Anladınız mı?

A -
A +
2023 yılındaki en önemli hedef, Türkiye’yi dünyanın en büyük millî gelirine sahip 10 ekonomi arasına sokmak. Türkiye ortalama %6'lık büyüme hızıyla 2023 yılında 1.6 trilyon dolarlık gayrisafi yurtiçi hasılaya sahip olacak. Nüfusun 85 milyon olduğunu varsayarsanız. Millî gelirimiz 5 yıl sonra 19 bin dolara ulaşacak. Türkiye gelişmiş ülkeler sınıfına geçecek. Millî gelir, ya da gayrisafi yurtiçi hasıla nedir? Yurtiçinde 1 yıl boyunca üretilmiş mal ve hizmetlerin piyasa değeri toplamıdır. İşte bu toplamı nüfusa böldüğünüz zaman çıkan rakam fert başına düşen millî gelirdir. Vatandaşların ortalama gelir düzeyi bu rakamla anlaşılır. Türkiye’nin büyüme hızı geçen yıl 3 çeyrekte ortalama %7.2 oldu. (İlk çeyrek %5.3, ikinci çeyrek %5.4, üçüncü çeyrek %11.1) 4. çeyrekte (ekim-kasım-aralık döneminde) %6’nın üzerinde gerçekleşirse ve dolar kuru da 3.83 TL’de kaldığı için gayrisafi yurtiçi hasıla rakamı 800 milyar doları geçecek. Yani millî gelir 10 bin dolar civarında gerçekleşecek. 2018 Yılı Programında GSYH tahmini 3 trilyon 350 milyon lira, yıl sonu TÜFE tahmini yüzde 9,5 olarak yer alıyor. Türkiye imalat sanayi endeksi 55.6 ile 9 yılın zirvesinde.. Sanayi üretimi yıllık bazda %8.7 ile yüksek. İhracatta yıllık 159 milyar dolarlık hedef aşıldı. Türk lirası yabancı paralar karşısında dengelendi. Kapasite kullanım oranı %77.8 ile rekor düzeyde. Bu rakamlar yılın ilk çeyreğindeki büyüme hızının %5.5’un üzerinde geleceğini haber veriyor. Yıllık büyüme beklentisi ise %7.. Bütün bunları niçin anlattık. Şunun için...
Büyüme demek, “gelir artışı” demek.. Millî gelir artınca, devlet daha çok vergi toplar yani geliri artar. Devletin geliri artınca memuruna, emeklisine daha fazla ödeme yapar. Hizmetler daha kolay ve büyük olarak gerçekleşir. İnsanların kazançları artar (kazanç deyince sadece parayı anlamayın) hayat kalitesi yükselir. Sağlık, sosyal güvence, emniyet, aklınıza ne gelirse iyileşir.. Peki gelir dağılımında eşitlik sağlanıyor mu? Maalesef hayır! Yalnız bu sadece bize mahsus bir durum değil. Amerika’da Avrupa’da Asya’da tüm dünya ülkelerinde bu tablo var. Çok kazananlar, az  kazananlar, ortada kalanlar..
Yüksek gelire sahip kaymak tabakanın millî gelirden aldığı pay %22, garibanların %1. Aradaki farka bakın! Sosyal adalette sınıfta kaldığımızı görün. Tabii millî gelirin nimetlerinden az yararlananlar haklı olarak "bizim gelirimiz artmıyor, fiyatlar yükseliyor, ayın sonunu getiremiyoruz" diyor. Fakirlerin tüketimleri belli. Zaruri gıda ve ihtiyaç malzemeleri.. Zenginin tüketim grubu da zengin. Önemli olan kanaat etmektir. Böyle yapanlar huzurlu olur, mutlu olur. Yapmayanlar asi olur, kavgacı olur, her şeye itiraz eder. Kazancın sınırı yoktur. Peki sonunda kim kazançlı çıkar. Tabii ki kaderine razı olanlar. Keskin sirke küpüne zarar verir. Önemli olan ne biliyor musunuz? Yatağa yatınca kaç dakika sonra uykuya dalıyorsunuz.. 3 mü, 5 mi, 10 mu? Yoksa 1 saat mi? Süre ne kadar uzarsa problem o kadar büyüktür.. Anladınız mı?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.