Karın ağrısı!

Trump, ABD başkanı olduğuna bin pişman!.. Kurduğu ekip çil yavrusu gibi dağılıyor. Yedi ay içinde 3 farklı iletişim direktörünü kaybetti. Irkçı gösteriler karşısında yetersiz açıklamaları yüzünden 17 danışmanı işi bıraktı. Yoğun baskılar üzerine 1 yıldır çalıştığı yol arkadaşı Baş Stratejisti Steve Bannon'u işten çıkarmak zorunda kaldı... Bu gelişmelerden sonra ortaya bomba bir iddia atıldı: "Trump istifa edecek!.." İddia, Trump'ın 1987 yılında yayımlanan ve çok satan "The Art of The Deal" adlı kitabın yazarı Tony Schwartz'dan geldi. Schwartz, Trump'ın başkanlığının fiilen bittiğini söylüyor. Cumhuriyetçi Parti'nin seçim kampanyası ekibiyle Rusya arasındaki bağlara ilişkin soruşturmanın bitmesinden önce istifa edeceğini öne sürüyor. Yazar "Trump yıl sonuna kadar görevde kalırsa şaşarım. Sonbaharda ya da daha öncesinde istifa edebilir" diyor. Schwartz'a göre Trump'ın etrafındaki çember "ışık hızıyla" daralıyor. Trump’ın vaatlerini yerine getirmemesi ABD halkı için büyük kayıp. Ama bizim için son derece önemli kazanç. Düşünsenize Trump’ın yerine Hillary Clinton başkan seçilseydi ne olurdu? FETÖ’cüler kudurur, Türkiye aleyhindeki kanunları ABD kongresinden geçirtir, başımıza çok büyük dert açarlardı. Allah fırsat vermedi. Trump’ın en büyük zararı can düşmanımız PKK’nın uzantısı YPG’yi silaha boğması oldu. Ama bu kararı önceki başkan Obama vermişti ve uygulanıyordu. 

Yaşanan büyük olaylara rağmen Trump’ın istifa edeceğini sanmıyorum. Zira Savunma Sanayi başta olmak üzere Pentagon ve İsrail onu destekliyor. Ama şurası bir gerçek ki, Trump anlaşılmaz bir başkan olarak varlığını sürdürdüğü müddetçe Amerika’nın büyüme hızı düşecek, dolardaki kayıplar artacak. ABD merkez bankası FED faiz silahını kullanamayacak. Gelişmekte olan ülkeler, fon çıkışı yaşanmayacağı için son derece rahat bir dönem geçirecek...      

         ***

Almanya ile Türkiye arasında bir süredir devam eden gerilim Almanya Başbakanı Merkel’in Gümrük Birliği Anlaşması’nı güncellemeyi düşünmediklerini ifade etmesi ile yükseldi. AB ile Türkiye arasında 1995’ten beri devam eden bu anlaşmaya göre sanayi ürünlerinin giriş-çıkışlarında vergi alınmıyor. Her iki tarafın da bu anlaşma ile gelirlerinin arttığı bir gerçek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’daki gurbetçilerimize “Türk düşmanı Alman partilerine oy vermeyin” diyerek Merkel’i kalbinden vurdu. Berlin’in etekleri tutuştu. Zira Erdoğan’ın Türkler üzerinde ne kadar etkili olduğunu çok iyi biliyorlar. 1 milyon 250 bin oya sahip Türklerin tercihleri seçim hesaplarını bozacak. Rakamı küçük görmeyin. 10 bin oy bile çok büyük önem taşıyor. Ne kadar çok milletvekili çıkarırlarsa mecliste o kadar güçlü konuma geliyorlar. Seçim hesapları bozulunca “bizim içişlerimize müdahale ediliyor” yaygarasını kopardılar. Oysa kendileri başından beri bizim siyasi ve hukuki yapımıza sürekli saldırıyorlar. İşte bakın en son örnek, İspanya’ya gezmeye giden Türkiye’de 2013’te müebbet hapis istemiyle hakkında dava açılan Doğan Akhanlı’nın gözaltına alınması üzerine Alman Dışişleri Bakanı Gabriel bizzat devreye girdi. Kırmızı bültenle aranan Akhanlı’nın Türkiye’ye iade edilmemesi için yana yakıla İspanyol meslektaşını aradı. Sonuçta Akhanlı serbest bırakıldı. Almanya neden düşmanlarımıza kucak açıyor? Türkiye’nin hızla büyüyerek kendilerini kısa süre sonra sollayacak olmasından çok ama çok rahatsızlar!..