kendi arabasıyla memleketine ya da tatile gidiyor. Eskiden bayram tatillerine gidişte ve dönüşte “Yalova arabalı vapurunda tatilcilerin kaç saat sıra beklediği” haber olurdu.
Şimdi İstanbul’dan çıkışlarda, Bolu-Gerede Karadeniz bağlantı yoluna kadar, trafik birkaç gün kilitleniyor. Büyükşehirlerden ayrılan tatilciler, Bodrum gibi farklı tatil beldelerine girişler için saatlerce trafikte bekliyor. Dönüşte de İstanbul’a girişler, trafik çilesine dönüşüyor.
Bayramlarda kıyı tatil yerlerine gidişler her sene giderek artıyor.
Örneğin bu bayramda, “Bodrum kilitlendi”, “sahillerde adım atacak yer kalmadı”“oteller doldu, taştı” ve “yerli turist patlaması” gibi haberler medyanın öne çıkan gündemiydi.
Bayram tatillerinin yaz aylarına denk gelmesi, kuşkusuz yer değiştirmeleri yükseltiyor. Ancak son yıllarda ulaşımın, özellikle uçak ve tren yolculuğu gibi imkânlarla çoğalması ve kolaylaşmasının, ek olarak karayolları altyapısının iyileşmesinin de, bunda etkisi var.
Tüm bunların ötesinde, bayramların kutlanmasının “tatile gitme” moduna dönüşmesi orta sınıfın giderek büyümesi ile doğrudan ilgili. Yaşam standartlarının yükselmesi, bayramların içeriğinin de doğal olarak dönüşümünü beraberinde getiriyor.
Eskiden “çocuklarına bayramlık alamamak” fakirlik olarak değerlendirilirken, şimdi ise “bayramda tatile gidememek” bir yoksulluk ya da yoksunluk göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
***
Bu bayramda, İstanbul’dan tatiline gitmenin farklı bir boyutu ve anlamı var. Bayram tatilinin bitiminden 12 gün sonra, İstanbul’da seçimler yenilenecek.
Her bir oyun büyük önemi olduğu için, adaylar ve partilerin İstanbul’dan gidenleri büyük bir titizlikle takip ettikleri muhakkak. Bayramdan sonra kimlerin İstanbul’a dönüp dönmediği de önemli gündem maddelerinden birini oluşturacak.
Adaylar, gidenleri geri döndürme planlarının ötesinde kendileri de seçmenin ardından Anadolu’nun farklı şehirlerine gidiyorlar. Seçimin gündemini oralara taşıyorlar.
Seçimlerin sonucu açısından en önemli meselelerden biri, İstanbul’dan gidenlerden hangi adayın seçmenlerinin oy vermek için daha az geri döneceği…
Örneğin, kendi memleketlerine akraba ziyaretine ya da yaz aylarını geçirmeye gidenlerin mi dönmeme ihtimali daha yüksek? Yoksa sahil şehirlerine tatil için gidenlerin mi?
Adaylar ve partilerin kampanyalarının ötesinde odaklanmaları gereken önemli konulardan biri bu.
Bahar mevsimi ile birlikte, emeklilik döneminde bulunan birçok kişinin İstanbul’dan ayrıldığı biliniyor. Bayram tatili ile fındık ve çay gibi yaz yoğunluklu tarımdan dolayı da memleketlerine giden önemli sayıda seçmen kitlesinin olduğu biliniyor.
Uzun süredir Türkiye’de bir ezber var. Seçimler tatillere ya da tatile yakın bir tarihe denk geldiğinde seküler, orta ve üst sınıfa mensup ve daha çok CHP’ye oy veren seçmenlerin tatilde olacağı için sandığa daha az gittiği ya da gideceği varsayımı.
İstanbul seçimleri için şimdi önemli bir test zamanı.
Acaba sahil şeridine tatile gidenler mi; yoksa Karadeniz bölgesi başta olmak üzere Anadolu’nun farklı şehirlerine yaz dönemi için giden seçmenler mi daha çok sandığa gidecek? Hep beraber göreceğiz.
Son günlerde medyada epeyce bir orta sınıflaşma tartışması var.
Sınıf kümelenmelerinin ayırt edici özellikleri analiz edilirken “güdülenmiş tepki” ve “kayıtsızlık hâli” önemli belirleyicilerdendir. 
Bu seçimlerde hangi adayın seçmenlerinin daha güdülenmiş olduğu görüleceği için, bu orta sınıflaşma tartışmasına yeni boyutlar eklenecek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.