Yavuz hırsız!

A -
A +
Türkiye’nin son 3 yılda yaşadığı olağanüstü olaylara karşı gösterdiği üstün direnç, dünya ülkelerini hem şaşırtıyor, hem de fena hâlde kıskandırıyor. Huzurumuzu bozmak için ellerinden gelen her şeyi ama her şeyi yapıyorlar. Kumpas, senaryo, manipülasyon, ambargo, yıkıcı yayın, propaganda, ne derseniz deyin. Eteklerindeki bütün taşları döküyorlar. Ama hızımızı kesemiyorlar. Bütün oyunlara rağmen, göz kamaştıran bir büyümeyle kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Siyasi, askerî ve ekonomik devrimi bir arada gerçekleştiriyoruz. Amerika’nın Suriye politikası iflas etti. Şu anda tek yaptığı PKK’nın kolu PYD’yi tepeden tırnağa silahla donatmak. Artık tabakta olan kaşığa çıktı, gerçek niyetleri anlaşıldı. PYD’ye tam sınırımızda koridor oluşturmak istiyorlar. Türkiye böyle bir oluşuma asla izin vermez. Rusya ve İran’la ortak olarak İdlib operasyonuna başladı. Ardından sıra Afrin’e gelecek. Amerika kararlı tutumumuzdan rahatsız oldu. Ama hepsinden öte, 17/25 Aralık kumpasını polislerle birlikte kuran FETÖ’cünün ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli Metin Topuz olduğunun anlaşılması Amerikalıları âdeta çileden çıkardı. İstanbul Başsavcılığının yürüttüğü operasyonda tutuklanan Topuz’un bülbül gibi konuştuğu elçilikte yürütülen gizli işlemleri tek tek anlattığı iddia ediliyor.
Amerika bu iki olayın ağırlığından kurtulmak maksadıyla vize olayını gündeme getirdi. Aslında suçüstü yakalandılar, şimdi kendilerini haklı çıkarmak için sudan bir sebep ürettiler. ABD vatandaş ve personelinin güvenliği tehdit altındaymış. Konsolosluğa gelen ziyaretçi sayısı o kadar çoğalmış ki, güvenliği sağlamakta zorlanıyorlarmış. Bu iki gerekçeye kargalar bile güler. ABD personelinin güvenliği tehdit altında değil. Topuz’un verdiği ifadeden sonra elçilik çalışanları arasında yeni gözaltıların yaşanmasını istemedikleri için mi böyle bir yola başvurdular? Şeklinde sorular geliyor. Nitekim uluslararası kamuoyu açıklanan sudan sebepleri ciddiye almadı bile.. Biz de aynı şekilde misilleme olarak Washington büyükelçiliğimize ABD’den Türkiye’ye yapılacak tüm vize başvurularını askıya aldık. Bu gelişmenin Başkan Trump’ın bilgisi dışında gerçekleştiği öne sürülüyor.
Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmi yıllık 17.5 milyar dolar civarında.. Biz geçen yıl 6.6 milyar dolar tutarında traktör parçası, çimento, bakır, plastik, demir çelik otomotiv ve tekstil ürünü satmışız. Buna karşılık 10.9 milyar dolarlık pamuk, altın, soya fasulyesi ve helikopter almışız. İki ülke ticaretinin bıçak gibi kesileceğini söylemek mümkün değil. Dünya eski dünya değil. Ticaret artık ülkeler arasında entegre olmuş durumda. Buna izin vereceklerini sanmıyorum. Gergin havanın iki ülkeye de faydası yok. Olay diplomatik yollardan çözülmek zorunda. Ne Amerika Türkiye’yi gözden çıkarabilir, ne de Türkiye ABD’den vazgeçebilir. Bu olayların müsebbipleri ortadan kaldırılır, temiz sayfa açılır, hiç endişeniz olmasın.
Pazar gecesi uluslararası borsalarda 3.83 TL’yi gören dolar kuru dün 3.70 TL’den işlem gördü. Avro 4.35 TL ile tavan yaptı. Bu yüksek seviyeler aslında bulunmaz bir satış fırsatı oluşturuyor. Aynı gerekçe altın/TL için de geçerli. 153 liralık külçe altın mükemmel bir getiri. Borsa İstanbul’daki geri çekilme eşine az rastlanır alım fırsatı sunuyor. Unutmayın kazanmanın tek bir yolu var. Herkes alırken satacaksınız.. Herkes satarken alacaksınız.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.