Pişmiş aşa su kattı!

A -
A +
Küresel piyasaların merakla beklediği Avrupa merkez bankası tahmin edildiği gibi para musluklarını sonuna kadar açtı. Mevduat faizini eksi 0.30’dan eksi 0.40’a çıkardı. Politika faizini 0.05’ten sıfıra indirdi. Aylık tahvil alım miktarını 60’tan 80 milyar euro’ya yükseltti. Programa özel sektör tahvilleri de eklendi. Varlık alım programının Mart 2017’ye kadar devam edeceği açıklandı. Ayrıca bankalara, haziran ayından itibaren 4 ayrı ihale ile LTRO adı altında uzun vadeli ucuz kredi verilecek. En cesur teşvik paketinin açıklanmasından sonra konuşan Başkan Draghi, “şartlar değişse de daha fazla faiz indirimi beklemiyorum” diyerek pişmiş aşa su kattı. Borsalardaki yükseliş durdu, dolar değer kaybetti.. Özetle aşı tutmadı. Oysa piyasa bol para karşısında euro’daki düşüşlerin hızlanmasını bekliyordu. İhracat paylarını arttırmayı düşünen Avrupa ülkeleri de hayal kırıklığına uğradı...
Teşvik paketinin açıklanması ile hızla yükselen hisse senetleri ve tahviller kazançları geri verdi. Alınan kararların bölgenin büyümesi için yeterli olmayacağı endişeleri dolar endeksini 96.16 düzeyine indirdi. Draghi ilave faiz indirimine işaret etmedi. Oysa yatırımcılar faiz beklentisinin olabildiğince korunmasını bekliyordu. Draghi beklentileri darmadağın etti. Başkan, enflasyonun önümüzdeki aylarda negatif bölgede kalacağını daha sonra yükselişe geçeceğini kaydetti. Banka 2016 yılı için enflasyon tahminini %1'den %0.1'e çekti. Şimdi gözler FED’e çevrildi. Dolar değer kaybettiği için ABD merkez bankasının gelecek haftaki toplantıda eli iyice güçlendi. Draghi'nin bu son çıkışı ilk anda olumsuz görünse de, ABD merkez bankasını köşeye sıkıştırma amacı güdüyor. Bakın, Avrupa paraya boğuldu, ancak, euro değer kaybedeceği yerde prim yaptı, dolar atağa kalktı. Şimdi bu durumda FED, faiz artırımına giderek doların daha fazla güçlenmesini mi sağlar, yoksa faiz artışını gündemden çıkararak doların düşmesini mi ister.. Herhalde ikinci şık.. Avrupa da Amerika da iç talepten ümidini kestiği için, ihracat artışıyla büyüme politikasını benimsemiş durumda. Bunun için para birimlerinin düşük kalması gerekiyor...
Avrupa'da bollaşan paranın gideceği adres belli: Faizlerin yüksek olduğu ülkelere akacak. Türkiye bunların başında geliyor. Bu gelişme Türk Lirasının değer kazanmasına yol açtı. 2.90 TL desteğini kıran dolar 2.87 TL'ye geriledi. Hemen hatırlatıyorum, doların tabanı 2.85 TL.. Bu seviye görülürse alım yapmak gerekiyor. Borsalardaki karışık tablo altına yönelişi arttırdı, ons 1275 doları aştı. Avrupa ek teşviklerle paraya boğuluyor. Eğer çıkan para ekonominin çarkları arasında yerini almazsa yani krediye dönüşerek üretim artışına yol açmazsa, altındaki ataklar sertleşecek. 1300 dolarda çok güçlü bir direnç var. Aşılırsa 1350-1400 dolar aralığı konuşulmaya başlanacak. Kısa vadede ons 1240 dolar desteğinin üzerinde kaldığı sürece geri çekilmeler sınırlı kalacak. 1300 dolar seviyesi görülürse satış emri verin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.