Masal değil!
21 Mayıs 2016 02:00
Türkiye’de siyasi belirsizlik var diyerek, piyasaların dengesini bozmaya kalkanlar hüsrana uğrayacak. Yarın AK Parti kongresinden sonra oluşacak yeni bakanlar kurulu, hizmete kaldığı yerden devam edecek. Mehmet Şimşek’in ekonominin kaptanlığından ayrılmasını felaket olarak gösteriyorlar.. Bir kaşık suda fırtına koparmak istiyorlar. Sayın Şimşek’in bugün Türkiye’nin makro ekonomik dengelerinin iyileşmesinde hiçbir katkısı olmadı. Sistem şahıslarla kaim olmaktan çıktı. Bütçe sağlam, cari açık daralıyor, iç talep yüksek, tüketim artıyor, sanayinin çarkları hızlı dönüyor, Türkiye büyüyor. Son 3 günden beri döviz kurlarını yukarı iterek, merkez bankasına faiz indirme mesajı verilmek istediler.. Doların dünya para birimleri karşısında değer kazanması ekmeklerine yağ sürdü. Bu tablo kalıcı değil, aldanmayın. Yüksek seviyeden dolarları satın, bir daha kolay kolay bu fiyatları bulamazsınız...
ABD merkez bankasının son toplantı tutanaklarında haziran ayında faiz artışı için kapı aralandı. Ama düğmeye basmadan önce verilere bakılacağı vurgulandı. Piyasa ilk bölümü esas aldı. Dolar değer kazandı, emtia fiyatları geriledi. Enerji sektörüne gelen satışlar borsaları aşağı çekti. 23 Haziran’da İngiltere’de Avrupa Birliğinden çıkış halkın oyuna sunulacak. Bunun öncesinde 15-16 Haziran’da FED’in toplantısı var. Kritik oylama öncesinde faiz artırılmaz. Çünkü, eğer İngiltere AB’den çıkarsa Euro’da sert kayıplar yaşanır, dolar tavana çıkar. Dengeler bir daha tamir edilemeyecek şekilde bozulur. Bakmayın siz FED üyelerinin görüşlerine.. Dünyaya, krizi atlattık, mesajı vermek istiyorlar.. İşin perde arkasında Demokratlar'ın adayı Clinton'a destek vermek var.. Ekonomi düzelirse, en büyük pay kendilerine ait olacak. Oysa ABD ekonomisinin en büyük düşmanı yüksek dolar. Küresel piyasalar açıklanan göstergelerle ekonomik gelişmeleri düz mantıkla okuyor. Jeton düşünce, geri dönüş yapıyor.
Sonuç: Dolardaki yükseliş kalıcı görünmüyor...
Enflasyondaki düşüş merkez bankasının elini güçlendirdi. 24 Mayıs’taki toplantısında büyük ihtimalle faiz operasyonlarına devam edecek. Beklenti anketinde yıl sonu için öngörülen dolar kurunun 3.10 TL olarak belirlenmesi kendisine büyük bir hareket alanı açtı. Dolar şu anda zaten 3 TL’ye dayanmış durumda. Kurlardaki artış karşısında ithal mallar pahalanacak, cazibe kaybedecek, yani tüketimi azalacak, cari açık daralacak. İhracatçı da kazanacak, sattığı malın karşılığında aldığı dövizleri yüksek fiyattan bozduracak, kârını arttıracak. Bankalarda rekor düzeye ulaşan döviz mevduatlarının çözülmesi için iyi bir fırsat doğacak. Piyasaya bol para girecek. Faizler aşağı çekilecek, kredi hacminde büyük artış yaşanacak. Konut sektörü canlanacak. Beyler, masal anlatmıyoruz, gerçekleri söylüyoruz.