Hainden hesap sorulmaz!

A -
A +
"Kılavuzu karga olanın burnu bataklıktan kurtulmaz" diye bir söz var. Çok doğru.. İyi rehber insanı yüceltir. Kötü rehber adamı işte böyle yerin dibine sokar. Ben uzun sayılacak hayatımda çok darbe gördüm. 1960, 1971, 1980 yıllarını gün gibi hatırlıyorum. 2007’deki e-muhtıranın nasıl duvara tosladığını sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bir ülkede darbe neden yapılır? Hükümet yönetmekte aciz kalır.. Hukuk sistemi felç olur.. Ülke ekonomisi bozulur. İşsizlik artar, halk geçimini sağlayamaz. Zengin fakir uçurumu büyür. Ülkenin dış itibarı ayaklar altına alınır.. Parası pul olur. Merkez Bankasının kasası kurur. Ele güne muhtaç hâle gelir.. İşte o zaman asker bakar ki ülke batıyor, yönetime el koyar, belli bir süre emir komuta zinciriyle, korkuyla düzen kurmaya çalışır. Peki bugün bu saydıklarımızın binde biri bile var mı? Yok! Öyleyse ne halt etmeye darbeye giriştiler.. Şunun için.. Lider diye âdeta "taptıkları" alçağın emrini yerine getirmek için mi yoksa 16 Temmuz sabahı gözaltına alınacaklarını öğrendikleri için mi?..
Düşmanı dışarıda ararken kucağımızda bulduk. Resmen arkadan hançerlendik. Hukuk sistemi felç edildi. Silahlı Kuvvetlerimize sızdılar. İstihbarata girdiler, en mahrem bilgileri çaldılar, düşmanlara sattılar. Devletin bütün kademelerindeki telefonları dinlediler, sır diye bir şey bırakmadılar. Kelimenin tam anlamıyla ülkenin altını üstüne getirdiler. Sonra baktılar ki, işler istedikleri gibi gitmiyor, halkın desteği yok, teker teker deşifre oluyorlar. Yıkıma başladılar.. Gezi olayları, 17-25 Aralık sivil darbesini gerçekleştirdiler. Teröre arka çıktılar. PKK’ya açık destek verdiler, 1 Haziran seçimlerinde siyasi iktidarın alaşağı edilmesini sağladılar… Sevinçleri kursaklarında kaldı. 1 Kasım 2015’te millî iradenin şamarını yediler, halk AK Partiyi  %50 oyla yeniden iktidara getirince çıldırdılar...
En büyük kaybımız polis akademisinde yaşandı. 47 gencimiz şehid oldu. Cumhurbaşkanımızın halkı meydanlara çağırması işi bitirdi. En güzel manşeti The Sunday Times attı “Türkler darbeyi ezdi” dedi. Gerçekten darbeciler halkı karşılarında görünce küçük dillerini yuttu. Ne yapacaklarını şaşırdı. Teslim oldular.. En büyük deprem de yargıda gerçekleşiyor. HSYK 2547 hakime işten el çektirdi. 2 Anayasa Mahkemesi üyesi gözaltına alındı. Yargıtay’da 140, Danıştay’da 48 üye hesap veriyor. Görüyorsunuz hainler devleti nasıl ele geçirmiş. 6 bin gözaltı var. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ bunlar için “asker kılığındaki teröristler” tabirini kullanıyor. Çok doğru PKK’nın yapmadığını yaptılar. Bunlara hain demek iltifat olur. Darbe lafını lügatlerden çıkarmak için bunları asacaksınız. Ömür boyu hainleri niye besleyelim! Onların bu topraklarda yaşama hakkı yok. Meclis, vatan hainliğine idam cezasını kabul edecek. Cümle âlem görecek.. Meydanlarda nasıl sallandıklarını...
Son bir sözüm erlere.. Komutanlarının emriyle tatbikat var diyerek götürüldüklerine bir şey demiyorum. Ama kendi vatandaşını vur diye verilen emri niye dinlediler! Kardeşlerini, ablalarını, ağabeylerini nasıl vururlar. Bunların aklı yok mu? Bunlar robot mu? Başlarım ben böyle itaatin ta dibine... "Vatandaş askerini eşek sudan gelinceye kadar dövdü" diyorlar. Ne yapacaktı peki çiçek mi verecekti? Halka ateş açanlar vatan haini muamelesi görmelidir. Sözün bittiği yerdeyiz!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.