İşte adalet!

A -
A +
Türk ekonomisi gösterilmek istenen kara tabloya rağmen istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Hükûmet kredi musluklarını açtı, istihdam arttı, sanayinin çarkları hızlı dönmeye başladı. Yurt içinde ve yurt dışında yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen, büyüme hızı tam gaz devam ediyor. Uluslararası fonlar, bankalar, finans kuruluşları daha önceki tahminlerini yukarı çekiyorlar. Bu hareketin anlamı şudur:
“Biz Türkiye’yi yanlış değerlendirmişiz. Hafife almışız. Yanıldık. Şimdi gerçeği gördük. Hatamızı düzeltiyoruz..." 
Ekonomi demek refah payı demektir. Ne kadar artarsa vatandaş o kadar rahat nefes alır. Azalırsa isyan başlar. Onun için ülkeler sürekli büyümek isterler. Politikalarını bunun üzerine kurarlar. Büyüme sürecinin en önemli göstergesi fiyat artışlarının yani enflasyonun dengeli olmasıdır. Ne çok düşük ne çok yüksek olacak. Hepsinden önemlisi, fiyatlarda anormal dalgalanma olmayacak. Hükûmet bu yıl sonunda enflasyonu %9.5, 2018’de %7, 2019’da %6, 2020’de ise %5’e düşürmeyi hedefliyor. Bu rakamlar çok önemli.. Zira şirketler kârlarını bu rakamlara göre ayarlayacak. Döviz kurlarının artışı bu rakamlar esas alınarak belirlenecek. Maaş ve ücretler bu seviyeye göre ayarlanacak. Bu yüzden Merkez Bankasının birinci önceliği enflasyon oldu. Faizleri bu yüzden aşağı çekmiyor. Peki enflasyonu azdıran gıda fiyatları neden düşmüyor? Tek kelime ile aracılar yüzünden. Üretici emeğinin hakkını, tüketici verdiği paranın hakkını alamıyor. Bütün para araya girenlerin cebine kalıyor...
Hükûmet bu çarpık düzene son vermek için harekete geçti. Merkez Bankası tarafından Erken Uyarı Sistemi kurulacak. Bu sistem, gıda ürünlerinin fiyat hareketlerini izleyecek. Sisteme, günlük olarak gıda arzı, tüketim miktarları ve fiyatları girilecek. Bir ürün için arz riski ve yoğun fiyat artışı oluştuğu zaman sistem kırmızı alarm verecek. Sistem, örneğin patates için alarm veriyorsa, stok ya da spekülatif fiyat hareketi olup olmadığına bakılacak. Fiyatlar daha fazla tırmanmadan ithalat silahı çekilecek. Her yıl 25 milyar TL’lik sebze ve meyve yollarda zayi olarak çöpe gidiyor. Sonra da fiyatların arttığından söz ediliyor. Merkez Bankası’nın çözüm istediği bu sorun için üretici ya da hal esnafına teşvik verilecek. Soğuk hava deposu yapan, soğuk zincirle taşıma sistemi ya da ambalajlama tesisi kuran bu teşviklerden yararlanacak. Bazı büyük marketler çiftçinin ürününü daha tarlada iken çok ucuza kapatırken, aracıların da devreye girmesiyle tarla ve market fiyatı arasında uçurum oluşuyor. İşte bu sorunu ortadan kaldırmak için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Tarım Satış Kooperatifleri ile birlikleri devreye sokacak. Çiftçinin ürününü birlikler ve kooperatifler alıp pazara ulaştıracak. Kooperatiflere de hasat dönemlerinde ürün satın alma teşvikleri verilecek. Bu amaçla kullanacakları kredilere faiz desteği sağlanacak... Özetle çiftçi ezdirilmeyecek, vatandaş kandırılmayacak. Adalet sağlanacak!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.