Kamikaze!

A -
A +
Çatırdayan Avrupa Birliği birlik içerisindeki en güçlü ülkelerden İngiltere’nin AB’den çıkma isteğiyle karşı karşıya. Britain (Britanya) ve exit (çıkış) sözcüklerinin birleşiminden oluşuyor ‘Brexit’ kavramı... İngiltere, 1973 yılında Avrupa Birliği’nin ilk genişlemesinde İrlanda ve Danimarka ile birlikte AB’ye katıldı. AB vatandaşlarının sınır kontrolleri olmadan rahatça gezinebildikleri Schengen Alanına da girmeyen İngiltere, 20 yılı aşkındır AB’den ayrılmayı tartışıyor.  Muhafazakâr Parti lideri İngiltere Başbakanı Cameron, geçen aylardaki seçim öncesinde ülkesini AB’de kalmak ve kalmamak üzere referanduma götüreceğini söylemişti. Seçimi kazandıktan sonra da sözünü tuttu ve 23 Haziran 2016’da halka ‘Birleşik Krallık AB’de kalmalı mı yoksa ayrılmalı mı?’ sorusu yöneltilecek. (Bilindiği üzre Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’dan oluşuyor)... İngiltere AB’den çıkarsa, öncelikle para birimi sterlinde büyük değer kaybı yaşanacak. Buna bağlı olarak yatırımlar azalacak, ülkede enflasyon patlayacak. Büyüme hızı %2 ila %9 arasında daralacak. Emlak fiyatlarında ciddi düşüşler yaşanacak. Nitekim konut sektörü yatırımcıları yeni kontratlara, Brexit hâlinde anlaşmayı tek taraflı iptal etme hakkı ekletmeye başladı. Belirsizlik artacak, mali piyasalarda sert dalgalanmalar yaşanacak, üretim olumsuz etkilenecek. Tabii böyle bir tablo karşısında borsalarda hisse senetleri tepe üstü çakılacak. Şirketlerin değeri düşecek, ortaklıklar bozulacak. Londra finans merkezi unvanını İstanbul’a kaptıracak. Türkiye’ye sermaye yağacak.. En kazançlı ülke Almanya olacak.  Sonuç: İslamiyetin en büyük düşmanı olan İngilizler AB’den çıkarak kamikaze yapacak. Umarım vazgeçmezler. Gurur, adamı işte böyle yerin dibine sokar...            *** Türk ekonomisindeki rakamlar yüz güldürmeye devam ediyor. İlk çeyrekte büyüme hızı %4.8'e çıkarak tahminleri aştı. Beklenen büyüme hızı %4.4’tü.. Ekonomi geçen yılın son çeyreğinde yıllık bazda %5.7 büyümüş, 2015'in tamamını ise yaşanan iki büyük genel seçime rağmen %4'lük büyümeyle tamamlamıştı. Büyüme hızının artmasında hizmet ve sanayi sektöründeki artışlar önemli katkı sağladı. Hizmet sektöründeki büyüme %12.5, sanayi sektöründeki büyüme %5.9 oldu. Tabii büyümenin lokomotifi tüketim harcamaları.. Yüzde 6.9 arttı. Tüketimin temelinde yatan gerçek, ücretlerin artmasıyla rahat geçim şartlarına kavuşması..  Sonuç: Türkiye’nin hızlı büyüme potasına girmesi, doğrudan sermaye girişini arttıracak. Uluslararası kredi kuruluşları not artışına gidecek. Petrol fiyatlarının düşük seyrini sürdürmesi enerjiye ödediğimiz faturayı küçültüyor. Kasamızdan daha az döviz çıkıyor. Dolayısıyla cari açık daralıyor. Nisan ayında 3.2 milyar dolar bekleniyordu, 2.9 milyar dolara geriledi. Yıllık cari açık 28.5 milyar dolara düştü. Geçen senenin tamamında Türkiye 45 milyar dolar cari açık vermişti. Bu güzel tabloya rağmen, Borsa İstanbul’da satışlar neden yoğunlaştı diye soracak olursanız; teröristlerin bomba yapımında kullandıkları gerekçesiyle Tarım Bakanlığının amonyum nitratlı gübre satışlarını yasaklaması kimya sektörünü olumsuz etkiledi. Bu tablo kalıcı değil, kimse moralini bozmasın.. Dolar dibi 2.80 TL... Altının tavanı 1400 dolar... Türkiye güçleniyor... Parası da...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.