Umut dağın ardında!

Anayasanın yeni bakanlar kurulu için öngördüğü 45 günlük süre eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e göre 9 Haziran'da AK parti hükümetinin istifasını cumhurbaşkanına vermesiyle başladı. Ağırlıklı görüşe göre, Meclis Başkanlık divanı oluştuktan sonra 8 Temmuz'da başlayacak. Bu tarihte Ahmet Davutoğlu'na yeni hükümeti kurma görevi verilecek. Hemen hatırlatıyorum, İsmet Yılmaz'ın Meclis Başkanı olması AK Partinin elini güçlendirdi, pazarlık masasına daha rahat oturacak. Davutoğlu önce kendi partisinin kurmaylarıyla sonra milletvekilleriyle strateji belirleyecek. Yani siyasi partilerin ne istediğine bakacak, sonra teklif götürecek. İlk turda CHP, MHP ve HDP ile çok ciddi görüşmeler yapılacak. Sonuç alınamazsa ikinci turda sadece CHP ve MHP olacak. Bu sürecin yaklaşık 1 ay devam edeceği öngörülüyor. Son gelinen noktada bir defa şu tablo netleşti. AK Parti dayatmaları kesinlikle kabul etmeyecek. Cumhurbaşkanlığı makamını asla tartışmaya açmayacak. CHP ve MHP'nin kırmızı çizgileri belli. Aslında ortada oynanmadan sonucu belli olan bir maç var. Ama taraflar formalite gereği sahaya çıkacak. İlk tur 0-0 bitecek. İkinci turda yeni hamleler yapılacak, büyük ihtimalle beklenen taviz verilmeyecek, Davutoğlu görevi Cumhurbaşkanına iade edecek. İşte gerçek film o zaman başlıyor...

Sayın Erdoğan, CHP'yi en zayıf yerinde yakalayacak. Aciz, çaresiz, durumdaki Kılıçdaroğlu'nu hükümeti kurma görevi vermek için mutlaka saraya çağırmalı.. Gelecek mi? Bugüne kadar söylediklerine bakılırsa tükürdüğünü yalamayacak. Gelmezse, görevden kaçmış sayılacak, gol yiyecek. Eğer partisinin baskısıyla gelirse, MHP'nin "koltuk sevdalısı" yakıştırmasına uygun hareket etmiş olacak. Kılıçdaroğlu'nun suçlu çocuklar gibi cumhurbaşkanının önünde ceketinin düğmeleri ilikli duruşunu düşünebiliyor musunuz?..

Kılıçdaroğlu üçüncü tur görüşmede AK Parti ile ne konuşacak.. Bütün ilkelerimi bıraktım, gel beraber hükümet olalım mı diyecek? Elbette ki hayır. Bu girişim sonuçsuz bir atak olarak kalacak. MHP ile tarihin en kısa koalisyon görüşmesi yapılacak. Ve ikinci defa saraya gidecek "sayın cumhurbaşkanım hükümeti kuramadım, görevi iade ediyorum" diyecek, maçı 3-0 kaybedecek.

7 Haziran seçimlerinde Türk milleti siyasi partilere uzlaşın problemleri birlikte çözün dedi. Ama onlar, ellerini taşın altına sokmadı.. Piyasa hâlâ küçük bir ümit ışığı olsa da hükümet kurulur, diye bekliyor.. Bu yüzden hisse senetlerinden kaçış hızlanmadı. Aynı şekilde Türk Lirasındaki kayıplar da sınırlı kaldı. Oysa Türkiye adım adım erken seçime gidiyor. Çareler tükenince dolar 2.80 TL'yi aşıp 3 TL'ye yönelir.. BIST %20 fire verir. Peki hiç kurtuluş umudu yok mu? Var tabii ki, ama dağın arkasında!..