Ya kısmet!

A -
A +

7 Haziran seçim sonuçlarından sonra siyasi analiz hastası olduk. AK Parti tek başına iktidar şansını kaybettikten sonra herkes eline kalemi aldı, koalisyon hesapları yapmaya başladı. Liderler konuşuyor, rakamlar değişiyor. Bir defa 3 muhalefet partisinin bir araya gelmesi mümkün değil, bu olay netlik kazandı. Yani AK Partinin içinde bulunmadığı bir hükümet olmayacak. Meclis başkanı hangi partiden seçilirse onunla iş birliğine gidilecek deniliyor, ama olay o kadar basit değil. CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu AK Partiyle koalisyonu çok zayıf bir ihtimal olarak görüyor. Dönüşümlü başbakanlık, Adalet, Milli Eğitim ve İçişleri Bakanlıklarını isteyen CHP'nin olmazsa olmaz 14 tane şartı var. Birincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasadaki tarafsız konuma gelecek. Gerisini saymaya gerek var mı? MHP'nin ilk kırmızı çizgisi CHP'den farksızdı. Ama Suriye'de kurulmaya çalışılan Kürt devleti dolayısıyla olsa gerek pembeye dönüşmeye başladı. Bahçeli'nin en yakınlarından olan Gaziantep milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ "Dört bakanın Yüce Divan'a gönderilmesi ile sarayın Çankaya'ya taşınması bizim olmazsa olmazlarımız değildir!" diyerek kapıyı araladı. Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır bombayı patlattı: "İnşallah ramazan ayı bitmeden bayrama kalmadan Türkiye arzu ettiği güçlü iktidarı AK Parti önderliğinde kuracak..."

Başbakan AK Partiden olacak. Koalisyon protokolü hazırlanacak.. Burada hükümetin ana hatları belli olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konumu, soruşturmalar, projeler, kanun teklifleri, maliye, adalet ve milli eğitim konularıyla çözüm süreci ve anayasa tek tek maddeler halinde yazılacak. Kabul ederlerse imzalar atılacak icraat başlayacak. Aksi halde 45 gün sonra erken seçime gidilecek. CHP zaten adı üzerinde ana muhalefet unvanıyla tam anlamıyla bütünleşmiş bir parti. İktidar ona haram! Bunu kendisi de çok iyi bildiği için Davutoğlu kapılarına gelmeden, etrafına duvar ördüler. HDP'nin tek amacı Öcalan'ı hapisten çıkarmak.. Bunun için meclise girdiklerini açık açık söylüyorlar. Ama AKP-MHP birlikteliği işbaşında olursa daha çok beklerler. AK Parti ile MHP arasında eğer beklenen uzlaşma sağlanırsa 258+80=338 milletvekili ile hazırlanacak olan muhtemel anayasayı referanduma götürme sayısına ulaşılacak. Ekonomi bakanı olarak eski merkez bankası başkanı Durmuş Yılmaz atanırsa yatırımcılar rahatlar. Erdem Başçı ile uyumlu bir çalışma içine girilirse iş dünyası üzerindeki tedirginlik kalkar, yatırımlar hız kazanır... Özetle Türkiye kaldığı yerden yoluna devam eder.

Sonuç: Türkiye uçurumun eşiğinden döner, düşmanlar kudurur. İşte piyasa bu gelişmeyi satın aldığı için borsa yükseliyor, TL değer kazanıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.