Sömürü düzeni

A -
A +
Arjantin ekonomisinde görülen bozulmaların gelişen ülkelerde borç krizini tetikleyeceği yönünde haberler geliyor. Arjantin Merkez Bankası bir hafta içinde üçüncü kez faiz artırımına giderek, politika faizini yüzde 33,25’ten yüzde 40’a çıkardı. Ancak buna rağmen para birimi peso sert şekilde değer kaybediyor. Enflasyon ve hükûmet harcamalarının tehlikeli şekilde tırmanması büyük rol oynuyor. İşte aynı tablonun Türkiye’de de mevcut bulunduğu öne sürülüyor. Türk lirasındaki sert değer kaybında bu gelişmenin önemli payı olduğu belirtiliyor. Arjantin, Merkez Bankası’nın rezervlerinden 5 milyar dolar harcayarak piyasalara müdahale etti. Ama yeterli olmayınca bu defa faiz oranını 13.75 puan arttırdı. Bütçe açığı hedefini %2.7’ye indirmeye karar verdi, ancak sular durulmadı. Peki Arjantin ekonomisi niye çöktü. En büyük sorun %25’e varan enflasyon. %15 olan 2018 hedefi ilk çeyrekte 10 puan aşıldı. Yüksek cari açık, büyük bütçe açığı ve hızla yükselen dolar borcu. Arjantin şaibeli bir ülke.. 2000’de biliyorsunuz moratoryum yani borçları ödemeyeceğini ilan etti. 10 sene kredi almadan yaşamak zorunda kaldı. Arjantin hükûmeti ekonomik darboğaza girince şirketlerin işçi çıkartmalarını kolaylaştıran yasayı kabul etti, sendikalar sokağa döküldü. Ülkenin dörtbir tarafında yüz binlerce kişi eylem yapıyor. Hayat durmuş durumda... Şimdi soruyorum: Türkiye’de bu gelişmelerin hangisi yaşanıyor? Hiçbiri... Türkiye borcunu tıkır tıkır ödeyen en itibarlı ülkelerden biri. Hazinenin eurobond ihraçlarına yüksek talep geliyor. 10 sene 20 sene sonra ödeyeceğimiz tahvillerimiz âdeta kapışılıyor. Adamlar kâğıt alıp dolar/avro veriyor. Son örnek: Türk Eximbank, 500 milyon dolar tutarında 6 yıl vadeli tahvil ihraç etti. 200'ün üzerinde uluslararası yatırımcının ilgi gösterdiği tahvil ihracına 1,9 milyar dolar talep geldi. İhraç tutarı, Türk Eximbank hesaplarına girdi. Yabancı yatırımcılar ilk çeyrekte 930 milyon dolarlık Türk Tahvili satın aldı. Evet Türkiye’de Enflasyon %10 düzeyini aştı. Ancak aşırı yükselen döviz kurları yüzünden.. Kurları kimin yükselttiğini artık herkes biliyor. Kısa vadeli ödenecek borç 102 milyar. Bunun %90’ı özel sektöre ait. İşçi çıkarmak değil tam aksine, istihdamda büyük artış yaşanıyor. Bankalarda şirket ve vatandaşın 170 milyar doları var. Arjantin bu resmi rüyasında bile göremez... Seçim öncesi Türkiye’de tahvil faizlerini yükselterek suni kriz meydana getirmeye çalışıyorlar. Satışların yoğunlaşmasında Standard and Poor’s’un not indirim kararının büyük payı var. Yurt dışından borçlanma maliyetini arttıracağı için uzun vadeli tahvil faizlerinde artış yaşanıyor. Merkez Bankasının Türk lirasının güçlenmesini faiz artışıyla sağlamak zorunda kaldığı beklentisi oluşturdular. İşte bu yüzden 10 yıllık tahvil faizleri 13.76’ya, 2 yıllık faizler 15.36’ya tırmandı. Faiz yükselince bankalar bayram ediyor. Baksanıza yılın ilk çeyreğinde faiz gelirleri %32.5 artarak 73.6 milyar liraya yükselmiş. Ocak-Şubat-Mart döneminde kredilerden net 58.4 faiz geliri topladılar. Bunun 13.2 milyar lirası tüketicilerden, 2.4 milyar lirası kredi kartlarından, 8.5 milyar lirası taksitli ticari kredilerden, 34.3 milyar lirası da diğer kredilerden alındı. Bu sömürü düzenine rağmen Türkiye yıllık %7.4’lük büyüme hızını yakalayarak inanılmaz bir başarı gösteriyor. Bir de faiz düşük kalsaydı ne kadar büyürdük düşünebiliyor musunuz? Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim manifestosunda millete söz verdi: "Ahdim olsun ki, faiz, enflasyon, cari açık düşecek" dedi. Erdoğan bugüne kadar bütün sözlerini tuttu. Sandıktan güçlü çıkarsa bunu da tutar. Vatandaş tercihini yapacak. Ya kuzgun leşe, ya devlet başa!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.