Yeşil fırtına!

A -
A +
Ekonomide 3 büyük gelişme var. Önce en kritik konudan başlayalım. Türkiye ile ABD arasında yaşanan füze krizinde negatif hava pozitife döndü. Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar, “F-35 savaş uçağı teslim sürecinin normal işlediğini, Türk pilotların ABD’de eğitim almayı sürdürdüklerini ve kasım ayında yeni teslimatın yapılacağını söyledi. Ardından üst düzey Amerikalı yetkililer Türkiye’nin S-400 kararının sadece ticari değil ulusal güvenlik meselesi olarak değerlendirilmesi gerektiği mesajını verdi. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon tükürdüğünü yalamak istemediği için, bu konudaki açıklamalar; ismi açıklanmayan üst düzey generaller tarafından yapılıyor. Önemli değil. Yukarıdan izin almasalar olumlu konuşamazlar. Amerikalı paşalar Türkiye’nin S-400 füze sistemini satın alma kararının NATO’dan çekilmeyle eş değer olmadığını ikili ilişkilerin kesintisiz ve etkilenmeden devamını sağlamak için bir dizi seçenek üzerinde çalışmaya devam ettiklerini  Washington’un  Türkiye’ye Patriot satma teklifinin hâlâ masada olduğunu ve iki tarafın bu konuda müzakereleri sürdürdüğünü belirtiyor. Buradan şu sonuç çıkıyor: S-400’ü almanızı engelleyemiyoruz, ama bunun yanında Patriotları da alın!.. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Patriot alımına açığız. Ancak bu alımın ülkemizin çıkarlarına hizmet etmesi gerekir. Bunun için ortak üretim, kredi ve erken teslimat konuları önem arzediyor” demişti. Anlaşılan ABD ile yapılan pazarlıkta ortak üretim konusunda uzlaşma sağlanmaya çalışılıyor. Füze gerginliği sona eriyor, piyasalar nefes alıyor...
İkinci pozitif haber büyümenin öncü göstergesi sanayiden geldi. Üretim ocakta aylık bazda %1 arttı, yıllık bazda %7,3 daraldı. Beklenti aylık bazda %0,3 artış, yıllık bazda %8 daralma olacağı şeklindeydi. Rakamlar beklentiden daha iyi.. Daralma devam ediyor görünüyor, ama üretimde toparlanmanın başladığını söyleyebilirz. Aralık ayında %9,8’lik daralmayla oluşan en kötü dönem atlatıldı. Bunu şuradan anlıyoruz; ocakta toplam sanayi ürünü ihracatı %7 arttı, buna karşılık ara malı ithalatı 5,8 milyar dolar azaldı. Ara malı biliyorsunuz ihraç ürünlerinin üretiminde kullanılıyor.
Peki ihracat nasıl artmış? Bu ürünleri artık kendimiz üretir hâle geldik. Bakın imalat sanayiinde ihracatın ithalatı karşılama oranı %107,9’a yükseldi. Geçen yıl ocak ayında bu rakam %66,8’di.. Bu ne anlama geliyor? Çok satmış, az almışız, döviz kazancımız artmış, demek.
Üçüncü olumlu karar kredi konusunda. Sermaye Piyasası Kurulu, para piyasası fonlarına, fon değerinin asgari yüzde 50'sinin mevduat hesaplarında değerlendirilmesi zorunluluğu getirdi. Böylece bankaların fonlama maliyeti azaltıldı, kredi büyümesi desteklendi. Mevduat pazarına 15 milyar TL’lik fon kayması sağlandı. Uluslararası kredi kuruluşu Moody’s SPK’nın bu kararı üzerine Türkiye hakkında ilk defa olumlu rapor yayınladı.
Moody’s, faiz sınırının kamu bankaları için pozitif olduğunu belirtiyor, kamu bankalarının kamu kurumlarının mevduatına uyguladığı faizde yüzde 1'lik azalma, Türk Lirası cinsinden mevduat maliyetini 10-15 baz puan aşağı çekecek, diyor..
Son güzel haber: Bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 10 milyar 965 milyon lira artarak 2 trilyon 433 milyar 100 milyon liraya yükseldi.
Kredi hacminin artması ekonomide çarkların dönmeye başladığını gösteriyor. Türkiye batmıyor, engin denizlere doğru yüzüyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.