Hayal değil gerçek!

A -
A +
ABD’nin en büyük finans gazetesi Wall Street Journal'in dünkü başyazısında, Türkiye’nin ekonomik sıkıntıdan kurtulması için sabit kur rejimine geçmesi tavsiye ediliyor. Türkiye'ye ilişkin tavsiyelerin yer aldığı başyazıda, "En iyi çözüm yolu, lirayı dolar ya da auroya sabitleyecek bir para kurulu oluşturmak" deniliyor. Merkez bankasının yüzde 24'lük politika faiz oranının dünyanın en yüksek seviyeleri arasında yer aldığı vurgulanıyor.
Türkiye dalgalı kur sistemine 2001 yılında IMF'nin talebiyle Ecevit’in ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş tarafından geçmişti. Türk ekonomisi bu sistemle 2003-2018 arasında 10 yıl boyunca tam 600 milyar dolara yakın cari açık verdi.
Sabit kur rejimi: Yerli paranın dış değerinin Merkez Bankası tarafından belirli bir kurla yabancı paralara karşı eşitlenmesidir. Cari açık veren ülkelerin para hareketlerinden etkilenmemek için sabit kur rejimi uygulaması gerekiyor. Bu sisteme geçildiği takdirde TL’nin değeri her ay enflasyona bağlı olarak değiştirilecek, böylece hem devalüasyona gerek kalmayacak, hem de dolarizasyon da yaşanmayacak. Wall Street Journal’e göre Türkiye’de parasal tabanın dondurulmasından sonra Türk lirası, kur sabitleninceye kadar bir süre oynaklık gösterecek.. Para kurulu oluşturmak ise IMF seçeneğinden sakınmanın bir yolu olarak gösteriliyor. "Yargı ve iş piyasasında yapılacak reformlarla birleştirildiğinde, Türkiye zengin bir ülke olur"  deniliyor. Gerçekten Türkiye’nin şu anda çok kapsamlı, adil bir adalet sistemine şiddetle ihtiyacı var. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 30 Mayıs'ta tüm dünya ve Türkiye kamuoyuna açıklanacağını duyurdu. Gelecek hafta Türkiye’de tarih yazılacak.
Türk ekonomisi, estirilmeye çalışılan kriz havasına rağmen hızla toparlanıyor. Mart ayında %2,1 artarak parmak ısırtan sanayi üretiminden sonra mayıs ayında kapasite kullanım oranı yüzde 76.3’e yükselerek son 9 ayın zirvesine çıktı. Merkez Bankası rakamlarına göre, kapasite kullanım oranları, tüm mal gruplarında yükseldi. Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin yılın ilk çeyreğindeki kazançları tahminlerin çok üzerinde gerçekleşti. Teknoloji sektöründeki şirketlerin Ocak-Mart dönemindeki kârı geçen yıla göre %66 artarak 662 milyon liraya yükseldi. Geçen yılın ilk çeyreğinde 15 milyon lira zarar eden hizmet endeksine dâhil şirketler ise bu yılın aynı döneminde 754 milyon lira kâr elde etti. Söz konusu dönemde en fazla kârı %193’lük artışla gıda içecek sektöründeki şirketler sağladı. Onu %191 ile madencilik, yüzde 173 ile tekstil, yüzde 151 ile iletişim, %68 ile inşaat, yüzde 55 ile menkul kıymet yatırım ortakları izledi.
Sanayi endeksine dâhil şirketler yılın ilk çeyreğinde 4,1 milyar lira, mali endeksi dâhil şirketler 10,4 milyar lira kazanç sağladı. Dikkatinizi çekerim bu kazançlar seçim ortamına rağmen elde ediliyor. Sanayi üretimi artıyor. Kapasite güçleniyor. Şirketlerin kârları katlanıyor. Bu tablo 31 Mayıs Cuma günü açıklanacak ilk çeyrek büyüme rakamlarının eksi beklentilerinin aksine yüksek geleceğini gösteriyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.