Son nokta!

A -
A +
TÜM DÜNYA ABD merkez bankasına (FED) odaklandı. 17 Eylül akşamı son nokta konulacak. 10 yıldan beri ilk defa faiz artırımına gidilecek mi? ABD ekonomisinde istihdam beklendiği kadar güçlü değil, ama işsizlik oranı %5.1'le 7 yılın en düşük seviyesinde.. Buna karşılık tüketici güveni zayıf, enflasyon cılız. Bu tablo FED'in radikal karar almasını zorlaştırıyor. Faiz artışı ihtimali %25 düzeyinde olması bile gelişmekte olan ülkelerden fon çıkışını körüklüyor. Haziran ayında düğmeye basılacaktı. Ancak yılın ilk çeyreğinde eksi 0.2'lik büyüme hızına ulaşılınca faiz kararı ertelendi. Beklentiler eylül ayına kaldı. Fakat bu defa da Çin kaynaklı endişeler alevlendi. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde büyüme hızındaki yavaşlama hafta sonunda açıklanan sabit sermaye yatırım ve sanayi üretiminin beklentilerin altında kalmasıyla netleşti.

ABD EKONOMİSİNE bakıldığında faizlerin artması gerekir. Zira büyüme yüzde 3'leri aştı.. Dünyaya bakıldığında ise ekonomide durgunluk korkuları arasında yaşayan bir Avrupa var. Her ay 60 milyar Euro para basan Avrupa Merkez Bankası düşük kur avantajıyla ABD ile rekabet etmeye çalışıyor. Yani, FED faiz artırdığı anda dolar daha da değerleneceği için ABD kur bazlı dış ticaret avantajını uzun bir süre Avrupa Birliğine kaptıracak. ABD'de faiz artırım kararı hayata geçerse neler olacak? Gelişmekte olan ülkelerdeki sıcak para evine dönecek. Türkiye'de yılbaşından bu yana 6.5 milyar dolar çıkış yaşandı. Hâlâ da devam ediyor.

Dolardaki yükseliş devam edecek. Ara malı ithalatı pahalanacak, ihracat darbe yiyecek... Yükselen dolar ABD ekonomisini yavaşlatacak, hisse senetlerinden kaçış hızlanacak. FED faiz arttırmazsa neler yaşanacak? ABD merkez bankası 2008'de patlak veren krizi atlatmak için piyasalara 7 yılda 4.5 trilyon dolar verdi. Bu paraların büyük bölümü ABD dışında faizlerin yüksek olduğu gelişmekte olan ülkelere gitti. Faiz artmazsa bu ülkeler nefes alacak.

FED'İN KARARI sonrasında Türkiye'nin durumunda ciddi bozulma olmayacak. Zaten bu beklenti uzun süreden beri satın alındı. Bugün ekonomik tablo ne 2002-2007, ne de 2010-2012 arasına benziyor. %4'e yakın büyüme hızımız dudak uçuklatıyor. Avrupa'nın üçüncü en hızlı büyüyen ülkesiyiz. Türkiye'nin önündeki en kritik eşik, 1 Kasım seçimleri.. Artan terör olaylarına rağmen, bu engeli tek parti iktidarına ulaşarak aşarsa, pozitif ayrışma gerçekleşecek. Doğrudan yatırımlar akmaya devam edecek büyüme hızı artacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüz Türkiye'sinin en önemli şahsiyetidir. 12 yıllık başbakanlık döneminde Türkiye'ye çağ atlattı, dünyada sözü dinlenen ülke sınıfına yükseltti. Bugün Almanya açıktan açığa neden PKK'ya destek veriyor? Erdoğan itibar kaybetsin, koltuğu bıraksın, önce siyaset ardından ekonomi yıkılsın diye.. Bu formül geçersiz. Türk halkı kendisine ve ülkesine büyük kimlik kazandıran Erdoğan'dan asla vazgeçmiyor, onu en dalgalı denizlerde gemisini kurtaran kaptan olarak görüyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.