Trafik çilesine çözüm: Yatırım karşıtlığı

A -
A +
Bu bayramda da, İstanbul’dan Bolu-Ankara yönüne gidenler için trafik yoğunluğu, “yine trafik çilesi” başlığı ile haberleştirildi.
İstanbul’dan Bolu-Gerede Karadeniz bağlantı yoluna kadar araç kuyruğunun oluşmasından ve yolcuların saatlerce trafikte beklemesinden dolayı “zaman zaman sabırlarının taştığı” söylendi. Normalde 2 saatte gidilecek yolun 11 saat sürdüğü vurgulandı.
Geçmiş bayram dönüşlerinde olduğu gibi, aynı güzergâh için “dönüş çilesi erken başladı” klişesi yine kullanıldı.
Geçmiş bayramlarda bu tip haberlerin bir benzeri İstanbul’dan İzmir ve Ege bölgesine gidenler için de yapılırdı. “Yalova arabalı vapurunda tatilcilerin kaç saat sıra beklediği” haber olurdu.
Bu bayramda ise İstanbul’dan İzmir yönüne gidenler için gündem farklıydı. Daha önceden normal trafikte 9 saat süren İstanbul-İzmir yolunun, bayram öncesinde açılan otobanla birlikte 3,5 saate düşmesi konuşuldu.
Bazı çevreler, 3,5 saatin gerçekçi olmadığını söylediler. Yeni yapılan yolla ilgili türlü olumsuz yorumlar yaptılar. Kenarları iyi süpürülmediği için yolun tozlu olduğunu söyleyenler olduğu gibi, bazı yerlerde rüzgârın şiddetinin hesap edilmediği için arabasının savrulduğunu iddia edenler vardı...
Sosyal medyada bu tip ipe sapa gelmez eleştirilerin yoğunlaştığı bir dönemde, medyaya “bomba gibi bir haber” düştü.
CHP Milletvekili Mahmut Tanal, yeni açılan İstanbul-İzmir Otoyolu’nu, 2 saatte geçtiğini söyleyerek yeni yolu öven şarkıcı Demet Akalın’ın yasal hız sınırını aştığını iddia ederek savcıları göreve davet etmiş.
Hızını alamamış, Akalın’ı arayarak teşekkür eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında da ‘suç ve suçluyu övmek’ten soruşturma açılmasını istemiş.
Şaka değil. Bir CHP milletvekili gerçekten bunu yapmış.
Adliye önlerinden tanıdığımız CHP’li vekilin niçin böyle bir yola başvurduğu malum.
Suç duyurusunda bulunmasının, hız sınırı duyarlılığı ile alakası yok.
Büyük ihtimal söz konusu vekil, bırakın otobanı, normal yollarda bile otoban hız sınırının üzerinde gidiyordur. Belki milletvekili olduğu için kendisinde o hakkı da görüyordur.
CHP’li vekili öfkelendiren, yüz binlerce takipçisi olan şarkıcı Akalın’ın hız sınırını aşması değil. Diğer birçok televizyon ünlüsünün aksine, yeni yolu övmesi. Yapanlara teşekkür ederek bir hakkı teslim etmesi.
Daha sarih bir ifade ile CHP’nin beklentisinin tersine hareket etmesi.
CHP, çok uzun süredir hizmet ve yatırım karşıtlığını muhaliflikle eş değer görüyor. Toplumsal muhalefeti de bu yönde kanalize ediyor. Büyük yatırımlara karşıtlık üzerinden de mobilizasyon sağlamaya çalışıyor.
Büyük yatırımlar için karşıtlık, daha söz konusu projelerin planlama aşamasında engelleme stratejisi ile başlıyor. Yapım süreçlerini akamete uğratmak için çeşitli yollar deneniyor.
Tüm bu süreçlerde başarılı olunamadığında projeyi yürüten sermaye grupları hedef alınıyor.
Her türlü engellemeye rağmen proje hizmete girdiğinde ise, yine negatif algılar üzerinden toplum yönlendirilmeye çalışılıyor.
Marmaray açıldığında “duvarları su sızdırıyor” diye kampanya yürütülmüştü. Üçüncü havaalanı ile ilgili hâlâ her gün yeni bir yalan haber devreye sokularak manipülasyon yapılıyor.
Benzer şekilde, üretilmiş olumsuz içerikler, hızlı tren ve şehir hastaneleri gibi projelerde de devam ediyor...
Muhaliflik, ülkenin çıkarlarına olan konularda da karşıtlık yapmak anlamına gelmemeli. Yapılan yatırımların mevcut maliyeti üzerinden de büyük projeler itibarsızlaştırılmamalı.
Söz konusu projeleri, ülkenin sadece bugününü değil, gelecek elli yılını yüz yılını göz önünde bulundurarak değerlendirmeliyiz. Bugün yapılmaz ise gelecekte maliyetleri çok daha ağır olur.
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.