Bayram şekeri!
2 Temmuz 2016 02:00
Dünya piyasaları Brexit fırtınasından çabuk kurtuldu. Birleşik Krallığın Avrupa Birliğinden çıkmasının küresel büyüme üzerindeki etkisinin çok sınırlı olacağı anlaşıldı. Diğer taraftan en kötü senaryoya karşı, Merkez Bankaları para silahını kullanacaklarını açıkladı. Küresel yatırımcılar rahatladı. Dünya borsalarındaki yükseliş çabuk ve sert oldu. Haziran ayının son üç gününde dünya piyasaları %5’in üzerinde yükselerek Brexit şoku sonrasındaki kayıplarının büyük bölümünü geri aldı. Türkiye hisselerindeki yükseliş dünyaya göre daha sınırlı oldu. İsrail ve Rusya ile ilişkilerimizin normalle dönmesi konusunda atılan olumlu adımlara rağmen dünya piyasalarının gerisinde kalmamızda Atatürk Havalimanında ortaya çıkan hain terörün büyük payı var. Şu ana küresel risk iştahındaki iyileşmenin ne kadar kalıcı olduğu sorgulanıyor. Zira piyasalarda derinlik o kadar azaldı ki, tabir caizse kalabalık bir mekânda kese kâğıdı patlasa yatırımcı panikliyor. İngiliz halkı AB'den çıkmaya karar verdi. Ancak Başbakan Cameron, henüz Avrupa Birliğine resmen çıkış müracaatını yapmış değil. Almanya başta olmak üzere 6 kurucu üye ülke İngiltere'ye çık baskısı yapıyor. Ama Cameron ben istifa ettim, 3 ay sonra yerime gelecek başbakan bunu yapsın diyerek topu taca atıyor…
İngiltere Brexit kararına rağmen Avrupa Birliği üyesi ülkelerle ekonomik iş birliğini ve gümrüksüz ticaretini sorunsuz bir şekilde sürdürebilirse Brexit şokunun vereceği hasar sınırlı olur.
Ancak bu durum Fransa, İspanya gibi ülkelerde Avrupa Birliği karşıtı toplumsal muhalefetin güçlenmesine yol açacak. Türkiye'nin elinde iki büyük silah var. Birincisi FED'in faiz artışını 2018'e ötelemiş olması. İkincisi İsrail ve Rusya ile yeni sıcak dönemin başlaması. Düşük faiz ortamı Türkiye gibi ülkeleri destekliyor. Büyümenin yavaşladığı bir ortamda Türkiye güçlü iç talebiyle öne çıkıyor. Rusya ile ticari ilişkilerin daha güçlü başlayacak olması iş dünyasının ümitlerini arttırdı. Şu anda Rusya ile 2 milyar dolarlık proje bekliyor. İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi ve Rusya ile bozulan ilişkilerin düzeltilmesi dünyanın gerisinde kalmamıza neden olan jeopolitik risklerin kısmen azalmasını sağlayacak.
Borsa İstanbul'da enerji, gıda içecek, sigorta, otomotiv ve telekomünikasyon sektörlerinde yoğunlaşma bekliyorum. BIST'in ilk hedefi 80 bin puan olarak karşımıza çıkıyor. 83 bin direnci aşılırsa 85 bin hedef konumuna gelecek. Hisse senetlerinin %30 iskontolu bulunması yabancıların iştahını kabartıyor. Nitekim geçen hafta 210 milyon dolarlık hisse senedi ve tahvil satın aldılar.
Döviz cephesinde tam tersi bir tablo var. Yurt dışından fon girişi artıyor, TL güçleniyor. 2.92 TL desteğini kıran dolar, çıkışa başladığı noktaya; 2.85 TL'ye doğru geri çekilmesini sürdürecek görünüyor. Gösterge tahvilde talep devam ediyor. Faizler %8 düzeyine inerse, dolar 2.80 TL'yi aşağı doğru zorlar. Bu aşamada risk almayın, dolarda kalmayın, diyorum.
Altın belirsizliğin artmasıyla 1330 dolara çıktı. Ama serbest piyasada dolar değer kaybettiği için altın yükselmekte zorlanıyor. Altında alım yapmak için 24 ayar külçenin 116-118 lira aralığına çekilmesini beklemek gerekiyor.