Bak yeşil yeşil!

A -
A +
Bugünkü konumuz dolar... Son 3 gün içinde baş döndüren bir şekilde yükseldi. Herkes tedirgin oldu. Ekim ayında 3.10 TL’den işlem görüyordu, bugün 3.25 TL’yi aştı.  
Bu işte bir terslik mi var? Hani Trump başkan olunca dolar düşecekti..
Evet düşecekti. Ama bütün hesapları yine Trump değiştirdi. Başkan seçildikten sonra gündem değiştiren bir konuşma yaptı beklentiler değişti.
Trump ne dedi? Öncelikle tüm ABD’nin başkanı olacağım diyerek kendisine oy vermeyenlerin gönlünü aldı.
Ama asıl vurucu cümlesi; altyapı yatırımlarını hızlandırarak büyümeyi iki katına çıkaracağız, demesi oldu.
Peki altyapı yatırımının dolarla ne ilgisi var?
Hemen söyleyelim; kamu yatırımları artınca daha çok istihdam sağlanır. İnsanlar daha çok para harcar. Sonuçta enflasyon artar. Enflasyon yükselince faizler de yükselir değil mi?
Aynen öyle..
İşte ABD Merkez Bankasının faiz artış ihtimali güçlenince dolar da atağa kalktı.
Trump’un başkanlığının kesinleşmesiyle %90’dan %50’ye düşen FED’in faiz artış ihtimali son gelişmeyle birlikte %80’e yükseldi.
Dolar tüm dünya para birimleri karşısında değer kazanıyor.
Doların TL karşısında yükselmesinde ne Türkiye’nin ne jeopolitik risklerinin payı var, ne de siyasi tansiyonun yükselmesinin.
Doların uluslararası borsalarda atağa kalkmasında, İtalya’nın da payı var. Başbakan Matteo Renzi’nin siyasi hayatı açısından en önemli hedeflerden bir olarak gösterdiği Anayasa referandumunun İtalya’yı yeni bir krize sokacağı belirtiliyor.
Zira referandumdan evet çıkma ihtimali çok yüksek. İtalya’nın para birliğinden çıkışı diğer sorunlu ülkeleri de tetikleyecek. Sonuçta, dolardaki yükseliş ivme kazanacak.
"Dolar/TL 3.30’u aşar mı?" diye soruyorlar. Biz de uzmanlara sorduk. Verdikleri cevap şu:
Aşabilir, hatta 3.35 TL’yi bile görebilir. Buna inanıp inanmamak size kalmış.. Her tahminde yanılma payı vardır. Aman sonra siz söylemiştiniz demeyin.
Şöyle söyleyelim teknik olarak dolarda 3.30 TL’de güçlü bir direnç var. 3.15 TL’de ise kuvvetli bir destek oluştu. Bu kanaldan çıkarsa işler karışacak
Kararı siz verin.
Dünya tahvil piyasası da alev alev yanıyor. Yatırımcı neden kâğıt satıp paraya dönüyor? 
Hemen söyleyelim. Çin korkusu mu, yoksa FED’in faiz artışına gidecek olması mı?
Trump biliyorsunuz başkan olmadan önce ABD halkına Çin ve Meksika’dan yapılan ithal mallara çok ağır vergiler getireceğini söylemişti. 
Çin’den önce %35, ardından %45 vergi alınacak.  Çin bu durumda ne yapacak, eli kolu bağlı oturacak mı?  
Tabii ki hayır.. Çin’in elinde 1.2 trilyon dolar tutarında ABD tahvili var. Bu tahvillerin bir bölümünün borsalarda satışa çıkarılacağı söyleniyor. 
Olur mu olmaz mı şu anda belli değil.
Ama ortada bir gerçek var, tahvil faizleri 1.50’den 2.12’ye fırladı.
Ve faizlerin yükselmesinden dolayı yatırımcıların 1 haftalık zararı 1 trilyon dolara ulaşmış durumda.
Bir taraftan dolar diğer yandan tahvil kasırgası korku veriyor. 
Borsalarda çöküşün ayak seslerini duyar gibiyim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.