Başka para tanımam!

A -
A +

2008 krizinden kurtulduğu denilen ABD ekonomisinde son 1 ayda açıklanan tüm göstergeler beklentilerin altında kaldı. FED, aralık ayında faizi 25 baz puan arttırdığına bin pişman.. Nitekim 27 nisan toplantısından sonra Başkan Yellen konuşmaya korktu basınla bir araya gelmedi, sadece kuru bir yazılı açıklamayla yetindiler. Verilerdeki kötüleşme devam ederse faizleri yeniden sıfır düzeyine çekebilirler. Perakende satışlar, sanayi üretimi, konut verileri, dayanıklı mal siparişleri, harcamalar, güven endeksleri ve birinci çeyrek büyüme verisi 0.5’le tahminlerin çok gerisinde.. Bu tablo dolara değer kaybettiriyor, emtia fiyatları yükseliyor. En çok rahatlayan ise gelişmekte olan ülkeler. Fon girişleri artıyor, para birimleri değer kazanıyor. MSCI gelişen piyasalar endeksi son iki haftada %23 yükseldi. Gelişen piyasalarda emtia coşkusu yaşanıyor. Spot emtia endeksindeki %19’luk yükseliş, bu ülkelerin ihraç ettiği malların değerini arttırdı. Emtia fiyatları, Çin’de konut sektöründeki iyileşmeyi arttırdı. ABD halkı tüketmiyor. Zira aşırı borcu var. Tüketim harcamaları ilk çeyrekte %1.9 artmış. Özel sektör yatırımları %5.9 gerilemiş. İhracattaki düşüş %2.6 düzeyinde. FED’in haziranda faiz artışına gitmesi bu tablo karşısında imkânsız. Zira 23 Haziran’da İngiltere’nin AB’den ayrılma referandumu var. Hayır çıkarsa, yeni bir krizin kapısı açılacak. Avrupa Birliği temelinden sarsılacak, dengeler bozulacak. Sonuçta para birliği ciddi şekilde sorgulanacak, büyük ihtimalle sona erecek, euro tarihe karışacak, her ülke kendi para birimine dönecek, devalüasyon yaparak, kendine avantaj sağlamaya çalışacak.

Sonuç: En büyük darbeyi Almanya yiyecek. Bu işten biz kazançlı çıkacağız. Avrupa’nın finans merkezi Londra yerine İstanbul olacak...
Dolardaki kan kaybı devam ediyor. Kasım 2015 düzeyine indi, 2.80 TL’yi gördü. Dolar endeksi 93.3 düzeyini test etti. Doların değer kaybetmesi genelde gelişmekte olan ülke piyasaları için olumlu bir gelişme. Uluslararası Finans enstitüsü tahminlerine göre gelişmekte olan ülke varlıklarına mart ayında 37 milyar, nisan ayında 25 milyar dolar para girişi gerçekleşti. Son dönemde “zayıf dolar güçlü gelişmekte olan piyasalar” eğilimi bozulmaya başladı. Dolar endeksinde iki günde %1’e yakın gerileme olmasına rağmen gelişmekte olan borsalarda satışlar başladı. Yenin dolara karşı güçlenmesini risk iştahında bozulmanın öncü işareti olarak gören yatırımcılar kâr satışına başladı. Borsa İstanbul yüksek betalı olmasına rağmen gelişmekte olan ülkelerdeki satış dalgasına karşı sağlam duruyor. Borsa İstanbul’un görece sağlam durmasında faiz indirimlerine rağmen Türk lirasında yaşanan değer kazancı önemli rol oynuyor. Merkez Bankası’nın döviz satış ihalesi açmamasına rağmen Türk lirası dolara karşı değer kazanmaya devam ediyor. Türk lirası değer kazanmaya  devam ederse Merkez Bankası döviz alım ihalesi açabilir. HSCB banka göre Türk lirasındaki yükseliş devam edecek.
Ocak ayında doları yıl sonunda 3.15-3.25 TL aralığında görenler bugün tahminlerini 2.90-2.95 TL’ye çekmiş durumda. Enflasyon yaz aylarında baz etkisiyle %6’ya düşerse -ki büyük ihtimalle düşecek- dolar 2.70-2.75 TL’ye düşer. TL’deki değer kazanımının kalıcı hâle gelmesi, bankalardaki döviz tevdiat hesaplarının boşaltılmasını beraberinde getiriyor.
Vatandaş yavaş yavaş TL’nin değerini anlamaya başladı. Yüksek sesle haykırıyor: Başka para tanımam!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.