Şimdi TL zamanı

A -
A +
24 Haziran seçimlerinden sonra Türk lirası kayıplarını geri kazanmaya başladı. Bu tablonun oluşmasında TL’ye olan güvenin artmasıyla birlikte doların uluslararası borsalardaki değer kaybının önemli payı var. Önce yurt dışı gelişmeleri anlatalım. Uluslararası para fonu IMF, yılın ilk çeyreğinde küresel rezervlerde doların payının %62,7’den %62,5’e gerilediğini açıkladı. Dolar 5 çeyrekten beri üst üste geriliyor. Dünya ülkeleri doları terk ediyor. Buna karşılık avronun ilk çeyrekte rezervlerdeki payı 20,2’den 20,7’ye yükseldi. İkinci gelişme ABD’nin Dünya Ticaret Örgütünden (DTÖ) ayrılacağı haberi. ABD Hazine Bakanı Munchin bu gelişmeyi yalanladı, ama piyasa Başkan Trump’ın Dünya Ticaret Örgütüne sıcak bakmadığını uzun süreden beri biliyor. Trump, daha önce Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarda, örgütü ABD'ye karşı adil olmamakla itham ederek, "DTÖ bir felaket. Bizim ticarette iyi olmamızı imkânsız hâle getiriyor. Davaları kaybediyoruz, hâkimlerimiz yok." ifadesini kullanmıştı. 
Avrupa'da yıllık TÜFE’nin %2’ye yükselmesi buna karşılık ABD’de güven endeksi ve kişisel harcamaların tahminlerin gerisinde kalması avronun güçlenmesini sağladı. 
Bu hafta pariteyi etkileyecek çok önemli veriler belli olacak. İmalat endeksleri izlenecek. ABD’de özel sektör ve tarım dışı istihdam belirleyici olacak. Cuma günü dananın kuyruğu kopuyor. Amerika ve Çin birbirlerine toplam 34 milyar dolar tutarında ek gümrük vergisi uygulamaya başlayacak. Ticaret savaşlarının başlaması dolara değer kaybettiriyor. Trump, bu savaşı niye başlattı? Çin ile ABD arasındaki 375 milyar dolarlık dış ticaret açığını azaltmak için değil mi? Evdeki hesap çarşıya uymadı. Çin karşılık verince hiçbir şey değişmedi. Faturayı halk ödeyecek. Hayat pahalılığı artacak, şirketlerin satışları azalacak. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan sistem yeni ekonomik düzeni taşıyamıyor. Bugün 2008’den daha derin bir krize yol açacak olan ticaret savaşları eski sistemin çalışamaz hâle geldiğini gösteriyor. Trump'ın kavgacı, hırçın, uzlaşmaz bir başkanlık yapması yeni sistemin gereği. 
Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin 3 kademe altında tutan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Türkiye'nin "Ulusal Ölçüm Notu"nu 2A’dan 3A’ya yükseltti. Ulusal Ölçüm Notu, bir ülkenin genel kredi verilebilirlik durumu veya belli finansal yükümlülükleri karşılama kapasitesi hakkındaki kanaat notudur. Özetle S&P uluslararası bankalara diyor ki: Türkiye’nin ödeme gücü yükseldi, rahatlıkla verebilirsiniz. Türk lirası, gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrışarak dolar karşısında 1 haftada yüzde 2 değer kazandı... 8 Temmuz’da yeni icraat kabinesinin açıklanacak olması, uluslararası fonların TL’de pozisyon tavsiye etmesi, OHAL’in uzatılmayacak olması, yabancı yatırımcıların hisse senedi tahvilde alıcı pozisyonuna geçmeleri ve turizm sezonunda rekor ziyaretçinin gelmesi Türk lirasının güçlenmesini sağlıyor. TL artık carry trade (yani güvenli para birimi) oldu. Dolar hafta sonuna kadar 4,50 TL’ye düşebilir. Yön aşağıyı gösteriyor. Kademeli olarak ağustosta 4,25 – 4,30 TL’yi görebiliriz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.