Öcalan-Demirtaş arasında iktidar savaşı yeni değil

A -
A +
Terörist başı Abdullah Öcalan’ın seçimleri de ilgilendiren bir mektubu yayınlandı. Mektubun öne çıkan mesajı, HDP’ye İstanbul seçimlerinde “tarafsız olun” çağrısının yapılmasıydı.
Terörist başı açıkça, “HDP, güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır” diyordu.
Öcalan’ın açıklamalarının duyulmasından önce Selahattin Demirtaş da bir mesaj yayınlamış ve İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun desteklenmesini istemişti.
Öncelikle Demirtaş ve Öcalan’ın açıklamaları tamamen birbirine zıt iki açıklama. Demirtaş, İmamoğlu’nun açıkça desteklenmesini isterken; Öcalan ise HDP seçmeninden ne AK Parti’nin ne de CHP adayının desteklenmesini istemiyor.
Yani muhalefet tarafından oluşturulmaya çalışılan algıda olduğu gibi Öcalan, Cumhur İttifakı adayının desteklenmesini falan istemiyor. Aslında mesaj, HDP seçmenine “seçimleri boykot edin” diyor.
HDP çevrelerinde seçimlerin boykot edilmesi tartışması da şimdiye kadar farklı seçimlerde birçok kez yapıldı.
Demirtaş ve Öcalan’ın açıklamalarına bakıldığında HDP ve terör örgütü üzerinde açıkça bir iktidar mücadelesinin yaşandığını anlamak güç değil.
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da kendisine bu konuda sorulan bir soruya açıkça, “Burada bir iktidar mücadelesi var… Bu süreç içerisinde Öcalan kendi ittifakını kaçırtmak istemiyor. Bununla ilgili çok sert açıklamaları var. Demirtaş’tan hesap sormaktan dağdan hesap sormaya varıncaya kadar. Onların kendisine ihanet ettiği inancı içinde” açıklamasını yaptı.
İki gün önceden ulaştırılmasına rağmen, Öcalan’ın avukatları ve HDP, söz konusu mektubu ve mesajı gizlemişler. Büyük ihtimal terörist başı başka bir kişi ile görüşmemiş olsaydı, mektuptan kamuoyunun, en azından seçimler tamamlanıncaya kadar haberi olmayacaktı...
HDP-PKK içinde Öcalan’ın konumu üzerinden iktidar mücadelesinin varlığı ve HDP’nin izlediği siyaset konusunda büyük tartışmaların uzun süredir yaşandığı biliyor.
Örneğin geçtiğimiz ekim ayı içerisinde Öcalan’ın avukatlarından Fırat Aydınkaya’nın bir internet gazetesinde “Kürt hareketi Kürtlere ne vadediyor” başlıklı yazısı, PKK-HDP içinde yaşanan iktidar mücadelesini her yönü ile açıkça ortaya koymuştu. Bundan dolayı da, söz konusu yazı, HDP çevrelerinden ve Demirtaş taraftarlarından büyük bir eleştiri almıştı.
Çünkü yazı, Demirtaş’ın HDP başkanlığı dönemini eleştiriyordu. HDP’nin belediyecilik anlayışı üzerinden, HDP’li belediyelerin örgüt eylemlerini finanse etmek için bir araç olarak kullanıldığı, şiddet tekelinin sağlanmasında belediyelerin rol üstlendiği, hendek süreciyle toplumun topyekûn şiddetin içine çekildiği gibi hususlar üzerinden yapılan bir Demirtaş eleştirisiydi.
Hatta, HDP üst kadrosunun, milletvekillerinin ve belediye başkanlarının çoğunluğunun Kürt olmayan sosyalistlerden oluştuğu eleştirisi üzerinden, devletten önce HDP yönetiminin, “partiyi çoktan Kürt olmayan sol ve sosyalist kayyumlara”  devrettiği gibi tartışmalar da yapılmıştı...
31 Mart seçimleri öncesinde de Demirtaş ve Öcalan arasında HDP’nin batıda belediye başkan adayı çıkaramamasına yönelik bir ayrışma vardı.
HDP içinde Öcalan’a yakın çevreler,  HDP’nin azımsanamayacak bir oy oranına sahip olduğu büyükşehirlerde, CHP ve İYİ Parti’nin desteklenmesinin karşılığında “ne alındığı” sorusunu yöneltiyordu.
Bu, iktidar mücadelesinin de bir yansıması olarak, HDP Eş Başkanı Sezai Temelli “Biz bu riski alıyoruz” söylemi üzerinden, Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir…  Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt’ün oyuyla seçilmiştir” açıklamasını yapmıştı.
PKK terör örgütünün elebaşları 31 Mart’ta olduğu gibi uzun süredir 23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu’nun desteklenmesi çağrısını yapıyorlardı.
Demirtaş da 31 Mart öncesine benzer açıklamalarla İmamoğlu’nun desteklenmesi çağrısını yapmış, CHP adayı da bu açıklamaya karşı “Demirtaş’ın anlayışını beğeniyorum” duruşunu sürdürmüştü.
HDP yönetimi, Öcalan’ın açıklamasının ardından, İstanbul seçimlerinde “bir strateji değişikliğine gitmeyeceklerini” açıkladı.
Bu açıklamayla birlikte, HDP ve Öcalan arasındaki çatlağın ve iktidar mücadelesinin derinleşeceği anlaşılıyor.
PKK-HDP, Demirtaş-Öcalan arasındaki çatlağın derinleşmesinin, Türkiye’nin terörle mücadelesini de kolaylaştırıcı bir yönü olacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.