Kumpasın üzeri kapatılırsa ne olur?

A -
A +
Çok daha geriye gidilebilir ama son 10 yılda…
Siyaset kurumuna yönelik birçok kez kumpas kuruldu.
Ekonomiye belirli aralıklarla tekrar eden operasyonlar çekildi.
Devletin kurumsal yapısı çökertilmeye çalışıldı.
Toplumsal kimlik grupları arasında çatışma çıkarmaya dönük her gün yeni senaryolar devreye sokuldu.
İç savaş çıkarma girişiminden tutun da, uçak düşürme meselesinde olduğu gibi, bir oldubittiyle devleti savaşa sokma operasyonlarına kadar giden çeşitli denemeler yapıldı.
Kuşkusuz bu operasyonlarda, FETÖ başrolü üstlendi. Ancak, aktörler FETÖ ile sınırlı değildi. Operasyoncular, uluslararası çevrelerin de içinde olduğu geniş bir koalisyonla hareket etti.
Bu süreçlerin her birinde…
İçeride farklı muhalefet yapıları, fonksiyonel aktörlük görevi için her zaman hazırda beklediler.
Bazı gazeteciler, akademisyenler, kanaat önderleri kısaca kamuoyu oluşturucularının önemli bir kısmı her bir operasyon, kumpas ya da darbe girişiminde gönüllü figüranlık yaptılar.
Bu kesimlerin ortaklaştıkları temel motivasyon, iktidar ve Erdoğan karşıtlığı idi. Herhangi bir siyaset mühendisliği çabasının, iktidara ya da Erdoğan’a zarar verme ihtimali bu kesimlerin ortaklaşması için yeterli oldu.
Operasyonların; ülkeye, topluma, siyasete, demokrasiye, ekonomiye vereceği zararı hiç düşünmediler. Bu hususlar, umurlarında bile değildi.
Yaşananlardan da hiç ders almadılar.
“Bir CHP’linin Külliye'ye gittiği” yalanı üzerinden yaşanan gelişmelere bakıldığında ders alacak gibi de görülmüyorlar.
Siyasal öğrenme konusunda direnç gösteriyorlar.
Gelinen süreçte; CHP’nin her anlamda başrolünde olduğu bir senaryo üzerinden, siyaset kurumuna ve siyasetin geleceğine yönelik yeni bir dizayn çabası var. Bu net olarak görülüyor.
Ancak, CHP yönetimi ve muhalefet üzerine gitmek yerine, bir an önce kumpasın üzerini örtemeye çalışıyor. Senaryonun figüranlığını yapanlar, içinde olanlar bu kumpasın gündemde kalmasını istemeyebilir. Onlar açısından bu anlaşılabilir de.
Ancak, üzeri örtülen, yüzleşilmeyen, hesaplaşılmayan, tüm yönleri açıkça ortaya çıkarılmayan her kumpas, her operasyon, bir sonrakinin yapılması için zemin oluşturuyor. Kumpasçıların motive olmasını sağlıyor.
Eğer CHP, Deniz Baykal’a yapılan kaset kumpasının peşini bırakmasaydı, üzerini örtmeseydi, bu kumpası parti içinde değişimin bir aparatı olarak telakki etmeseydi, bugün CHP’liler son yaşananlarla ilgili, partilerine operasyon çekildiği üzerinden tezvirat yapmak zorunda kalmayacaklardı.
CHP söz konusu kumpastan şimdiye kadar hiç ders çıkarmadığı için yenileri ile karşılaşmaya devam ediyor. Sonuç alındığı müddetçe; birileri, Türkiye siyasetini dizayn etmenin, parti başkanı değiştirmenin yolunun kumpaslardan geçtiğini göz önünde bulunduracak.
CHP’ye kaset kumpası kurulduğu dönemde, kumpasın bir benzeri de MHP’de denendi. Ancak MHP söz konusu kumpaslardan ders çıkardığı için, kumpasın failleri olan FETÖ ve benzerleri ile erken yüzleşti. Bölünerek içinden yeni bir parti çıkmasına rağmen MHP; gücünü, yapısını, liderini ve etkinliğini korumayı başardı.
AK Parti, daha kuruluş aşamasından itibaren sürekli krizlerle yüzleştiği için siyasal öğrenmesini erken tamamladı. Erdoğan’a yönelik siyaset yasağı, Cumhuriyet mitingleri, 367 krizi ve AK Partiyi kapatma davası gibi erken dönemde yaşanan sorunlar,  AK Parti’nin krizlerle yüzleşmesi ve bu krizleri aşmasında öğretici oldu.
Dolayısıyla, siyasi liderin güçlü ve kararlı durması, kriz çözme becerisinin gelişmesi ve siyasal öğrenmenin verdiği öz güvenle, 17-25 Aralık kumpasını ve 15 Temmuz darbe girişimini toplumun desteği ile etkisiz hâle getirebildi.
Sonuç olarak, CHP yönetimi, kendilerinin de kumpas olarak gördüğü, bu son krizle yüzleşmelidir. Üzerini kapatmaya çalışmak yerine, sorumlularla hesaplaşmalıdır.
Değilse, benzeri kumpaslar hem CHP’ye yönelik olarak devam eder, hem de CHP ile sınırlı kalmayarak, daha geniş bir siyasal dizayn için diğer siyasal yapılara yönelik olarak da kurgulanır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.