Ekrem İmamoğlu CHP adayı olmasaydı...

Eğer Ekrem İmamoğlu CHP adayı olmasaydı muhalefet medyası onunla ilgili hangi konuları öne çıkarırdı?

CHP’li ama aynı zamanda tarafsız(!) köşe yazarlarının köşelerinde biz onun hangi özelliklerini okurduk?

CHP adayının bugüne kadar gördüğümüz siyaset tarzını, doğru çıkmayan söylemlerini, sürekli yalanlanan iddialarını bir AK Partili aday ya da siyasetçi dile getirmiş olsaydı ne olurdu? Onun hakkında neler yazılır, konuşulurdu?

Mesela Türkiye’de yayın yapan yabancı ya da yabancı sermayeli onlarca medya kuruluşu, eğer Ekrem İmamoğlu CHP adayı olmasaydı onunla ilgili ne tür manşetler atarlardı. Kampanyası ile ilgili hangi haberleri öne çıkarırlardı?

Aslında ne olacağını, onun hakkında ne yazılacağını, hangi yönünün daha çok eleştiriye tabi tutulacağını biliyoruz.

Hem de kelimesi kelimesine biliyoruz.

Bir örnek aslında yeterince açıklayıcı olur.

Mesela Sözcü gazetesinin bir yazarının köşesinde “ne çok yalan var” başlığı ile uzunca bir liste hâlinde şu konular bir köşe yazısı olarak sıralanırdı:

Ekrem İmamoğlu, “İsmail Küçükkaya ile 15-20 dakika görüştüm. Ben 2-3 dakika konuşmuşumdur” dedi. Küçükkaya’nın İmamoğlu’nun odasında 46 dakika kaldığı ortaya çıktı.

Ortak canlı yayın öncesi İmamoğlu, “Binali Yıldırım’ın soruları önceden istediğini” iddia etti. İddia, programın moderatörü tarafından yalanlandı. Ancak program öncesinde moderatörle kendisinin görüştüğü ortaya çıktı.

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında “Sayın Demirtaş’ın kararı henüz çıkmadı” iddiasında bulundu. Fakat Demirtaş’ın “terör örgütü propagandası yapmak” suçu aralık ayında kesinleşmişti.

Ortak canlı yayın sırasındaki İBB’nin Sayıştay raporuna dair iddiaları ile ilgili, bırakın doğru olmayı öyle bir rapor olmadığı ortaya çıktı. Kamu zararı, usulsüzlük ve STK yardımlarına dair iddialarına karşı Sayıştay, “biz böyle bir rapor hazırlamadık” açıklamasıyla İmamoğlu’nu yalanladı.

Ordu-Giresun Havalimanı’nda, Ordu Valisi’ne “vali itlik yapmıştır” dediği birçok kamera kaydı ile tespit edildi. CHP adayı ısrarla ağzından çıkanı kabullenmedi. Doğruyu söylemeye yanaşmadı.

Ortak canlı yayında, “Oyların yeniden sayılmasını CHP istemedi yorumu tamamıyla yanlış bir yorum” ifadesini kullandı. Ancak 1 Nisan’da yaptığı açıklamada “Her sandıkta geçersiz oylar tekrar sayılırsa; beyinler bulanır, vicdanlar bunu sorgular” demişti. CHP heyetinin adliyede oyların sayımını durdurmaya dönük görüntüleri ortaya çıktı.

CHP’li İmamoğlu’nun dile getirdiği “Saadet Partisi İBB adayı Necdet Gökçınar’ın oğlunun İGDAŞ’taki işinden çıkarıldığı” veya “sözleşmesinin iptal edildiği” iddiası İGDAŞ tarafından yalanlandı.

İBB makam odasındaki Atatürk portresinin kaldırıldığını üstüne basa basa söyledi. Ancak portre yerli yerindeydi.

Ahmet Hakan’ın programının ardından 5 kameramanın kovulduğunu iddia etti. İddiası CNN Türk tarafından birçok kez yalanlandı.

Bir itfaiye erinin şehit olmasının ardından katıldığı cenaze programına ait görüntünün “İBB sitesinden kaldırıldığını” söyledi. Ancak görüntüler ilgili sayfadan kaldırılmamıştı.

İBB’nin 3 yılda web sitesi için 80 milyon TL harcadığını, İBB Genel Sekreteri’nin 3 adet makam arabası olduğunu, İBB’de kendisine çay getiren personelin Sultanbeyli’ye sürüldüğünü vurgulu bir şekilde açıkladı. Bu iddialarının hiçbiri doğru çıkmadı.

Ekrem İmamoğlu CHP adayı olmasaydı, “işte İstanbul’u 5 sene emanet edeceğiniz belediye başkan adayı bu” diye, benim sırladığım şekilde, bu konular alt alta sıralanır. “Seçim sizin” diye yazı bitirilirdi.

Böyle bir yazı da sosyal medyada ilgili yazarın takipçileri tarafından büyük bir iştahla binlerce kez paylaşılırdı.

Ama şimdi İmamoğlu CHP adayı olduğu için muhalif medyada bu konularla ilgili bir haber ya da yorum göremezsiniz.

Seçime kadar da göremeyeceksiniz.

İmamoğlu seçimi kaybederse, bugün tek bir soru bile yöneltmedikleri bu konular, “seçim niye kazanılmadı” analizlerinin içeriğini oluşturacaktır.

Hep beraber göreceğiz...