Çatlayın emi!

A -
A +
 EKONOMİK büyüme açısından 2015 beklenenden iyi geçti. Yılbaşında %3’lük hedef konulmuştu, 1 puan aştı, %4 oldu. İki büyük genel seçim ile FED’in faiz artış sürecinin yaşanmasına rağmen, ekonominin çarkları hızlı döndü. Cari açık daraldı, 11 ayda 27.8 milyar dolara düştü. 2014’te 45.8 milyar dolar olarak gerçekleşen cari açık 2015’te 32 milyar dolar olacak. Cari açık, döviz geliri ile döviz giderimiz arasındaki fark.. Büyük kısmı enerjiye gidiyor. Petrol düştüğü için cari açık da daralıyor. En olumsuz gelişme enflasyonda yaşandı. Bir defa Merkez Bankasının belirlediği %5’lik hedef çok iddialıydı, tutmadı. Nitekim orta vadeli ekonomik programda 2016 için %7.5 olarak belirlendi…
PETROL arz fazlasıyla geri çekilmesini sürdürüyor. Brent petrol 32.5 dolara inerek son 11 yılın en düşük seviyesini gördü. Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley dolardaki güçlenmeyle birlikte petrolün 20-25 dolara ineceğini açıkladı. Petrolde kritik destek noktası 30 dolar. Kırılırsa 25 dolara kadar geri çekilme devam edecek. Ve Petrol 25 dolara düşerse Türkiye’nin cari açığı sıfırlanıyor. En büyük darbeyi Rusya yiyecek. Petrol fiyatındaki düşüş sadece cari açığa değil içerideki fiyatlara da olumlu yansıyor. Benzin ve mazotun, ucuzlaması dolayısıyla üretimin ve taşımacılığın maliyeti düşüyor. Yani enflasyon üzerinde olumlu etki meydana getiriyor…
ÇİN Devlet Meclisi başkanı Li’nin, 2016-2020 yılları arasında %6.5’luk büyüme hızını tutturmakta zorlanacaklarını açıklaması Şanghay borsasını çok olumsuz etkiledi... Çin’de talep yavaşlıyor, işçi maliyetleri artıyor. Bu tablo büyüme hızını aşağı çekiyor. Çin merkez bankası dövizimiz yeterli diyor, ancak rezervler aralık ayında 107,9 milyar dolar azalarak 3,33 trilyon dolar seviyesine gerilemiş durumda. Son 3 yılın en düşük seviyesini işaret eden bu rakam, endişeleri yoğunlaştırdı. Uluslararası kredi kuruluşu Fitch, Çin’de sermaye çıkışlarının 2015 yılında 1 trilyon doları aştığını belirterek, 2016 yılındaki büyüme hızının %6.3 olacağını açıkladı…
GELİŞMEKTE olan ülkelerde birçok şirket, doların ucuz olduğu dönemde borçlandı. Şimdi ABD’de faiz artış sürecine girildiği için dolar bu ülke para birimleri karşısında değer kazanıyor. Uluslararası finans enstitüsü rakamlarına göre, gelişmekte olan şirketlerin borçları son 10 yılda 900 milyar dolardan 4.4 trilyon dolara fırladı. Ama bu ülkelerde yerel para cinsinden borçlanma 54 trilyon dolardan 24.4 trilyon dolara yani gayrisafi yurtiçi hasıla rakamlarının %90’ına fırladı. Gelişmekte olan ülkelerde yerel para cinsinden borçlar, değer kaybeden Yuan’dan çok olumsuz etkileniyor. Yurt dışından fon bulmakta zorlanıyorlar. Dolar/TL’deki yükseliş tamamen Güney Afrika Randı'nın değer kaybetmesinden kaynaklanıyor.
Yurt içinde ciddi bir döviz talebi yok. Cari açıktaki daralmayla 3 yıllık ekonomik programdaki hedefler Türkiye’yi yurt dışından pozitif ayrıştıracak, doğrudan yatırımlar artacak. 2016 atılım yılı olacak. Düşmanlar çatlayacak!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.