Haydi, işbaşına!

A -
A +
Türkiye, doğalgazının tamamına yakınını; Rusya, İran ve Azerbaycan’dan alıyor. İthal ettiğimiz toplam doğalgaz miktarı 49 milyar metreküp.. Bunun %54’ü yani 27 milyar metreküpü Rusya’dan geliyor. Türkiye Rusya ile yaptığı anlaşma gereğince gelecek 10 yıl boyunca bu rakamı almak zorunda. İşte bizim için en acı tablo bu.. Anlaşmayı bozarsak milyarlarca dolar tazminat ödemek zorunda kalırız. Türkiye en pahalı doğalgazı İran’dan alıyor. Bin metreküpüne 487 dolar ödüyor. Rusya doğalgazı 418, Azerbaycan doğalgazı 320 dolar.. Azerbaycan’dan gelen boru hattının kapasitesi yıllık 6.6 milyar metreküp, İran’dan gelen 10 milyar metreküp. Türkiye’ye gaz taşıyan toplam 46.6 milyar metreküp kapasiteli boru hattının 30 milyar metreküpü (%64’ü) Rusya tarafından kontrol ediliyor. Yani Rusya’ya sadece ithalatla değil, bunun altyapısına da bağlıyız...

Gelelim son günlerde gündemden hiç düşmeyen LNG (sıkıştırılmış doğalgaz) olayına… Türkiye Rusya’nın dışında İran ve Azerbaycan’dan doğalgaz, Nijerya ve Cezayir’den LNG alıyor. Liquefied Naturel Gas (LNG)’ın toplam doğalgaz ithali içindeki payı %15. Yani 7.3 milyar metreküp. Türkiye’nin 2 tane LNG terminali var: Marmara Ereğlisi LNG terminali ve Aliağa LNG terminali. Marmara Ereğlisi terminalinin yıllık gazlaştırma kapasitesi 8.1 milyar metreküp, Aliağa terminalininki ise 6 milyar metreküp. Bu iki terminalden Rusya’dan gelen doğalgazın yarısı kadar yıllık üretim kapasitesi var. Ancak, Marmara Ereğlisi’nden günlük 20 milyon metreküp sevk yapılabiliyor. Kış aylarındaki günlük talebin 10’da biri.. Yani buradan şuraya geleceğim. Katar’dan veya bir başka ülkeden ne kadar LNG alınırsa alınsın etkisi çok sınırlı kalacak. İkinci dezavantajımız, doğalgaz depolarımız çok az.. Silivri’de 2.7 milyar metreküp yani yıllık tüketimin %5 i kadar doğalgazı saklayabiliyoruz. Türkiye’de doğalgaz talebinin yarısı elektrik üretimi için, dörtte biri sanayi, dörtte biri de konut ve ticarethanelerde kullanılıyor...

Peki doğalgaza mecbur muyuz? Başka alternatifimiz yok mu? Var tabii ki.. Rüzgâr ve güneş enerjisi.. Ama gelin görün ki, yenilenebilir enerji konusunda çok geri kalmış durumdayız. Şu anda 4000 megavatlık üretim yapıyoruz. Elektrik üretiminin sadece %4’ünü rüzgâr enerjisinden karşılıyoruz.. ABD ve Çin toplam elektrik ihtiyacının iki mislini, bu yolla sağlıyor. Almanya elektrik enerjisinin %67’sini güneş ve rüzgârdan karşılayarak yeni bir rekora imza atmış durumda. Türkiye’nin tüm bölgeleri güneşli ve tüm şehirlerin elektriğini üretecek kadar kaynağa sahip. Şebeke sistemiyle üretilen güneş ve rüzgâr enerjisinden her konut rahatlıkla yararlanabilir. Kaynağı en ucuz olan yenilenebilir enerji bize bakıyor. Biz gözümüzü doğalgaza çevirmişiz. Rusya’ya petrol dahil her yıl 25 milyar dolar ödüyoruz. Yenilenebilir enerji gibi kolay ve son derece ucuz maliyetli bir yolu neden kullanmıyoruz, anlamak mümkün değil!.. 

Hükümetin alternatif doğalgaz kaynakları aramak yerine rüzgâr ve güneş enerjisine yönelmesi son derece isabetli bir hareket olacak. Hem eloğluna muhtaç olmayacağız, hem de milyarlarca dolar kasamızda kalacak. Öyleyse daha ne bekliyoruz. Haydi işbaşına!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.