Bütün kalbimle!

A -
A +
KÜRESEL piyasalardaki iyimserliğin sürdüğü 8-15 Nisan haftasında yabancı yatırımcıların Türk finansal varlıklarına ilgisi artarak devam etti. Merkez Bankasının fiyat ve kur etkisinden arındırılmış rakamlarına göre yabancılar  355,5 milyon dolar tutarında hisse senedi, 823,7 milyon dolar tutarında tahvil satın aldı. Aynı dönemde 19.3 milyon dolarlık özel sektör tahvili ve bonosu sattılar. Böylece hafta genelinde 1.140 milyar dolar ile 19-26 Haziran 2015 haftası sonrası en yüksek miktarda alım gerçekleşti. Böylece yılbaşından bu yana 4.3 milyar dolar net giriş gerçekleştiği görülüyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Türkiye’ye sıcak para girişi tam gaz devam ediyor. Bu paranın ekonomiye zerre kadar faydası yok. Tamamen yabancı yatırımcıların ceplerini dolduruyor. Bakın gelen paranın 3’te 2’si tahvile gidiyor. Yüksek faiz mıknatıs gibi parayı çekiyor. Oysa merkez bankası faizde agresif indirime gitse, kredi faizleriyle birlikte maliyetler düşecek, tüketim artacak, Türkiye hızla büyüyecek. Büyüyen ülkeye doğrudan sermaye girişi artacak. Böylece hem işsizlik azalacak, hem de ülke kazanacak. Merkez Bankası, enflasyon hedefini terk etmeden bu saadet zinciri bozulmayacak. 
             ***
AVRUPA  Merkez Bankası beklentiler dahilinde para politikası faizlerini ve 80 milyar euro seviyesindeki aylık varlık alım programını sabit tutarak destekleyici para politikası duruşunu korudu. Banka ayrıca haziranda başlayacak özel sektör tahvil alım programının detaylarını da açıkladı. Toplantının ardından konuşan Başkan Mario Draghi, küresel belirsizlikler devam etse de mart başında alınan tedbirlerin desteği ile bölge genelinde finansal şartların iyileştiğini ve ekonomik aktörlerin güçlendiğini söyledi. Draghi büyüme görünümü üzerindeki risklerin hâlen aşağı yönlü olduğunu söylerken, maliye politikalarının da ekonomik toparlanmayı destekleyici olması gerektiğine dikkat çekti. Bununla birlikte Bölge ekonomilerinde uzun vadede kalıcı toparlanma için yapısal reformların önemine ve gerekliliğine vurgu yaptı. Yani Draghi özetle "benim siyasi kimliğim yok, insanlara moral veremem, bunu sizin yapmanız lazım" diyerek, topu politikacılara attı. Aslında bunu hep yapıyor. Ama kimse üzerine alınmıyor.
             ***
PETROL fiyatlarındaki düşüş nedeniyle rekor düzeyde bütçe açığı veren dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan, 10 milyar dolar değerinde beş yıllık kredi arıyor. Suudiler 105 yıl aradan sonra ilk defa yurt dışından borçlanıyor. Aralarında ABD, Avrupa ve Japonya bankalarının da olduğu borç verenlerle anlaşma nisan sonunda imzalanacak. Uluslararası bankalar JP Morgan, HSCB ve Bank of Tokyo Suudi Arabistan'a 1.3’er milyar dolar borç verecek. Ocak ayından bu yana petrol fiyatları 30 dolar seviyesinin altından 45 dolar seviyesine yükselse de bu, Suudi Arabistan için yeterli değil. Petroldeki düşüş sonrası borç arayışına giren tek ülke Suudi Arabistan değil. Ocak ayında, Katar 5.5 milyar dolar, Umman 1 milyar dolar kredi aldı. Suudi Arabistan, petrol fiyatlarının iki yılda 100 dolardan 40 dolara kadar düşmesi sebebiyle gelirini önemli bir ölçüde kaybetti. 2015 yılında bütçesi 98 milyar dolar açık verdi. 2016'daki açık 87 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. IMF'den "petrol fiyatları düşük kaldığı takdirde 5 yıl içinde iflas edeceksiniz" uyarısı alan Suudi Arabistan'a bir darbe de uluslararası kredi kuruluşlarından geldi. Standard and Poor's, Moody's ve Fitch, kredi notunu AA'dan AA eksiye düşürdü, görünümü negatife çekti. Suudi Arabistan'ın bütçe açığını kapaması için petrolün 92 dolar olması gerekiyor. Suudiler için çöküş başladı. Bütün kalbimle kraliyetin çökmesini ülkeye demokrasinin gelmesini temenni ediyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.